Ömür ve kömür!

Haberin Devamı

İlk romanım “Rica Etsem Saçımı Okşar Mısınız?” yeni basılmıştı... Hemen birini imzalayıp, benim odanın yanındaki odasında aldım soluğu. Yoktu. Sordum, o gün işe gelmeyeceğini öğrendim. Kitabı masasının üzerine bıraktım, çıktım.

Dört beş gün sonra heyecanla girdi odaya, “Kalk ayağa çocuk, öpeceğim seni” diyerek kucakladı beni...

Neye uğradığımı şaşırmıştım ki merakımı gidermek için bekletmedi:

“Çok heyecanlandım kitabını okurken... Durmadan yaz Mustafa... Aklına ne gelirse yaz... Yazmayı hiç ama hiç bırakma...”

***


Oda komşum, değerli gazeteci, VATAN yazarı Hikmet Bilâ, bana bu sözleri söyledikten üç dört ay sonra işe gelemez oldu.

Hastaydı...

Eşi, oğlu, kardeşi (değerli gazeteci Fikret Bila), ellerinden gelen her şeyi yaptılar ama... Acı haber sonunda geldi...

Ağabeyimi kaybetmiştim!

O günden sonra birilerine kızıp ne zaman yazıya küsmeye kalkışsam, aklıma onun sözleri geldi:

“Yaz Mustafa, aklına ne gelirse yaz...”

İçim her defasında o günkü gibi sımsıcak oldu, yazıya sarıldım!

***


Ne yalan söyleyeyim; bundan 15 gün önce Hürriyet’te çıkan bir haberi okuyuncaya kadar Hikmet Bilâ’nın edebiyata, şiire, tiyatroya, sinemaya olan düşkünlüğünü bilmiyordum.

Meğer benim ilk kitabımın onu bu kadar heyecanlandırmasının nedeni, kendisinin de bir “edebiyat düşkünü” olmasıymış...

2007’de ‘Kömür Kara’ adlı bir film senaryosu yazmış.

Oğlu Baran’ın verdiği bilgiye göre, konusunu memleketi Zonguldak’taki kömür ocaklarında çalışan işçilerin hayatından alan bu senaryoyu notere onaylattıktan sonra, bazı yapımcılara göndermiş...

Bunlardan biri de Yılmaz Erdoğan’ın şirketi BKM’ymiş...

Hiçbir yapımcıdan olumlu bir yanıt gelmemiş ama ne ilginçtir ki Hikmet Bilâ’nın senaryosunun konusu şu sıralarda çekimi devam eden Yılmaz Erdoğan’ın ‘Kelebeğin Rüyası’ filmiyle neredeyse bire bir aynıymış...

Filmin başrollerini de Yılmaz Erdoğan’la birlikte Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat ve Belçim Bilgin oynuyormuş...

Ne yalan söyleyeyim; her fırsatta emekten yana olduğunu söyleyen Yılmaz Erdoğan gibi bir ismin böyle bir “emek sömürüsü”ne alet olmayacağına ve söz konusu hatayı hemen gidereceğine inanmak istiyorum!

***


“Kömür Kara”, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Zonguldak’ta yaşayan ve ikisi veremden hayatını kaybeden üç şairin, (veremden ölenler Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu) hayatını anlatıyor.

Bu üç genç lise öğrencisinin ortak hayali bir edebiyat dergisi çıkarmaktır... Ama bu, o günün koşullarında hem de Zonguldak gibi bir yerde o kadar zordur ki...

Bu üç idealist ve hırslı genç, o yıllarda edebiyat öğretmenliği yapan dilimizin en iyi şairlerinden Behçet Necatigil’le tanışır...

Peki, sonra ne olur?

Sonrasını kitabı okuyup, öğreneceksiniz...

***


Sakın, “Canım film senaryosu okunur mu?” demeyin...

Hem de öyle güzel okunur ki; bitirince alacağınız hazzı tahmin bile edemezsiniz!

Çünkü senaryoyu filmleştikten sonra izlediğinizde; “yönetmenin algılamasını” görürsünüz...

Oysa filmi izlemeden senaryoyu okursanız; kendi filminizi kendiniz çekersiniz...

Ben “Kömür Kara”yı üç saatte okuyup bitirdim...

Ne yalan söyleyeyim; kafamda hâlâ film çekiyorum!

***


Sevgili Hikmet Ağabey...

Aramızdan ayrıldıktan sonra bile bana, bize bir şeyler katmaya devam ediyorsun...

Gittiğin yerde huzur içinde ol...

Bizden esirgemediğin o güzel gülümsemen, orada da hep yüzünde olsun...

Söyleyeceğim tek şey var:

Seni çok özledim be ağabey!

*****


KÖMÜR KARA ****
Ömür ve kömür
Türü: Film senaryosu
Yazarı: Hikmet Bilâ
Yayınevi: Morpa Kültür Yayınları
Baskı tarihi: Eylül 2012
Sayfa sayısı: 181
Kişisel not: Bu senaryonun yazarı bir süre önce kaybettiğimiz değerli meslektaşım, oda komşum, güzel ağabeyim Hikmet Bilâ... Kitabıyla ilgili aşağıda okuyacağınız değerlendirmemde duygusal davranmış olabilir miyim? Geçen hafta Müyesser’in kitabından söz ederken kurduğum cümleyi yineleyeceğim: Keyifle söylüyorum ki... Evet, kesinlikle!

*****


Kendisini oynayan aktörün kaleminden bir Atatürk portresi!

Yalçın Mıhçı hayatını Türk sanat müziğini dünyaya tanıtmaya adamış bir müzik adamı... Türkçe-İngilizce Türk sanat müziği konseri veren tek sanatçı belki de... Aynı zamanda iki yıl önce gösterime giren Kubilay filminde Atatürk’ü canlandıran oyuncu...

Öylesine Atatürk sevdalısı ki, “Çocukluğumdan beri Atatürk’ün, ruhen içimde yaşadığına inanıyorum” diyor.

Mıhçı; bu tutkusunun peşine düşmüş ve yıllar süren bir çalışmayla en değme araştırmacıların gıpta edeceği bir kitap ortaya çıkarmış...

Asker Atatürk’ü, devlet adamı Atatürk’ü ve insan Atatürk’ü tüm gerçekliğiyle sergileyen bu çalışma; son derece akıcı bir dille kaleme alınmış...

Mıhçı sadece Atatürk’ü anlatmakla kalmamış; onun silah ve dava arkadaşlarına da yer vermiş çalışmasında...

Atatürk ilkelerinin Milli Eğitim Bakanlığı müfredatından çıkarıldığı bir dönemde; özellikle 12-18 yaş arasındaki çocuklarınıza önermenize değer bir kitap “Atatürk’üm...”

*****


ATATÜRK’ÜM ****
Ömür ve kömür
Türü: İnceleme, araştırma
Yazarı: Yalçın Mıhçı
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Baskı tarihi: Ağustos 2012
Sayfa sayısı: 319
Fiyatı: 20 lira
İnternet (www.dr.com.tr) fiyatı: 14.99 lira
Kişisel not: Yazarı tanımıyorum ama filmini izledim.

DİĞER YENİ YAZILAR