Hacettepe’de yeni dönem

“Ben Hacettepe’nin artık paralelle, yamukla, dörtgenle değil; inovasyonla, bilimle, akademik özgürlükle anılmasını istiyorum ve bunun için çalışıyorum. Üniversitemizin DNA’sının hasar aldığı ortada ama biz bunu düzelteceğiz.”

Bu sözler, Türkiye’nin köklü üniversitelerinden Hacettepe’nin rektörü Haluk Özen’e ait.

Rektör Özen, üniversitenin DNA’sını bozan iki öncelikli faktörü, paralel yapı ve bununla bağlantılı yolsuzluk gündemi olarak açıklıyor.

**

Hafta sonu birkaç haberci, Prof. Dr. Özen ile birlikteydik.

Hacettepe’de yeni dönem

39 sene önce tıp fakültesinden mezun olduğu Hacettepe Üniversitesi’nin rektörlük koltuğunda geçirdiği ilk üç ayda mesaisinin büyük kısmını geçmiş dönemden kalan sıkıntılı başlıklara harcamış yeni rektör. Bahsettiği konular yargıya taşınmış durumda.

Maddi olarak da pek iç açıcı değil Hacettepe’nin durumu. Haluk Özen, “Hacettepe Üniversite Hastanesi’nin borcu 292 milyon lira ve bütçe yönetiminde verimlilikle bir yere kadar mesafe alabiliriz ama mevcut sistemle borcumuzu azaltamayız, ancak dondurabiliriz” diyor.

Haberin Devamı

**

Prof. Özen, şu konuların da altını çiziyor:

- 14 enstitüsü, bin 700 öğretim üyesi bulunan Hacettepe Üniversitesi’nin Bilimsel Araştırma Projelerine (BAP) ayırabildiği kaynak, 30-35 milyon civarında. Oysa bilimsel araştırma üniversitenin ana ekseni. Bu konuda diğer önemli zorluk da nitelikli öğrencilerin asistan olmak yerine özel şirketlerde daha fazla para kazanacakları işleri tercih etmesi.

- Üniversite hastaneleri konusu da ayrıca ele alınmalı. Bu hastanelerde eğitim, araştırma ve sağlık hizmeti birlikte sunuluyor. Ancak sağlık hizmeti eğitimin bir parçası olmalı. Yoksa sadece fıtık ameliyatıyla üniversite hastaneleri kâr edebilir ancak eğitim olarak ileri gidemez.

Böyle bir rektör olmak istemem ama ben bu filmi gördüm.

Ve güncel, kritik bir konu...

- Üniversitede hem personel hem de öğrenciler arasında iç barışı tesis etmek öncelikli görevlerimden biri olacak. Can ve mal güvenliğiyle, eğitim - öğretim özgürlüğünü engelleyenlere karşı durmak benim görevim. Üniversitede izinsiz flama, afiş, terör örgütüne müzahir kişilerin fotoğrafları asılamaz. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında yasak olan, bu ülke insanının önemli bir kısmını rencide eden poster, bayrak, flama sallandırılmasına izin vermeyeceğim.

Haberin Devamı

- Esasen siyasetçilerin de bize yardımcı olması lazım. Halen genel başkanlık seçimiyle ilgili tartışmaların yaşandığı bir partimizde başkan adaylarından biri “Hacettepe Kandil’e döndü” diye bir beyanat verdi. Kendisini aradım. Üstelik akademisyen bir isim. “Bu sözünüz üzerine yarın sabah okula gelen öğrenci ne düşünür” diye sordum. Bu partimizdeki genel başkanlık yarışı işimizi kolaylaştırmıyor.

- Kampüse girişlerde araçlarda arama yapılıyor. Delici ve kesici aletler bulundu geçenlerde. Bir öğrencimizin bile zarar görmesini istemem. Böyle bir üniversite rektörü olmayı istemiyorum ama ben gençliğimde bu filmi seyrettim. Hatta biz bu filmde büyüdük. O zaman yaralılar için hastaneler bile ayrılırdı. Kimse kusura bakmasın, bir öğrencimin bile burnunun kanamasına izin veremem.

Haberin Devamı

Aziz Sancar heyecanı

Haluk Özen devam ediyor...

- Biz Hacettepe’nin, farklı ve adına yakışan konular ile gündeme gelmesini istiyoruz. Bakın mesela, 17 Mayıs’ta Aziz Sancar, Hacettepe Üniversitesi’nin konuğu olacak. Tıp Fakültesi’nde 12 tıp adamının büstünün bulunduğu yere Aziz Hoca’nın da bir büstünü yaptırıyoruz. Bu tür akademik rol modellere çok ihtiyacımız var. Her yıl 2 öğrencimizi Aziz Hoca’nın yanına göndereceğiz.

- Kompozit doku nakli, karaciğer, kemik iliği nakli gibi alanlar üniversite hastanelerinin vitrinidir. Tıp Fakültesi’ndeki arkadaşlardan özel olarak istedim. Karaciğer nakline yeniden başlayabilmeliyiz. Geri ödeme kurulu olarak SGK’nın bu tür nakillere sağladığı destek, çok sayıda özel merkez açılmasını teşvik ediyor. Ancak bu işin öncelikli yapılacağı yer üniversitesi hastanesidir.

DİĞER YENİ YAZILAR