Demek ki küfür serbest!

Haberin Devamı

Mevlüt Akgün, Fatoş Gürkan, Hilmi Bilgin, Yusuf Başer ve İsmet Su.

Bu milletvekilleri, iktidar partisinin Meclis Grup Disiplin Kurulu’nun üyeleri.

Yani, TBMM Genel Kurulu’nda, CHP’li Kamer Genç’e galiz küfürler eden iktidar Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’a herhangi bir ceza verilmesine gerek görmeyen kurulu oluşturan isimler.

Zeyid Aslan’ın Kamer Genç’e ettiği küfürleri buraya yazmam mümkün değil.

Hepiniz biliyorsunuz. Meclis tutanaklarında hepsi var.

Ak Parti TBMM Grup Disiplin Kurulu o sinkaflı sözlere ceza vermediğine göre benim anladığım şu:

Demek ki, yukarıda adı

yazılı 5 milletvekili, aynı sözler kendilerine söylense, “Ne var canım bunda...” deyip geçecekler.

Demek ki, bu kişilere göre, Meclis’te küfür serbest!

Öyle mi?

Doğru mu anlıyorum?..

KİM İnanır?.. Kadir İnanır!

Şöhret psikolojisi ve yüksek ego, tanınmış bir aktör için hiç şaşırtıcı değil.

Ama Kadir İnanır’ın durumu, bu sınırı birkaç fersah aşmış vaziyette.

İnanır, birkaç gün önce bir canlı yayın röportajı verdi NTV’ye.

Her cümleye “Ben...” diye başlayan, kendinden “Kadir İnanır der ki...” üslubuyla bahseden bir kişi vardı ekranda.

İçinde yer aldığı ‘Akil İnsanlar Heyeti’nin faaliyetleri sırasındaki gözlemi, “Kadir İnanır sevgisi birçok sorunu aşmamızı sağlıyor” şeklinde olan bir kişi...

Heyete yönelik sert ifadeler kullanan, süreci ve heyeti eleştiren vatandaşlar için, “Öyleleriyle birlikte fotoğraf çektirmiyorum. Onlara, ‘Senin hayatın boyunca Kadir İnanır ile birlikte bir fotoğrafın olamayacak’ diyorum ve cezalandırıyorum” diye konuşan bir kişi...

Bu durum ‘Akil İnsanlar Heyeti’nde verdiği yorucu mesainin yarattığı yıpranmanın bir sonucu mu?

Yoksa ünlü sinema sanatçısı Kadir İnanır hep böyle megalomandı da ben mi fark edememişim?



Neden ısrarla o şive?

Televizyon dizilerine bakıyorum, başrollerdeki karakterlerin neredeyse tümü ağır, ağdalı, abartılı bir şive ile konuşuyor.

Reklamlara bakıyorum, yine aynı ağız.

Genellikle de Doğu ve -hatta çoğunlukla- Güneydoğu Anadolu lehçesi.

Dizi ya da reklamdaki karakterin özelliğine uygun şekilde, ayarında kullanılanlara değil sözüm.

‘Komik’ olsun diye, komiklik kaygısı ile kullanılan örneklere itiraz ediyorum.

Senaristler, yönetmenler öyle düşünüyor olabilir ama hiç ‘komik’ değil.

‘Komedi malzemesi’ olarak görülecek, öyle sunulacak bir konuşma şekli değil o şive.

Bu ülkenin renklerinden, parçalarından biri o diyalekt.

Bu toprakların ‘değer’lerinden biri.



KEŞKE...

Gerçek başarısızlığın, denemekten vazgeçmek olduğunun farkına varabilsek.




DİĞER YENİ YAZILAR