Her asker darbeci değil

“Darbecilere ekmek mi götürüyorsun? Götüremezsin, izin vermeyiz !”

***

“Benim askere verecek evim yok !”

***

Bu cümleler mi ne?

Anlatayım...

Askere ekmek yok

Tarih 20 Temmuz 2016, yani dün...

Sabah saatleri... 10, 10 buçuk civarları.

Yer Ankara... Ankara’nın Gölbaşı İlçesi...

Üzerinde ekmek, simit vb hamur işi ürünlerin fotoğraflarının bulunduğu kapalı kasa bir kamyonet, fırınından yükleme yapıyor.

Mavi plastik kasalar içindeki ekmekleri aldıktan sonra tam yola çıkmak üzereyken, 8 -10 kişilik bir grup tarafından önü kesiliyor kamyonetin.

Sürücü şaşkın...

Heyecanlı gruptakiler soruyor:

“Nereye götürüyorsun bu ekmekleri?”

Kamyonetin şoförü, “Üç dört ayrı yer var dağıtacağım” diyor.

Yolu kesen gruptakiler soruyu netleştiriyor:

“Askeriyeye de ekmek götürecek misin?”

“Evet” diyor fırının servis şoförü, olan biteni anlamaya çalışırken.

İşte bu cevap üzerine işin rengi değişiyor...

“Darbecilere ekmek mi götürüyorsun” diye bağırıp öfkeleniyor gruptakiler.

Şoför çaresiz...

“Onlara ekmek götüremezsin. İzin vermeyiz !” diye bağırıyor grup. ( O sırada sarf edilen sözlerin bu kadarla sınırlı olmadığını tahmin edersiniz...)

Haberin Devamı

***

Bana sormayın lütfen hikayenin sonunu.

Kendinizi o fırının şoförünün yerine koyun sadece...

Askere verecek evim yok benim!

Yine dünden, ülkenin bir başka köşesinden bambaşka bir örnek...

Bir teğmen, olayı yaşayan.

Kiracı olarak oturduğu dairenin sahibi arıyor nöbetteki teğmeni.

Onun “Amca”, ev sahibinin de “Evladım” ya da “Asker oğlum” dediği kişi arıyor.

Bu defa “Evladım” da demiyor, “Asker oğlum” da.

“Evimi hemen boşalt” diyor doğrudan.

Teğmen şoke oluyor.

Ne olduğunu anlayamıyor önce... Yaşanan sıradan bir ev sahibi - kiracı sürprizi değil.

O teğmen, dün telefonda ev sahibinden bu sözleri duyduğu sırada, 15 Temmuz gecesi darbecilerin hedef aldığı önemli karargahlardan birinde görevinin başında...

“Anlamadım amca” diyecek oluyor...

Kulağındaki ses, “Benim askere verecek evim yok” diyor ve kapatıyor telefonu.

***

Bana sormayın lütfen hikayenin sonunu.

Kendinizi o teğmenin yerine koyun sadece...

Haberin Devamı

***

Kendinizi o fırının servis şoförü ve o teğmenin yerine koyun dedim ya...

Şimdi bir de cuntacıların karşısında ülkesi ve milleti için göğsünü siper etmiş, canını ortaya koymuş o subay ve astsubayların yerine koyun kendinizi...

Siz olsanız ne düşünür, ne hissederdiniz?

DİĞER YENİ YAZILAR