Siyasette yeni Bülent vakası!

Kenan Evren liderliğindeki askerler, 12 Eylül'de ülke yönetimine el koyduktan sonra ilk iş olarak dönemin assolistlerinden Bülent Ersoy'a sahne yasağı getirmişlerdi...

Haberin Devamı

Kenan Evren liderliğindeki askerler, 12 Eylül'de ülke yönetimine el koyduktan sonra ilk iş olarak dönemin assolistlerinden Bülent Ersoy'a sahne yasağı getirmişlerdi...

Bu yasak 1987'de Turgut Özal'ın girişimleriyle kaldırıldı.

Aradan 18 yıl geçtikten sonra Bülent Hanım müthiş bir iddia ortaya attı:

- O gün de bugün de genel başkan olan çok ünlü bir siyasetçimiz, bu yasağı delebilmem için benden o zaman için hatırı sayılır bir servet olan 100 milyon lira istedi.

Televizyoncu Can Tanrıyar ısrarla sordu:

- Bu siyasetçi, o gün de genel başkan mıydı?

Yanıt; "Evet o zaman da şimdi de genel başkan" oldu!

***

Dün VATAN bu konuyu manşete taşıyınca, Türkiye'de ne kadar siyasetçi ve gazeteci varsa, bu kimliği meçhul genel başkanın peşine düştü.

İlk açıklama, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'dan geldi:

"O günlerde siyasetçi bile değildim. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı'ydım. Bu olayla uzaktan yakından ilgim yok."

Akıllara bu kez, "Acaba CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olabilir mi?" sorusu geldi...

Evet o, o tarihlerde yine çok ünlü bir siyasetçiydi; ama henüz genel başkan değildi! Siyasete ara vermek zorunda bırakıldığı için, Ankara'da "avukatlık" yapıyordu.

Bugünün genel başkanlarından Recep Tayyip Erdoğan o dönemde Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, Erkan Mumcu henüz 25 yaşında çiçeği burnunda genç bir üniversite mezunu, Devlet Bahçeli ise Gazi Üniversitesi öğretim üyesiydi.

"Her dönemin genel başkanı" Doğu Perinçek bile o sıralarda "genel başkan" değildi; 2000'e Doğru Dergisi'ni çıkarıyordu.

***

Kısacası, biz kılı kırk yardık; ama Bülent Hanım'ın "işaret ettiği" tipte bir genel başkan bulamadık...

Eğer, "O zaman da genel başkandı" diye ısrarla vurgulamasa, elimizde iyi birkaç aday var; ama Bülent Hanım bu konuda ısrarlı!

Diyeceksiniz ki, "Be adam... Koca gazete sana köşe vermiş. Memleket meseleleriyle uğraşacağına sen de mi dedikodu yazarlığına soyundun?"

Vallahi dedikodu peşinde değilim!

Ben sadece gerçeğin peşindeyim.

Eğer bu iddia doğruysa, durum gerçekten vahim! Ne yapıp edip bu parayı Bülent Hanım'dan isteyen "genel başkan"ı ya da "ünlü siyasetçi"yi deşifre etmeliyiz.

Yok; eğer tüm bu söylenenler Bülent Hanım'ın bir "gündemde kalma çabası"ndan ibaretse, o zaman da bütün genel başkanlar hayatlarında ilk kez el ele verip, Bülent Hanım aleyhinde ortak dava açmalı...

Böylece siyasetimizin üzerine düşen magazin lekesini birlikte temizlemeli!

***

Kısacası; nice badireler atlatan Bülent Ersoy'un başı, bu kez sivri dili yüzünden gerçekten belada!

İndirim yoksa 10 milyar nasıl 1,5 milyara düştü?
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, geçen hafta ailesiyle birlikte 3 gecelik bir tatil kaçamağı yaptı.

Bunun için de sosyetenin son dönemde en fazla tercih ettiği Bodrum Göltürkbükü'ndeki altı yıldızlı İber Park Oteli tercih etti.

Geceliği 2 bin 500 dolar (3 milyar 362 milyon lira) olan 11 özel villadan birinde kaldı.

Necati Doğru da günlerce kendisine, "Bu otele kaç para verdiniz Sayın Bakan, indirim aldınız mı? Aldıysanız bu siyasi etiğe sığar mı?" diye sordu.

Sayın Gül önceki gün bir açıklama yaparak bu soruya yanıt verdi:

"Otele üç gece karşılığında toplam 1 milyar 575 milyon lira ödedim. Şahsıma özel bir indirim de yapılmadı."

Ortada bir yanlış var:

Bu odaların ilan edilen fıyatı, 2 bin 500 dolar...

Haydi diyelim ki; o fiyat üzerinden herkese zaten yüzde 20 indirim yapılıyor, Sayın Gül'e de yapıldı; ücret 2 bin dolara düştü...

Bu durumda Sayın Bakan'ın üç gece için en az 6 bin dolar (8 milyar 250 milyon lira) ödemesi gerekmez mi?

Ya otel muhasebesi hesapta bir hata yaptı, ya da Sayın Gül'e olağanüstü bir indirim yapıldı...

Ama Sayın Bakan ısrarla "Şahsıma özel indirim yapılmadı" diyor...

İyi de; acaba isteyen herkes aynı villada yüzde 85 indirimle, 1,5 milyar karşılığı üç gece keyif sürebilir mi?

Sayın Bakan...

Bu işte bir yanlış var!

Lütfen daha inandırıcı bir açıklama yapın.

DİĞER YENİ YAZILAR