Atatürk’e selam söyle Son Gazi...

Haberin Devamı

Dün sabah Selimiye’deki 1. Ordu Kışlası’nda, İstiklal Savaşı’nın son gazisi Emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl’ü son yolculuğuna uğurlayanlar arasında ben de vardım.

Tören tam bir askeri disiplin içinde gerçekleştirildi.

İstanbul’un dört bir yanından gelen subaylar, askeri öğrenciler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, ilköğretim öğrencileri, siyasetçiler... Bir de bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda gazete yöneticisi ve köşe yazarı vardı!

24 kişilik Bakanlar Kurulu’nu ise tek başına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı temsil ediyordu.

Daha vahimi CHP’den bir kişi bile gelmemişti İstanbul’daki uğurlama törenine...

Hoş, “Gidenin arkasından tören düzenlemek, o törenlere gitmek ne işe yarar” diyebilirsiniz...

Ama bir vefa borcudur bu törenler... Gidenlerin işine yaramaz da... Kalanlara güç verir.

***


Konuşmacılar özenle seçilmişti. Tarih profesörü İlber Ortaylı, Kurtuluş Savaşı dönemi Türkiyesi ile bugünün Türkiyesi arasında çok büyük farklar olduğunu ama yaşanan sıkıntıların çok da farklı olmadığını söylerken gözüm Meclis Başkanı Köksal Toptan’a takıldı...

Bu halde olmamızın sorumlularını temsil ettiği için midir bilemem başı öndeydi!

***


Ortaylı’dan sonra söz alan “Şu Çılgın Türkler” kitabının yazarı Turgut Özakman da, “Çılgın Türkler” tanımlamasının patentinin İngiliz siyasetçilere ait olduğunu belirterek, “Türkler Sevr Antlaşması’nı yırtınca İngilizler bunun çılgınlık olduğunu düşünmüşlerdi. Bugün aramızdaki son Çılgın Türk’ü uğurlamak için buradayız” dedi.

***


Ve sıra Meclis Başkanı Toptan’ın konuşmasına geldi. Toptan, Mustafa Şekip Birgöl’ü ’son Çılgın Türk’olarak tanımlamanın yanlış olduğunu, bu ülkede ‘çılgın Türkler’in asla tükenmeyeceğini söylerken, kim bilir belki de “Nasıl gol attım ama” diye geçiriyordu içinden...

Nedendir bilmem benim aklıma ise hemen Toptan’ın yakın çalışma arkadaşları geldi...

Demokrasi kahramanlığına soyunan, hatta ABD Başkanı’na bile “Kimseyle kavga etme” diyen... Ama kendisini desteklemeyen herkesle ve her kurumla kavga eden Başbakan örneğin!

Ya da vergi kaçakçılığından dosyası bulunan Maliye Bakanı...

Kamu arazilerinin yağmalanmasında aktif rol üstlendiği öne sürüldüğü için istifa eden Şaban Dişli!

Eski şirketinin adı uyuşturucu kaçakçılığına karışan Dengir Mir Mehmet Fırat...

Acaba onları mı kastediyordu “çılgın Türkler’in asla tükenmeyeceğini” savunan Meclis Başkanı?

***


Askerler Mustafa Şekip Birgöl’ün tabutunu omuzladıklarında, yine de Meclis Başkanı’nın haklı çıkmasını umdum...

Öyle günlerden geçiyoruz ki, maalesef işimiz yine “bir Çılgın Türk” bulmaya kaldı!

Atatürk’e ve arkadaşlarına selam götür Son Gazi!

Bilsinler ki bu ülkede hâlâ “çıldırmaya devam eden” birileri var!



***




GÜNÜN SORUSU

Çılgın Türk aramak yerine aklı başında, ülkesinin çıkarlarını şahsi çıkarlarına feda etmeyecek, cumhuriyet ilkelerine bağlılıktan asla vazgeçmeyecek bir lider bulmanın zamanı gelmedi mi?



***




Büyükanıt dün yine şendi!

Bir yıl önce, “Genelkurmay Başkanı da oynar... Ama zamansız oynarsa eleştirilir” başlıklı bir yazı yazmıştım.

Bu yazıda, katıldığı bir nişan töreninde Fenerbahçe’nin galibiyetini oynayarak kutlayan Yaşar Büyükanıt’ı eleştirmiştim.

Çünkü sadece birkaç gün önce 16 askerimiz şehit düşmüştü...

***


Büyükanıt dünkü törene İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’la birlikte geldi...

Kırmızı halının üzerinde yürürken yine kahkahayla gülüyor ve Topbaş’a bir şeyler anlatıyordu... Cenazede değil de düğündeydi sanki...

Yedi yaşındaki çocuklar bile törenin havasına uymaya çalışırken, o öyle neşeliydi ki, kendisine yönelen uyarı dolu bakışları bile fark edemedi!

Ne yapalım demek ki karakteri böyle... Allah neşesini bozmasın!

DİĞER YENİ YAZILAR