Devletten bu kadar farklı ses çıkar mı?

Sümerbank in eski patronu Hayyam Garipoğlu'nün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'yla (TMSF) anlaşması ve 350 milyon dolar borç beyan etmesi, ilgili mahkeme tarafından "suçun kabullenilmesi" olarak değerlendirilmişti...

Haberin Devamı

Sümerbank in eski patronu Hayyam Garipoğlu'nün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'yla (TMSF) anlaşması ve 350 milyon dolar borç beyan etmesi, ilgili mahkeme tarafından "suçun kabullenilmesi" olarak değerlendirilmişti...

Bu karara tepki gösteren TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, "şoke olduğunu", batık banka alacaklarının tahsilinde sıkıntı yaşayabileceklerini söyledi...

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de TMSF ile imzalanan protokolün suçun belgesi olamayacağını, bunun sadece bir anlaşmazlığın giderilmesi olarak algılanması gerektiğini belirtti.

Doğrusu da budur...
Olaya bir de tersten bakın:

Diyelim ki bu batık bankacılar zimmet suçunu gerçekten işlediler...

O zaman devletin bu konudaki en yetkili kurumu, bu borçları "tahsili zora giren kredi alacakları" olarak değerlendirip, batık bankacılarla protokol imzalayabilir mi?

O imza devletin bu alacakları "zimmet" tanımından çıkardığı anlamına gelmez mi?

***

Kısacası, batık banka sorunu tam bir arapsaçına dönüştü...

Kimileri bu bankalardan birinde yüzde 1,3 hisseye sahip oldukları halde bütün mal varlıklarına el konuluyor, yurt dışına çıkışları yasaklanıyor, bilmem kaç yıl hapis istemiyle yargılanıyor; seçimlerden önce bugünün başbakanıyla helikopter turu yapan kimileri de VIP kapılarından uçaklara binip, Londra'daki malikânelerinde misafir ağırlıyor...

Tüm bu kargaşanın kaynağı ise, Uzanlar'ı köşeye sıkıştırmak için aceleye getirilen 5020 sayılı yasa...

Hükümet ve bürokratlar madem ki bu yasanın uygulanmasında ortaya çıkan garipliklerden bu kadar rahatsızlık duyuyor; o zaman değiştirilmesi için daha ne bekliyorlar?

SSK, Conrad'dan kurtulmak istiyor
Dünkü yazımda büyük bir mali kriz yasayan Sosyal Sigortalar Kurumu'nün (SSK), hiç de üzerine vazife olmadığı halde, kurulduğundan bu yana zarar eden Conrad Oteli'nin yüzde 15 hissedarı olduğunu yazmış ve sormuştum:

"Hazine'nin desteğiyle ayakta duran SSK, otelcilik sektörüne girmek zorunda bırakılmış... Batmasın da ne yapsın?"

Bu yazı üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Basın Müşaviri Kayhan Ünal aradı ve eleştirilerime yürekte» katıldığını söyledi»

SSK Başkanı yla konuştuğunu, SSK'nın, Conrad başta olmak üzere tüm iştirak hisselerim satmak için çalışma başlattığını açıkladı.

Onal, yeni sosyal güvenlik reformu gereğince sigorta kurumlarının artık sigortacılıktan başka hiçbir îş yapmayacaklarını da sözlerine ekledi.

Tam bu habere seviniyordum ki telefonum yine çaldı,

Karşımda bu kez eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Sayın Yaşar Okuyan vardı ve tam tersini iddia ediyordu:

"SSK, benim bakanlığımdan önceki ANAP İktidarları döneminde bazı siyasî yakınlıklar nedeniyle Conrad'a ortak edilmiş. Biz bürokrat arkadaşlarımızı topladık ve bu iştirak hisselerinin satılması için talimat verdik. Ama yapılan çalışma sonucunda gördük ki iştirak hisselerini satmaya kalkan bürokrat, bakan Yüce Divan'hk olıır... Çünkü SSK, zamanında bu iştiraklere diyelim ki l milyon dolar para yatırmış. Şimdi satmaya kalksanız, 100 bûı dolar etmiyor. Bu durumda satışı yapan kişinin başı, 'kurumu zarar ettirmek* suçundan büyük belaya girer."

***

Şimdi sormak istiyorum: Sırf siyasî yakınlık amacıyla SSK'yı bu şirketlere ortak ettiren bakanlar kurulu üyeleri) bunun faturasını da ödemek zorunda değiller mi?

Emeklilere müjde
Çalışma Bakanlığı Basın Müşaviri Kayhan Ünal'a, geçen hafta VATAN'in gündeme getirdiği "SSK'nın maaş ödeme sorunu"nu da sordum.
Konuyu biliyorsunuz: 7 milyon çalışandan her ay prim kesen SSK, tarihinde ilk kez 4 milyon emeklisinin maaşını bile karşılayamaz hale gelmiş...

Çünkü prim tahsilatı af yasası yüzünden iyice düşmüş. Ünal bu konuda da şunları söyledi:

"Yasa hazırlıkları, prim tahsilatını gerçekten de yavaşlattı. Ama SSK hiçbir zaman maaş ödeyemez hale düşmez. Çünkü 2005 bütçesine üç sosyal güvenlik kurumu için 20 katrilyondan fazla bir ödenek konuldu. Bu parayla emekli maaşları hiçbir sıkıntı yaşanmadan ödenir."

Ne diyelim, devlet sağolsun!

DİĞER YENİ YAZILAR