‘Adam’lık kriteri!

Haberin Devamı

Ülkenin ikinci büyük partisinin liderine seks kaseti ile şantaj yapıldı; İçişleri Bakanlığı’na bağlı emniyet teşkilatı, ne hikmetse bir buçuk yıldır bu görüntüleri çekenleri ve internete koyanları bir türlü bulamadı! O liderin siyasi kariyeri büyük bir darbe yedi...

Başbakan, bu lidere sahip çıkmadı!

***


Seçimlerden hemen önceydi... Bu kez ülkenin üçüncü büyük partisinin genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin görüntüleri internette yayınlandı. Üstelik Başbakan, bu görüntülerin yayınlanacağını önceden haber verdi. Bu çok önemli siyasetçilerin hepsi milletvekili adaylığından ve partilerinden istifa etmek zorunda kaldı. Polis, bu görüntüleri çekenleri ve yayanları da bulamadı!

Başbakan, o siyasetçilere sahip çıkmadı!

***


Anayasa Mahkemesi üyesinin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın, Ergenekon Davası’na bakan hâkimin telefonları dinlendi... Deniz Feneri savcıları görevlerinden alındı. Ergenekon’da, Balyoz’da sanıkların tutukluluk hallerinin kaldırılmasını isteyen hâkimler sürgüne gönderildi. Başsavcı İlhan Cihaner, bazı tarikatlara yönelik bir soruşturma başlatınca başına gelmeyen kalmadı. Yetmezmiş gibi, Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’na terörist muamelesi yapıldı. Yani birileri bu yargıçları ve savcıları “yemek” istedi!

Başbakan sahip çıkmadı!

***


Türk Ordusu’nun 53’ü general yüzden fazla komutanı, henüz varlıkları bile kanıtlanamayan darbe planları yüzünden cezaevine tıkıldı...

Başbakan, sahip çıkmadı!

***


Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanı istifa eder gibi emekliye ayrıldı...

Başbakan, onlara da sahip çıkmadı!

***


Nevşehir İl Kültür ve Turizm Müdürü Velettin Birsöz, 35 kez görevden alındı, 35 kez de mahkeme tarafından görevine iade edildi.

Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak 12 kez, Çanakkale Orman Bölge Müdürü Musa Akşan ise 5 kez görevden alındı, her seferinde görevlerine iade edildiler...

Son dokuz yılda iktidar partisinin emrine girmeyi reddeden yüzlerce bürokratın başına bu olaylar geldi...

Başbakan sahip çıkmadı!

***


İktidara yaranmak için elinden geleni ardına koymayan Kızılay Başkanı, CHP’yle birlikte Somali’ye yardım kampanyası düzenleyince paldır küldür istifa etti...

Başbakan, ona da sahip çıkmadı!

***


Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere onlarca futbol adamı şike iddiasıyla tutuklanıp cezaevine tıkıldı. Fenerbahçe bu yüzden Şampiyonlar Ligi’nden ihraç edildi...

Fenerbahçeli Başbakan, yine sahip çıkmadı!

***


Peki; kime sahip çıktı Başbakan, kimleri “yedirmedi?”

Deniz Feneri e. V davasının sanıklarına sahip çıktı örneğin...

Bu davada yargılanan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ı ve Kanal 7’nin patronunu “yedirmemek” için defalarca demeç patlattı!

Yandaş ve yalaka gazetecilere sahip çıktı; hepsi TRT’de on binlerce lira karşılığında program yapmaya başladı...

“Salla başını, al maaşını” kuralının dışına çıkmayan bürokratlara sahip çıktı...

Hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı’na, intihalci rektörlere, türbancı YÖK Başkanı’na, skandal üstüne skandal yaratan ÖSYM Başkanı’na sahip çıktı...

Şimdi de...

Devlet adına, PKK’lı çapulcularla pazarlık eden ve Apo’dan “Sayın” diye söz eden MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a sahip çıkıyor ve “Biz kolay kolay adam yemeyiz” diyor...

***


Oysa... Başbakan, bazılarını yukarıda sıraladığım ve çoğunu unuttuğum “sahip çıkmadığı” onlarca adamı “yedi” ya da “yedirdi...”

Kendisine çok basit bir sorum var:

Onlar “adam” değil miydi?

Ve sizin “adam”lık kriteriniz nedir?

*****


GÜNÜN SORUSU

Açlığın pençesinden kurtarılmak amacıyla Türkiye’ye getirilen Somalili 304 çocuk, imam hatip okullarının ve ilahiyat fakültelerinin yurtlarına yerleştirilmiş... Sorularım, kim üstüne alınırsa ona:

İmam hatipler ve ilahiyat fakülteleri, ne zamandan beri “yardım kuruluşu” oldu? Bu çocuklar neden Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun yurtlarına ve yuvalarına yerleştirilmedi? Bu yerleştirmedeki gerçek amaç ne?

*****


Adalet dağıtanlar bu kafada olduğu sürece...

Her ne kadar durmadan umut tazeleyen yazılar yazmaya çalışsam da; özellikle yargının somut gerçeklerini görünce, hukukun üstünlüğüne inanan sıradan bir vatandaş olarak “umutlu olma” konusunda zorlanıyorum!

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), yargının hızlandırılması ve sorunların tespit edilmesi amacıyla hâkimlerin ve savcıların katıldığı bir dizi toplantı düzenlemiş...

İnanamayacaksınız ama bazı hâkimler ve savcılar, “yargının iş yükünün azalması” için, tecavüze uğrayan kadınların, tecavüzcüleriyle evlenmesinin özendirilmesini önermiş...

Böylece dava düşer, yargının iş yükü azalırmış!

Şu adamlardaki kafaya bakın; bunlar mı adalet dağıtacak ülkede?

O zaman cinayeti, gaspı, hırsızlığı da suç olmaktan çıkartın hâkim beyler...

Emin olun; bir tek bile dava kalmaz önünüzde...

Siz de okey oynamaya kahvehaneye gidersiniz artık!

***


Sözüm HSYK yönetimine:

Bu öneriyi getiren adamı ya da adamları, hâlâ hâkim ya da savcı olarak görevlendirmeye devam edecek misiniz?

DİĞER YENİ YAZILAR