Varlar-yoklar!

Haberin Devamı

Televizyon reklamlarındaki büyük değişiklik dikkatinizi çekiyor mu?

Yıllardır reklamlarını görmeye alıştığımız o büyük markalar artık ya hiç piyasada yoklar ya da gittikçe görünmez oluyorlar...

Onların yerini ise; son on yılda kurulan, sivrilen ve büyüyen firmaların yarattığı markalar alıyor...

Lütfen reklam kuşaklarını bir de bu gözle izleyin:

Bilindik markalarla yeni markaları tek tek sayın...

Dengenin “yeni zenginler” lehine nasıl değiştiğini gözlerinizle göreceksiniz!

***


Doğaldır; her iktidar kendi zenginini yaratır.

Bunu Demokrat Parti de yaptı, Adalet Partisi de yaptı, ANAP da yaptı, DYP de yaptı...

Şimdi de AKP yapıyor!

Bu yeni zenginler her yerde ve her sektörde:

İnşaatta ve konut sektöründe varlar...

Gıdada varlar...

Tekstilde varlar...

Giyimde varlar...

Deride varlar...

Kozmetikte varlar...

Mücevherde varlar...

Temizlik ürünlerinde varlar...

Banka ve finans sektöründe varlar...

Mağazacılıkta varlar...

Enerjide varlar...

Taahhütte varlar...

Turizmde varlar...

Ulaşımda varlar...

Eğitimde varlar...

Sağlıkta varlar...

Medyada varlar...

Yani... “Var oğlu var”lar...

En lüks ciplerde, saray özentisi konaklarda, sesten hızlı giden uçaklarda, okyanuslar aşan yatlarda, milyonlarca liralık katlarda, altın çatal bıçak kullanılan lokantalarda varlar!

Kazanılan bütün devlet ihalelerinde, satılan tüm kamu mallarında varlar!

Ekranlarda varlar, ‘billboard’larda varlar, gazetelerin “İslami sosyete” sayfalarında varlar...

Gümüş alyanslarıyla, pırıltılı türbanlarıyla, badem bıyıklarıyla varlar...

Kendilerinden emin demeçleriyle, “Zenginiz, daha zengin olacağız. Büyüğüz, daha da büyüyeceğiz” diyen reklam spotlarıyla varlar...

‘Cadde’de varlar, sokakta varlar, nefes aldığımız her yerde varlar...

***


Sadece nerede yoklar biliyor musunuz?

Dün açıklanan Türkiye’nin En Çok Gelir Vergisi Ödeyen 100 Vergi Mükellefi listesinde yoklar!

O liste, yine yıllardır bildiğimiz isimlerle dolu:

İlk 10’un 6’sı Koç!

İsimlerinin açıklanmasını istemeyenlerin kim olduklarını bilemeyiz ama açıklanan ilk 100’de; bu “yeni zengin”lerden bir kişi bile yok...

Yani...

Her yerde varlar...

Vergide yoklar!

Peki; neden vergi listesinde yoklar?

Onların bazı şeyhleri, pirleri, hoca efendileri, “Bu devlete vergi vermenin günah olduğunu” söylüyor da ondan!

Peki; onlar hiç vermiyor mu?

Vermez olurlar mı? Hem de neler veriyorlar, neler...

Ama devlete değil de, o din tüccarlarına!

***


Aman beyler; reklam filmi çevirip, zenginliğinizle övünmeye devam edin ne olur...

Özellikle vergi listelerinin açıklandığı bugünlerde izlemesi ne kadar keyifli oluyor bilemezsiniz!

*****


KUTLAMA!

Afyonkarahisar Valiliği kentte piknik yerleri de dâhil olmak üzere içki satışını ve tüketimini yasaklamış...

Sokakta bira mı içiyorsunuz; demek ki biraya 86 lira ödeyeceksiniz!

4 lira biraya, 82 lira cezaya!

Evde içmek serbest mi?

Şimdilik, evet!

Tabii; içecek bir şey bulursanız... Yakında Afyon’dan “Yasa dışı içki imalathaneleri basıldı” haberleri gelirse; sakın şaşırmayın!

Dördüncü Murat’lığa soyunan Sayın Vali’yi gönülden kutluyorum.

Aldığı yasak kararı için değil; bu karar sayesinde ilk seçimlerde vekilliği garantilediği için...

Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun!

*****


GÜNÜN SORUSU

Sorum Aczmendiler’in lideri Müslüm Gündüz’ü önceki gece 32. Gün’e çıkarıp şov yapmasına, Cumhuriyet’in tüm değerlerine ve Kemalizm’e hakaret etmesine olanak sağlayan Mehmet Ali Birand’a:

Ölçüldünüz mü? Boyunuz büyümüş mü?

*****


Zorunlu seçmeli (!) dersler!

Ankara’da Pursaklar ilçesindeki bazı okullarda dağıtılan formlarda velilerden ‘Kuran-ı Kerim’, ‘Hazreti Peygamberimizin hayatı’ ve ‘Kuran-ı Kerim ve Hazreti Peygamberimizin hayatı’ dersleri arasında tercih yapmaları isteniyormuş...

Cumhuriyet’ten Fırat Kozok’un haberine göre 4+4+4 Eğitim Yasası uyarınca bu dersleri sadece isteyen öğrencilerin alması gerekirken, dağıtılan formlarda “İstemiyorum” seçeneğinin yer almaması dikkatlerden kaçmamış...

Bu formları gören veliler, “Seçmeli dersler, zorunlu-seçmeli (!) hale getirildi” diye yakınıyormuş...

Pursaklar Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Ali Özen, “Biz formlarda isim talep etmedik, ancak bazı veliler ya da öğrenciler isimlerini yazmış olabilir” demiş ama dağıtılan anket formlarının alt köşelerinde öğrenci ve velilerin isimlerini yazmaları için özel bir bölüm ayrılması dikkatlerden kaçmamış...

***


Ne mi düşünüyorum?

Hiç...

Sadece bunların daha bir “başlangıç” olduğuna inanıyorum...

Korkarım ki; toplumu yıllardır esir alan “mahalle baskısı” bu garip yasanın, iyice garipleşecek uygulamasıyla, okullarımıza da sıçrayacak...

Çocuklarının bu dersleri almasını istemeyen velilerin yapacakları tek şey ise, kimseden korkmadan, çekinmeden direnmek...

Umarım yapabilirler!

DİĞER YENİ YAZILAR