Jaguarlı öğrenci, Cumhurbaşkanı’ndan ne istemiş olabilir?

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki gün Köşk’e davet ettiği ve birlikte yemek yediği öğrencilerden biri Jaguar’lıymış... Bilkent Üniversitesi öğrenci temsilcisi Alper Yasin Altınel, Gül‘ün davetine katılmak için Köşk’e, özel şoförünün kullandığı Jaguar marka lüks otomobiliyle gelmiş...

Cumhurbaşkanı, günlerdir “Parasız üniversite istiyoruz” diye yırtınan, bu uğurda kafayı-kaşı yardıran öğrenciler yerine; Jaguar’lı öğrenciyle görüşmeyi tercih etmiş!
Diğer öğrenciler de boş durmamış tabii... Ellerine pankartlarını, afişlerini alıp; dayanmışlar Köşk’ün kapısına...

Ama Köşk’ün yöneticileri uyanık; bakmışlar ki olay çıkacak, hemen öğrencilerin yanına gidip, “Aranızdan temsilci seçin, onları da Köşk’e götüreceğiz” demişler...

Çocuklar hemen temsilcilerini belirlemişler ama bahçe kapısıyla Köşk arası epey bir mesafe... Üstelik güvenlik nedeniyle yürümeleri de yasak... Aralarında para toplayıvermişler ve bir taksi tutup arkadaşlarını göndermişler...

Göndermişler de... Cumhurbaşkanı, o sırada Jaguar’lı öğrencinin de yer aldığı “uslu öğrenci temsilcileri”yle yemekte olduğu için, taksiyle gelen öğrencilerle Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen görüşmüş...

Anlattıklarını dinleyip, not almış; sonra da onları göndermiş...

Böylece; dışarıdaki öğrenci grubunun eylem yapması başarılı bir “diplomatik operasyon”la önlenmiş...

***


Hiç düşündünüz mü; acaba babası özel bir hastanenin sahibi olan ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan Jaguar’lı bir öğrenci, Cumhurbaşkanı’ndan ne istemiş olabilir?

Aklıma ilk gelenleri sıralayayım:

“Efendim; bizim üniversite için sorun değil ama; devlet üniversitelerinin yemekhane menüleri çok zayıf... Hakkasan, New Yorker, Kitchenette, Midpoint, Num Num, Chinese Express gibi dünyaca ünlü zincirlerin üniversitelerde birer şube açmalarına izin verilmeli...

Menüde mercimek, pilav, hoşaf gibi yemekler yerine... Buffalo kanatları, fajita, risotto, tortellini, noodle, sushi, fish and chips olmalı!

Arabalarımızı modifiye ettirmek için her üniversiteye bir modifiyeci kurulmalı... Kapalı otoparklar inşa edilmeli ve her birinde oto kuaförleri bulunmalı...

Beş aperitiflerini almamız için okullarda happy hour yapılmalı...
Yine her üniversitede Harvey Nichols, Louis Vuitton, Chanel, Gucci, Prada, Burberry’s, Dolce Gabbana gibi lüks mağazaların yer aldığı bir alışveriş merkezi olmalı...

Üstleri başları dökülen yoksul hocalar moralimizi bozuyor; bu yüzden her üniversitede bir kostüm odası bulunmalı ve hocalar derslere girmeden önce bu odalardaki lüks giyecekleri giymeli...

Tuvaletlerimizdeki klozet kapakları altınla kaplanmalı, her tuvalet parfümlerle, jölelerle, fön makineleriyle, donatılmalı...

Okulun panolarında “Top-10” listelerine yer verilmeli...

Modayı yakinen takip etmemiz kolaylaştırılmalı!

Amfilerdeki sandalyeler tıpkı Meclis’teki gibi ceylan derisiyle kaplanmalı, her birinde internet bağlantılı bilgisayarlar olmalı...

Yoksul öğrenciler, huzurumuzu kaçıracakları için üniversite sınavlarına dahi girememeli!”

***


Elbette uyduruyorum...

Elbette Jaguarlı öğrenci temsilcisi Alper Yasin Altınel, böyle saçma sapan isteklerde bulunmamıştır...

Ama bulunsaydı da saçmalamış sayılmazdı! Tam tersine, “sınıfına” ihanet etmemiş olurdu... Çükü eğer siz Cumhurbaşkanı olarak, “öğrencilerin sorunlarını” böyle bir öğrenci temsilcisiyle görüşürseniz, duyacaklarınız da bunlar olur!

***


Köşk’ün kapısı, parasız üniversite ve insani miktarda burs isteyen yoksul öğrencilere kapalı, milyonda biri temsil eden Jaguar’lı öğrenciye açık!

Kim diyor, “Gelişmemiş bir ülkeyiz” diye?

*****


ALKIŞ

Bizi yönetenler nedendir bilinmez bir “alkışlanma sevdası”na kapıldı... Önce Başbakan, turizmcilerle yaptığı bir toplantıda kendisini alkışlamayan iş adamlarına sitem etti; dün de Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, “Alkışta niye cimrilik yapıyorsunuz” diye kendisini dinleyen ihracatçılara çıkıştı...

Tüm AKP’li yöneticilere bir önerim var:

Hani televizyon programlarında stüdyodakilerin sahnedekileri coşkuyla alkışlamalarını sağlayan stüdyo şefleri var ya... Onlar da gittikleri her yere bir stüdyo şefi götürsünler...

Eminim yararı olacaktır!

*****


GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Gül, yemekte ağırladığı uslu öğrenci temsilcilerine, “Öğrencileri tamamen temsil etmek için, siyaset üstü davranın” demiş...

Nasıl “siyaset üstü” davranılacağı konusunda kendi eşsiz deneyiminden örnekler de verdi mi acaba?

*****


Alkol haritası da neyin nesi?

Her şey bitti; şimdi de bir “harita modası” çıktı...

Başbakan’ın Meclis’te salladığı “duble yollar haritası”ndan sonra, Yeşilay da “alkol bağımlılığı haritası” yapacaklarını açıklamış...

Bu proje, Yeşilay Başkanı’nın, Başbakan’la görüşmesinden sonra gündeme gelmiş!

Alkol tüketmek; tamamen kişilerin özgür iradeleriyle karar vermesi gereken bir konudur.

Alkoliklere yardım etmek, alkolün zararını anlatmak başka; dünyada bir örneği daha bulunmayan “alkol haritası” yapmak başka şeydir.

İkincisi; bir tür “fişleme”dir!

Yeşilay Başkanı hiç düşündüm mü acaba; bu haritadan amaçlanan ne?

Ben söyleyeyim; birileri o haritayı ellerine alıp, “Bakın alkolik kentlerden bizim partiye oy çıkmıyor” diyecek!

Bunu görmek, bu kadar mı zor?

DİĞER YENİ YAZILAR