Haberin Devamı
Deniz Baykal’ın istifasından sonra ona yakın bazı isimler, “Baykal geri dönsün” diye kampanya başlattı.
Kimileri kurultay delegelerinden imza toplarken, kimileri de evinin önünde çadır kurup açlık grevine gitti.
Bunu yapanların hepsi partili ve hepsi bir şekilde Baykal’ın yakın çevresinde...
Peki; CHP’den şahsi hiçbir beklentisi olmayan, sadece beş yılda bir sandık başına gidip oyunu bu partiye veren sokaktaki gerçek CHP’liler ne düşünüyor?
Onlar da Baykal’ın dönmesini istiyor mu?
İstiyorlarsa neden evinin önündeki açlık grevi, birkaç yüz partiliyle sınırlı kalıyor?
Bu soruların yanıtı belli:
Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesi, Baykal’ın istifasından sonra “CHP’nin başında kimi görmek istersiniz” başlıklı bir anket başlattı.
Bu ankete 24 saatte tam 305 bin 108 kişi katıldı.
Dün saat 14.30 itibarıyla açıklanan sonuçlara göre bu 305 bin kişinin 269 bin 252’si...
Yani yüzde 88,2’si ortak bir görüşte birleşti:
“Baykal artık bıraksın!”
“Baykal dönmeli” diyenlerin oranı yüzde 11,8, sayıları ise 35 bin 856 kişide kaldı...
Peki; “Baykal artık gitmeli” diyenler, onun yerine kimi genel başkan olarak görmek istiyor?
İşte sonuçlar:
- Kemal Kılıçdaroğlu: Oy sayısı 184 bin 904, toplama oranı yüzde 60,6...
- Muharrem İnce: Oy sayısı 42 bin 710, toplama oranı yüzde 14...
- Gürsel Tekin: Oy sayısı 29 bin 630, toplama oranı yüzde 9,7...
- Faik Öztrak: Oy sayısı 12 bin 008, toplama oranı yüzde 3,9...
Aynı konuda bir anket de VATAN’ın internet sitesinde düzenlendi.
Dün saat 16.30 itibarıyla toplam 161 bin 239 kişinin oy kullandığı bu ankette tam 77 bin 156 kişi Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasını istediğini belirtti.
Onu 23 bin 603 oyla Süheyl Batum, 11 bin 113 oyla Ali Topuz, 11 bin 020 oyla Muharrem İnce, 8 bin 695 oyla Gürsel Tekin ve diğer isimler izledi.
“Deniz Baykal geri dönsün” diyenlerin sayısı 15 bin 220’de, oy toplamına oranları yüzde 9,44’te kaldı!
Gayet net bir şekilde görüldüğü gibi, seçmene göre CHP’de aslında “genel başkanlık krizi” diye bir sorun yok...
Sorun; yüz binlerce kişinin dile getirdiği bu gerçeği görmeyen, “dar kadrocu” siyasetçilerin kafalarında...
Bu kadar net bir mesajı umursamayıp hâlâ, “Baykal dönmezse, Genel Sekreter Önder Sav bu göreve getirilmeli” diyenler bile var!
Peki; neden böyle davranıyorlar?
Basit:
“İş”lerinin bozulmasından, siyasi geleceklerinin bitmesinden korkuyorlar!
Bu yüzden seçmenin tercihini umursamayıp, partiyi kâbus dolu bir maceraya sürüklemeyi göze alıyorlar!
Şimdi CHP’nin önünde üç yol var:
Seçmenin sesine kulak verip doğru ismi genel başkanlık koltuğuna oturtmak ve iktidar olma şansını yakalamak...
Baykal’la yola devam edip, seks kasetleriyle boğuşmak ve hızla erimek...
Ya da...
Önder Sav gibi, sadece parti teşkilatına hükmeden ama seçmenin kabullenemediği bir ismi başa getirip, bir daha asla toparlanmamak kaydıyla yok olup gitmek!
Umarım CHP’de bu kez “sağduyu” kazanır...
Yoksa kaybeden sadece CHP değil, aynı zamanda Türkiye olur!
GÜNÜN SORUSU
Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Valisi oldu...
Diyarbakırlılara söylediği, “Kaçak elektrik kullanın ama insaflı olun” sözlerini İstanbullulara da söyleyecek mi?
Kılıçdaroğlu ne yapıyor?
Baykal’ın istifasından sonra kamuoyunun ortak aklı, bu göreve en yakın isim olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu görmeye başladı...
Ama o her fırsatta “aday olmayacağını” söylüyor.
Sadece, “partisinin kendisine vereceği her türlü göreve hazır olduğunu” belirtiyor.
Yani “Ben aday değilim ama partim isterse beni aday gösterir” demeye getiriyor.
Bunu da hem “parti disiplini”ne duyduğu saygı yüzünden, hem de adaylığının huzursuzluk yaratmaması için yapıyor.
Ama artık o da tevazuyu bırakıp, üzerine düşeni hayata geçirmek için harekete geçmeli...
Meydanı küçük oyunlara ve küçük oyunculara bırakmamalı...
Halkın teveccühünü göz ardı etmemeli...
Unutmamalı ki bu müthiş rüzgâr her zaman esmez!
