Bu seçimlerde havaya savrulan parayla 400 bin kişiye iş yaratılabilirdi!

Haberin Devamı

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, belediyelerin seçim döneminde yaptığı propaganda ve tanıtım harcamalarını araştırmış. Buna göre sadece İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli büyükşehir belediyeleri bu seçimler için reklama ve tanıtıma en az 2 milyar lira harcamış.

Birinci, 600 milyon lira ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmuş. Onu 400 milyon lirayla Ankara, 300’er milyon lirayla da Kocaeli ve İzmir izlemiş.

Bunlar sadece mevcut yönetimlerin harcadığı para.

Bir de rakiplerinin yaptığı harcamaları düşünün; varın, broşürlere, bina giydirmelerine, kiralanan otobüslere, dağıtılan eşantiyonlara ve yapılan yardımlara akıtılan parayı siz hesaplayın!

***

Diğerlerini bir kenara koyalım; seçim reklamına 600 milyon lira harcadığı öne sürülen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Sosyal Güvenlik Kurumu başta olmak üzere kamu ve özel kuruluşlara 3 milyar lira borcu bulunuyor!

Peki; Kadir Bey eğer isteseydi, bu parayı havaya savuracağına neler yapabilirdi?

* Kilometresi 15 milyon dolardan 23 kilometrelik metro.

* Kilometresi 2 milyon liradan 300 kilometre yol.

* Her biri 1.5 milyon dolardan 235 deniz otobüsü.

* Her biri 55 milyon dolardan en az 6 adet lüks feribot.

* 1.5 milyon liradan, her biri 16 derslikli 400 ilköğretim okulu.

* Her biri 70’er yataklı ve tam donanımlı 600 hastane.

***

Bir de 4 belediyenin seçim kampanyalarında harcadığı 2 milyar lirayla neler yapılabileceğini düşünün... Tek tek saymaya gerek yok:

Uzmanlar, bir kişilik istihdam yaratmanın maliyetini 25 bin lira olarak kabul ediyor.

Demek ki bu 2 milyar lirayla en az 80 bin işsizin çalışabileceği iş yerleri kurulabilirdi!

***

Sadece dört belediyenin seçimler için harcadığı para 2 milyar liraysa, diğer büyükşehir belediyelerini...

Onlara bağlı ilçe belediyelerini...

Diğer il ve ilçe belediyelerini...

Muhalefetteki partilerin harcamalarını da eklediğimizde, seçim kampanyalarına yatırılan para yurt genelinde 10 milyar lirayı buluyor demektir.

Eğer bu paranın tamamıyla fabrika kurulsaydı, iş yeri açılsaydı, hizmet sunulsaydı, inşaat yapılsaydı; “işsizler ordusu” 400 bin kişi azalacaktı!

***

Peki; bunca para çarçur edildi de ne oldu?

Hiiiiiçççç...

Siyasetçilerin boyları bir karış uzadı!

*****

GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Gül sekiz ay önce, “Kayıp Trilyon Davası”nda sahtecilik suçundan hüküm giyen eski Genel Başkanı Erbakan’ı, “Hasta” diyerek affetmişti.

Acaba, Erbakan’ın bugün meydan meydan dolaştığını görünce ne düşünüyor?

*****

Erdoğan ve tevazu!

Başbakan Erdoğan, ABD’deki CNN’e bir demeç vermiş ve kendisini, önümüzdeki günlerde ülkemizi ziyaret edecek olan ABD Başkanı Obama’yla kıyaslamış.

Her ikisinin de “aynı mütevazı geçmişi paylaştıklarını” söylemiş!

***

* Obama’nın babası Harvard Üniversitesi’ni bitirip doktora almıştı; Erdoğan’ın babasının ise eğitimi yoktu.

* Obama zengin denilebilecek bir ailenin çocuğuydu; Erdoğan’ın çocukluğu kendi deyimiyle merdiven altlarında zorluk içinde geçti!

* Obama okuduğu bütün okulları takdirle bitirdi; Erdoğan’ın imam hatip lisesindeki tek iyi notu ‘beden eğitimi’ dersindendi!

* Obama Columbia Üniversitesi’nin Siyasal Bilimler bölümünden ve Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu; Erdoğan ise Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi.

* Obama; meslek hayatı boyunca hep çok iyi para kazandı; Erdoğan hep gecekondu statüsündeki evlerde oturmak zorunda kaldı, çocuklarını bile arkadaş bursuyla okutabildi.

* Babası Müslüman olan Obama siyaset hayatı boyunca dini siyasete alet etmedi; Erdoğan bu konudaki başarısı sayesinde siyasette sivrildi.

* Obama bir avukattı ve sanıkları savunurdu; Erdoğan ise avukatlara muhtaç bir “hükümlü” bile oldu.

***

Kısacası...

Başbakan; tevazu göstermiş.

Çünkü o, “mütevazı geçmiş” konusunda Obama’ya nal toplatır!

DİĞER YENİ YAZILAR