Bir meydan dolusu yürekli (!) AKP'li, nasıl Kılıçdaroğlu'nu destekledi?

Haberin Devamı

Başbakan’ın Tokat’ta düzenlediği mitingde yaşananlar aklıma geldikçe, katıla katıla gülüyorum...

Rahmetli Aziz Nesin yaşasaydı acaba ne derdi?

***


Başbakan, referandumda halkın “Evet” oyu vermesini istiyor ya...

İşte bu yüzden halkla soru cevap biçiminde yaptığı konuşmada soruları hep “Evet” yanıtı alacak şekilde soruyor:
“Demokrasinin gelişmesini istiyor musunuz?”

“Eveeeeetttt!”

“Refahın ve özgürlüklerin artmasını istiyor musunuz?”

“Eveeeeetttt!”

“Yargının siyasallaşmasına ‘dur’ demek istiyor musunuz?”

“Eveeeeetttt!”

***


İşte; Tokat’ta da konuşma bu minvalde devam ederken, Başbakan sözü Kılıçdaroğlu’nun türban konusundaki görüşlerine getirmiş ve meydandaki kitlelerin alıştığı ses tonuyla sorusunu sormuş:

“Kılıçdaroğlu’nun türban sorununu çözeceğine inanıyor musunuz?”

Meydan hep bir ağızdan gürlercesine yanıt vermiş:
“Eveeeeetttt!”

Başbakan, beklemediği bu yanıt karşısında şaşırmış, bir süre durmuş; sonra soruyu sorarken yaptığı hatayı fark ederek durumu düzeltmiş:“İnanmıyorsunuz değil miiiii?”
Bu kez gelen yanıtla rahatlamış:

“Eveeeeetttt!”

***


İşte referandumda geldiğimiz son nokta budur...
AKP tabanı, ister sevgiden deyin, ister korkudan, “Evet”e öyle kilitlendi ki ne sorarsanız sorun “Evet” diyor:
“Size bidon kafalı diyorlar... Siz bidon kafalı mısınız?”
“Eveeeeetttt!”

“Size göbeğini kaşıyan adam diyorlar... Siz göbeğinizi kaşıyor musunuz?”

“Eveeeeetttt!”

“Ulan Sayın Halkım... Beni delirtmeyin, sorumu dinleyin ondan sonra cevap verin, manyak mısınız, nesiniz?”
“Eveeeeetttt!”

“Bakın sinirleniyorum, oraya gelip dağıtayım mı ulan birkaçınızın suratını?”

“Eveeeeetttt!”

“Belanızı mı arıyorsunuz kardeşim?”

“Eveeeeetttt!”

***


Tarih: 25 Ağustos 2010 Çarşamba...

Yer: Türkiye...

Sıcaklık: Gölgede 40 derece...

Teşhis: “Toplumsal şartlı refleks!”

Tedavi: Allah yardımcımız olsun...

*****


GÜNÜN SORUSU

Yukarıdaki yazıda anlattığım olayın yaşandığı bir ülkede “aklı başında bir seçmen” olmaktan mutlu musunuz?

*****


‘Uçtu uçtu’cularla, ‘Bana yumurta da atabilirsiniz’ciler

Siyasetçilere yönelik “vatandaş protestoları” son günlerde görülmemiş bir düzeye ulaştı...

İktidar ya da muhalefetten tüm siyasetçiler, neredeyse gittikleri her yerde protesto ediliyor...

Örneğin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van mitingi sırasında, bir grup AKP’li tarafından yuhalandı...

Bingöl’de ise “Defol” sloganlarıyla karşılandı...

Çok ilginçtir ki o, tüm bu protestoları sadece, “Size saygı duyuyorum” diye yanıtladı...

Birkaç gün önce CNN Türk’te katıldığı programda ise, bu konuda şunları söyledi:

“Siyasetçi elbette protesto edilecek, yuhalanacak... Hatta üzerine yumurta, domates atılacak... Bu sadece bizde değil, tüm dünyada siyasetin doğasında var... Ülkede olup bitenlere kayıtsız kalmak istemeyen vatandaş, size sevgisini gösterdiği gibi tepkisini de göstermek istiyor. Biz bunlara kırılmayız, gücenmeyiz; hiçbir vatandaşımızı da bizi protesto ettiği için gözaltına aldırtmayız, ‘Ananı da al git’ demeyiz, gırtlağına sarılmayız...”

***


Gelelim klasik siyasetçi tipine:

Bakan Zafer Çağlayan’ı yirmi yıla yakın bir süredir tanırım...

Dünyanın en hoşgörülü insanlarından biriydi...
Ama gördüm ki; siyasetçilik onu bile havaya sokmuş ve Muş’ta, “Sekiz senedir iktidardasınız, Muş’a hiçbir yatırımınız yok” diyen vatandaşı, “Sen uzayda mı yaşıyorsun” diye azarlamış...

Tahmin edebileceğiniz gibi bu vatandaş daha sonra korumalar tarafından apar topar salondan çıkartılmış...

***


Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da partisinin Sarıyer İlçe Başkanlığı tarafından verilen iftar yemeğinde “Evet” propagandası yaptığı için protesto edilmiş...

Ayağa kalkan iki vatandaş, ”Burası iftar sofrası, burada siyaset yapılmaz” deyince, korumalar bu vatandaşları “uçtu, uçtu” yöntemiyle dışarıya çıkartmış...

***


Size iki “siyasetçi” tipi anlattım...

Birinin eleştiriye tahammülü yok; ağzını açanı “uçurtuyor!”
Diğeri ise; “Beni eleştirmek, hatta başıma yumurta atmak bile sizin vatandaşlık hakkınız” diyor...

İşin ilginci; birinci gruptakiler kendilerini “Demokrat” ilan ederken, ikincisini “darbe şakşakçısı” olmakla suçluyor...

Gelin kararınızı verin; bu siyasetçilerden hangisinin yönettiği ülkede yaşamak istiyorsunuz?

DİĞER YENİ YAZILAR