Orlando-İstanbul hattı

Terör örgütü DAEŞ, ABD’nin Florida Eyaleti’nin Orlando kentindeki bir barı hedef aldı. Tek bir terörist, ABD tarihinin, bilançosu en ağır silahlı saldırısı niteliğindeki bu terör eyleminde 49 kişiyi öldürdü, 53 insanı da yaraladı.

İnsan...

Bir terör eyleminde yaşamını yitirenlerin; tabiiyeti, ırkı, dini, rengi, inancı, ideolojisi ya da cinsel tercihine göre değerlendirilmesi sağlıklı bir bakış açısı, insanî bir yaklaşım olabilir mi?

Ankara Garı’nın önünde ya da Sultanahmet’te yitip giden hayatlara böyle mi baktık?

Vezneciler’de, Merasim Sokak ya da Kızılay’da terörün aldığı canlara inançlarına, tercihlerine, uyruk ya da tenlerinin rengine göre mi üzüldük? Orlando katliamının bir ‘eşcinsel barı’nda yaşanması neyi değiştirir?

Ölen 49 kişinin cinsel tercihleri, konuya bakışta belirleyici faktör olabilir mi?

***

Nitekim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orlando katliamı üzerine ABD Başkanı Barack Obama’ya önce taziye telgrafı çekti. Erdoğan, önceki gün de Obama’yı telefonla aradı ve başsağlığı diledi.

Haberin Devamı

Olması gereken işte budur. Terörün dini, ırkı, milliyeti, inancı yoktur. Terör terördür ve nereden geldiği gibi kimi hedef aldığına göre de değerlendirilemez. Bu kadar net.

***

O günden beri takip ettiğim kadarıyla, Orlando’daki terör eylemi, dünya genelindeki LGBTİ’ler üzerinde tam bir şok etkisi yarattı. Aynı zamanda çok ciddi bir endişe, hatta korkuya yol açtı. Elbette Türkiye’dekilerde de...

(Bu arada, LGBTİ kısaltması; Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor.)

Zamanlama da önemli...

İstanbul’daki LGBTİ Onur Haftası yarın başlıyor... Geleneksel etkinlikler, 26 Haziran’daki Onur Yürüyüşü ile son bulacak.

(Küçük bir hatırlatma; LGBTİ’lerin dünya genelinde kendilerini ifade etmek için sokaklara çıktığı bu etkinliklerin Türkiye ayağı bu sene Ramazan Ayı’na denk geldi.)

O yürüyüşü, nefret söylemi içeren ifadelerle hedef alan bazı grupların yaptığı açıklamalar ortada... Sırf tercihleri sizden farklı diye insanları hedef alan (ve tabii hedef gösteren), şiddet potansiyeli içeren tehditkâr tavırlar...

Haberin Devamı

Birileri bunu kendine hak görüyor, bazıları da onlara hak veriyor olabilir ama dikkatten kaçmaması gereken nokta şu: Farklı düşüncelere karşı çıkmak, farklı yaşam tarzlarını eleştirmek haktır.

Farklı gördüklerini tehdit etmek, onlara müdahale etmek, şiddet uygulamak ise suç.

***

Dönelim, İstanbul’daki LGBTİ yürüyüşünü engellemeyi kendine vazife edinenlere... Şarkılarını dinlediğiniz Ricky Martin, George Michael, Freddie Mercury ve Elton John’un da eşcinsel olduğunu biliyorsunuzdur herhalde. Filmlerini izlediğiniz Ruck Hudson, Jodie Foster’ın da öyle. Veya elinizdeki IPhone’u üreten Apple’ın CEO’su Tim Cook’un örneğin.

Ya da imzasını taşıyan gözlüklere binlerce lira verdiğiniz Tom Ford’un.

***

Şu noktanın altını çizmeliyim:

Eşcinselliği övmek gibi bir niyetim yok. Bu tercihi örnek gösteriyor da değilim...

Söylemeye çalıştığım sadece şu...

Bu insanların bizlerden, yani heteroseksüel çoğunluktan tek farkı cinsel tercihleri.

LGBTİ’lerin de günlük yaşamdaki artıları ve eksileriyle değerlendirilmesi gerektiğinden söz ediyorum. Hepimiz gibi, herkes gibi...

Haberin Devamı

Bir heteroseksüele ne için kızıyor ya da onu hangi kriterler ile takdir ediyorsak öyle yani...

Sadece ‘insan’ olarak...

***

Ve son söz... Velev ki yukarıdaki yabancı ünlülerin sizin dünyanızda yeri yok. Diyelim ki o isimler size bir şey ifade etmiyor. Olabilir.

Pekiyi, Zeki Müren ve Bülent Ersoy’un da mı hatırı yok?

DİĞER YENİ YAZILAR