Bekâret tartışmasıyla magazinin gündemini sarsan manken Şebnem Schaefer, Alman Hıristiyan Demokrat Parti’den sonra DYP’ye de üye oldu, rozetini de DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar taktı.
Dün bütün gün telefonum susmadı... Arayan DYP’liler kızgındı ve hemen hepsi aynı duyguyu dile getiriyordu:
- Mehmet Ağar siyaseten intihar mı ediyor? Önce hiç olmayacak bir zamanlamayla dağdaki teröriste af önerdi, şimdi de Türk toplumunun ahlak kurallarına ters düşen, elindeki bekâret raporuyla kanal kanal dolaşıp utanmadan reklamını yapan bir kızı şaşaalı törenle üye yaptı... Muhafazakâr Türk halkı, böyle bir partiye oy verir mi? Ağar bu tür davranışlarla DYP’yi erittiğinin farkında değil mi?
Bilirsiniz; tek taraflı yazmayı sevmem... Bu nedenle hemen Sayın Ağar’ı aradım ve kendisini Elazığ yollarında buldum, eleştirileri anlattım... Yanıtı aynen şöyle oldu:
“İntihar ettiğimiz falan yok. Ben ülkemizdeki terörün, dökülen kanın durmasından yanayım. Elbette Türkiye’nin üniter yapısını, bölünmez bütünlüğünü sonuna kadar savunurum. Sadece silahsız, kansız bir Türkiye istiyorum. Bazıları bu önerimi çarpıtarak oy avcılığı yapıyor. Ama halkımız benim ne demek istediğimi çok iyi anladı. Kamuoyu araştırmaları da gösteriyor ki, iddia edilenin aksine bu sözlerimden sonra DYP’nin oyları azalmadı, tam tersine arttı.
Manken Şebnem Schaefer meselesine gelince...
Ben o gün 1500 kişiye üyelik rozeti taktım. Bu kızımızın üye olduğundan haberim bile yoktu. Meğer bir ay kadar önce Şişli İlçe Başkanlığı’na başvurmuş ve üyeliğe kabul edilmiş. Bir siyasi partiye üye olmak, 18 yaşını doldurmuş, Türk vatandaşı olan herkesin en doğal hakkı. O anda karşımda görünce ne yapacaktım yani, ‘Sen bizim partimize giremezsin’ diyerek geri mi çevirecektim onu? Kovacak mıydım? Genç bir insanın kalbini kırmak, bana yakışır mı? Kaldı ki ben o törende 1500 kişiye rozet taktım, Şebnem Hanım da onlardan biri... Onca bilim adamı, üniversite öğrencisi bizim üyemiz oldu; kimse onlardan tek satır olsun söz etmiyor.”
Bu sözlerden sonra Sayın Ağar’a, “Ya bu manken hanım bundan sonra da sansasyonel haberlere konu olmaya devam ederse, adının ‘DYP’li Şebnem’ olarak anılması partinize zarar vermez mi?” diye sordum... İki cümleyle yanıtladı:
“Bir partiye üye olmanın getireceği sorumluluklar vardır. Bir hata yaparsa herkes gibi o da faturasını öder...”
SAYAN DYP’Yİ BOZAR MI?
DYP lideri Mehmet Ağar’a bir süre önce çıkan bir başka haberi hatırlattım. Buna göre DYP’nin “yeni isimler” arayışında bir şekilde Seda Sayan’ın üyeliği de gündeme gelmiş ve sağ kolu Celal Adan bu sanatçı için, “Seda Sayan bizi bozar!” demişti... Bunun üzerine Sayan’a teklif götürülmemişti.
Ağar kesinlikle böyle bir şey olmadığını belirtti ve konuya, “Biz kimseye teklif götürmedik. Partimize üye olmak isteyenlerin başvurularını değerlendiririz. Seda Hanım’a da büyük saygımız var, halkımızın sevdiği bir sanatçı” diyerek noktayı koydu.
Günün Sorusu
Jennifer Lopez’e doğum gününde dört şarkı söylemesi için 2.1 milyon dolar veren Azeri asıllı Rus milyarder Telman İsmailov, Antalya’da kapalı kapılar ardında Başbakan Erdoğan’la tam 35 dakika görüşmüş...
Acaba ne konuştular?
Asena’nın gözyaşları!
Bugün magazinden başladık; öyle devam edelim... Buzda Dans yarışmasına katılan Asena önceki gece hocalarının ve arkadaşlarının kendisini dışladıklarını ima etmiş; Ayşe Arman’ın, “Kendini yalnız mı hissediyorsun” diye sorması üzerine de hıçkıra hıçkıra ağlamış...
Türkiye’de yaşayan hemen herkesin tanıdığı, bazı genç kızların örnek aldığı bir “magazin starı” yalnızlıktan yakınıyor...
Kameralar, muhabirler peşinde, hayranları bir kare fotoğraf çektirebilmek için kapısında saatlerce bekliyor, gördüğü ilgiden yolda bile yürüyemiyor... Ama o, büyük bir yalnızlık yaşıyor!
Demek ki şu “yalnızlık”, çok amansız bir duygu...
İnsanın ille de tek başına olması, inzivaya çekilmesi, bunun için büyük kenti, ailesini, arkadaşlarını, komşularını terk edip küçük bir yere kaçması gerekmiyor...
Ne garip!
