‘At pazarlığı gibi olmaz’

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, koalisyon tartışmalarına ilişkin “Koalisyon pazarlıkları ‘at pazarlığı’ şeklinde ‘şu bakanlık sana şu bana, şu genel müdürlük sana bu bana’ şeklinde olmayacak, olmamalı” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş önceki gün gazetelerin Ankara temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. Kurtulmuş, gündeme ve özellikle koalisyon çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş şunları söyledi:

DERDİMİZ KOLTUK DEĞİL: Önyargısız olarak Türkiye’yi hükümetsiz bırakmamak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Koalisyon pazarlıkları af edersiniz ‘at pazarlığı’ şeklinde ‘şu bakanlık sana şu bana, şu genel müdürlük sana bu bana’ şeklinde olmayacaktır, olmamalıdır. Mühim olan hükümet protokolüdür. Derdimiz koltuk moltuk değil. Yani kenara çekilip sütlü kahve içmek de var. CHP ve MHP’yle samimi bir görüşme yapılacaksa HDP’yle de görüşme yapılacak. Temel alanlarda bir restorasyon sürecinin içine girilir, yeni kapılar açılabilirse uzun dönemli hükümet olabilir.

İSMİ DEĞİŞEBİLİR: (MHP ile koalisyon çözüm sürecinin bitmesi anlamına mı gelecek?) MHP, ‘çözüm sürecine karşıyız’ diyor. İsmi değişebilir şu olabilir, bu olabilir ama Türkiye’de MHP seçmeninin de yaklaşık yüzde 48’i çözüm sürecinin sürdürülmesini istiyor. Süreçte bazı revizyonlar olabilir, yapılabilir. HDP yüzde 13 gibi bir oy almışken her halûkarda HDP’nin de üzerine düşen sorumluluk önce şu silahların bırakılması ve çözüm sürecinde kalan adımların atılması. İsimlendirmeler değişebilir, şöyle olur böyle olur ama bu gidişatın zıttına ‘bırakın tekrar silahlı çatışma dönemi başlasın’ şeklinde bir şeye milletin razı olmayacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

ANAYASAL SINIRLAR: (Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlara çekilmesinden ne anlamak lazım?) ‘Yetkileri çoktur’ tartışması başka bir tartışmadır. Halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Anayasal sınırları içinde hareket etsin ne demek? Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevi verdiği anda zaten anayasal sınırları içinde hareket etmiş olacak. İki tartışma da abesle iştigal bir konudur. Yani ‘Cumhurbaşkanı ile görüşmem ama Cumhurbaşkanı’nın görüşerek görevlendirdiği bir başbakan koalisyon ortağı olarak kabul ederse olurum’ demek çok büyük bir çelişkidir. Ne demokratik standartlara, ne siyasi etiğe, ne hukuka uyar.

Haberin Devamı

‘Türkiye seyirci kalamaz’

“Halep’te yeni bir denge değişikliği ortaya çıktığı zaman en az 300-400 bin göçmenin Türkiye’ye gelmesi kaçınılmazdır. Fırat’ın batısında yer alan bölgede, Azaz bölgesinde çatışmalar derinleşir IŞİD-PYD oraya girerse maalesef oradan da yine yüz binlerce insanın Türkiye’ye gelmesi kaçınılmazdır. Türkiye buna seyirci kalamaz. Türkiye’nin özellikle Suriye’nin kuzeyinde bir oldu bittiye izin vermesi mümkün değil. Orada bir harita değişikliği, etnik temizlik ve arkasından siyasi bir parçalanmaya müsade etmeyeceği aşikardır. Türkiye hiçbir zaman askeri seçeneğin olmasını istemez. Ama fiilen her gün sınırlarımızda onlarca farklı yerde, onlarca farklı tehditle karşı karşıya kalıyoruz.

‘IŞİD eylem yapabilir’

(IŞİD’in Türkiye içinde terör eylemi yapma ihtimali yüksek mi?) Böyle bir risk her zaman var. Kontrol edemediğiniz bir unsur. 7-8 bin kişi IŞİD’li olduğu gerekçesiyle deport etti Türkiye. Ama böyle bir risk vardır tabi. PYD meselesiyle Türkiye’nin kendi içindeki çözüm süreci ya da silahsızlanma meselesini de birbirinden ayrı görmemiz lazım. Türkiye kendi güvenliğini temin edecek noktadadır.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR