Irgalama skandalı!

Haberin Devamı

Dengir Mir Mehmet

Fırat kimdir?

1) Avukat...

2) Türkiye Büyük Millet Meclisi 21’inci, 22’nci ve 23’üncü dönem milletvekili...

3) Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eski Genel Başkan Yardımcısı...

4) 2000 yılında Fazilet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı.

***


Bu Sayın Milletvekili, gazeteci Devrim Sevimay’a verdiği röportajda, “Cemil Çiçek’in konuşması beni hiç ırgalamıyor” demiş...

İşte; siyasetimizdeki “seviye”nin ve “kalite”nin bir göstergesi daha...

Dengir Bey’in “Konuşması beni ırgalamıyor” dediği kişi, bu ülkenin Başbakan Yardımcısı!

Bu kadar mı?

Hayır... Aynı zamanda Devlet Bakanı...

Ve...

Hükümet Sözcüsü!

Yani; iktidar adına Başbakan’dan sonra “konuşmaya” en yetkili kişi...

Gelin görün ki...

Kendi partisinin milletvekili bile onu takmıyor!

***


Ben; sözüm ona, “muhalif” diye bilinen bir “gündem yazarı”yım!

İktidar yandaşlarının söylediklerine göre, kalemim de “epeyce sivri”ymiş!

Bu nedenle ismim, “istenmeyen gazeteciler listeleri”nde hep en üst sıralardaymış...

Peeeehhhh!

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın yanında benim esamem mi okunur?

Madem o kadar sertim; hayatımda bugüne kadar bırakın “Başbakan Yardımcısı”nı, kimin hakkında “onun söyledikleri beni ırgalamaz” diyebildim?

Kime karşı böylesine radikal bir tavır alabildim?

Örneğin, En Büyük Devlet Büyüğü için, “onun söyledikleri beni ırgalamaz” desem, acaba kendileri hakkımda ne kadarlık bir tazminat davası açardı?

Onun sayın avukatları mahkemelere verecekleri dava dilekçelerinde, benim “devlete ve hükümete isyan ve halkı isyana tahrik” suçlarından mahkûmiyetimi istemezler miydi?

***


Peki; “yasalardan, mahkemelerden” çekinmesem, bir devlet ve hükümet adamı hakkında böyle bir cümle kurar mıyım?

Kesinlikle hayır!

Bunu; AKP’lilerin her fırsatta başımıza kaktıkları ama kendilerinin pek de saygı göstermedikleri, “millet iradesine” yapılacak en büyük haksızlık ve saygısızlık olduğunu düşünürüm...

Görüşlerine katılmasam da...

Uygulamalarını beğenmesem de...

Yılda 365 gün, günde 24 saat eleştirsem de...

Onların yaptıklarının ve söylediklerinin beni ve tüm halkı, hem de çok yakından “ırgaladığını” bilirim...

Bu yüzden; ağızdan çıkan her söze büyük önem veririm...

Asla saygı ve ahlâk sınırlarını aşmadan; sadece eleştiririm!

***


Şimdi sorarım size:

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın bu sözlerinden sonra, artık Cemil Çiçek’in sözleri kimi ırgalar?

Sokaktaki vatandaş bile, “Canım; kendi milletvekili tarafından bile ciddiye alınmayan bir Başbakan Yardımcısı’nı ben neden ciddiye alacağım” demez mi?

Bu sözler, Cemil Çiçek’in bir siyasetçide olması gereken “güvenilirlik ve saygınlık” niteliklerini yaralamaz mı?

***


Açıkçası...

Cemil Çiçek’in siyasi saygınlığını kaybetmesi, beni çok da “ırgalamıyor...”

Ama...

Eğer benim ülkemin Başbakan Yardımcısı, kendi milletvekili tarafından bile “ırgalanmaz” hale geldiyse; o zaman hem kendisi, hem de partisi yolun sonuna gelmiş demektir!

Hayırlı, uğurlu olsun!

***


GÜNÜN SORUSU

En Büyük Devlet Büyüğü, son günlerde meydana gelen olayları medyanın abartmamasını bir kez daha istemiş... Tamam abartmayalım da...

Acaba; “Abartmayın” uyarınızı “abartarak”, “haber karartan” yandaş gazeteleri ve televizyonları da uyarmanız gerekmez mi?

DİĞER YENİ YAZILAR