Seçim anketleri ve garip oyunlar!

Haberin Devamı

Metropoll isimli bir kamuoyu araştırma şirketi çok değil daha bir hafta önce cumhurbaşkanlığı için yaptığı anketin sonucunu açıklamıştı.

Bu ankette “Cumhurbaşkanı Ermenistan’a gitmeli mi” diye de soruluyordu ama en önemli soru, “Bugün bir seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz”di...

Ankete katılanların yüzde 50,9’unun “AKP’ye verirdim” dediğini söylüyordu sonuçlar!

Ve CHP’nin oyunun yüzde 9,5’le barajın bile altına indiğini, MHP’nin ondan da beter bir halde olduğunu!

***


Dün bir başka anketin sonuçları daha açıklandı... Geçen yılki seçim sonuçlarını büyük bir isabetle tahmin eden Sonar Araştırma A.Ş.’nin eylül ayı içinde yaptığı kamuoyu yoklamasına göre, AKP’nin oylarında ciddi bir gerileme görülüyordu.

Ankette, “Bugün bir genel seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz” sorusuna verilen yanıtlar aynen şöyleydi:

AKP: 32,12, CHP: 22,33, MHP: 14,12, DTP: 6,19, SP: 4,03, GP: 3,60, DP: 2,34, BBP: 2,05, DSP: 1,55 Diğerleri: 1,87, Kararsızlar: 9,79...

Kararsızların orantısal dağıtımı ile ortaya çıkan oy tablosu ise şöyleydi:

AKP: 35,61, CHP: 24,75, MHP: 15,65, DTP: 6,87, SP: 4,47, GP: 3,99, DP: 2,59, BBP: 2,28, DSP: 1.72, Diğer: 2.08

“Bu anketlerden hangisi daha gerçekçi” sorusunun yanıtını tartışacak değilim...

Ama yaptığım küçük bir araştırmada bile Metropoll isimli şirketle ilgili her haberin, “AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen” diye başladığını gördüm...

Eğer böyle bir yakınlık gerçekten varsa, tarafsız olduğunu söyleyen ve öyle de olmak zorunda olan Cumhurbaşkanı, nasıl oluyor da stratejik kararlarını böyle bir şirketin yaptığı anketin sonuçlarına göre alabiliyor?

Eğer bu sonuçlar kamuoyunun gerçek eğilimini yansıtmıyorsa (ki seçimle ilgili soruların yanıtlarında şimdiden kuşku oluştu) bu, devletin zirvesinin yanıltıldığı anlamına gelmez mi?

***


Her şey açık:

İki anketin sonuçları birbirinden bu kadar farklı olduğuna göre, birileri yine bizi kandırmaya çalışıyor!

Ama ne de olsa demokrasiyle (!) yönetiliyoruz herkes istediği seçim anketi sonucunu yayınlamakta özgür...

Yiyip yememek ise bize kalmış!


++++++


VAİZ

Antalya’nın Alanya ilçesinde bir belediye meclis üyesinin çarşı-pazar ve alışveriş merkezlerinde mayo yasağı istemesi, camilere de taşınmış.

Alanya Kuyularönü Camii’nde kılınan Cuma Namazı sonrasında konuya değinen vaiz Nazif Fethi Yalçınkaya, “Bikini ile çarşıda dolaşmayı savunmak Allah’a en büyük isyandır” demiş...

Bu sözlerden gerçekten ürktüm...

Çünkü bu ülkedeki bütün gerici isyanların fitilini, dinimizin hoşgörüsünden nasibini almamış sözde din adamlarının bu tür sözleri ateşledi...

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, boyundan büyük sözler eden bu vaiz hakkında nasıl bir işlem yapacağını merakla bekliyorum.


*****



GÜNÜN SORUSU

Futbol yazarı Osman Tanburacı kendisine küfrettiğini iddia ettiği Fatih Terim’e, “Ben onu affederim ama annem affeder mi bilmem” demiş...

Annenden hiç gurur geni almadın mı Tanburacı?


*****



Başbakan “Azzz sonra”dan medet ummaya başladığına göre...

“Size bir hafta süre, açıklamazsanız ben açıklayacağım” diyerek Doğan Grubu üzerinde baskı politikası uygulayan Başbakan’ı dün merakla izledim...

Sonuç: Sıfır!

Hakaret, tehdit, aşağılama gırla ama “açıklanan” yeni hiçbir şey yok!

İyi de geçen cumartesi günkü

o şantajın, efelenmenin nedeni neydi o zaman?

Ben söyleyeyim: Reyting...

Geçenlerde yazdım: Önümüzeki baharda seçimler var. Daha önce hep kavga ederek kazanan Başbakan’ın da bu nedenle yeni bir kavgaya girmesi gerekiyor.

Vuracak, kıracak, bağıracak ki,

6 yıldır iktidarda hiçbir şey yapamamanın hesabını vermekten kurtulsun!

İşte bu yüzden sulu magazin pogramlarının o meşhur sloganına başvuruyor ve “Azzz sonra” diyerek ilgi uyandırmaya çalışıyor. Çünkü reytingi hızla düşüyor. İnanmayanlar “ulusa sesleniş”in reyting sıralamasında ilk yüze girip girmediğine baksın.

Olay bundan ibarettir!

DİĞER YENİ YAZILAR