Hükümet kıymetimizi bilsin!

Türkiye'yi çok iyi tanıyan çok ünlü bir işadamı bana bir keresinde şöyle söylemişti: Sizin hükümetler kadar şanslı hükümet Avrupa'da yok. Herhalde dünyada da yoktur.
Sakıp Sabancı dün Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etti, çıkışta da dedi ki: Hükümeti değerlendirmek için 100 gün az bir süre. Problemleri çok büyütmüşüz. Bunların çözümü için daha sabır, daha zaman ister.
Sakıp Ağa; Sun Tzu savaş stratejilerini iyi bilir, bu kadar kritik bir dönemde tutup da "yandık ağam" diyecek değil ya, "hayırlısıyla" diyor.
Sakıp Ağa da dişini sıkıyor (bu kimine çok komik geliyor ama olay Sakıp Sabancı'nın cebindeki para değil. Atlı Köşk müze oldu, artık Ağa parayı aşmış durumda; Sabancı formasıyla dünya devleriyle güreşen Türk altta kalacak gibi olursa elbette acıyla diş sıkıyor)...
Ve maaşıyla aylık benzin masrafı arasında fazla fark kalmayan vatandaş da çeneyi hepten kenetledi, bıçak açmıyor.
Siirt, başbakan çıkaracak, "su" diye inliyor.
Yıl 2003, "musluklarınızdan su akacak" diye müstakbel icraat anlatılıyor.


Adını versem rahatsız olur ama Türkiye'yi çok iyi tanıyan çok ünlü bir işadamı bana bir keresinde şöyle söylemişti:
Sizin hükümetler kadar şanslı hükümet Avrupa'da yok. Herhalde dünyada da yoktur. Bu kadar sessiz sakin, her şeye katlanan millet olur mu? Her gelen dayanın düzeleceksiniz diyor, sonra sil baştan! Bizde olsa kıyamet kopar!
Adam haklı ancak herkesin için için bildiği bir gerçek var. Türkiye bu seçimlerde istikrarı yakaladı, "artık bu sefer olsun, bari şu Yunan'ın seviyesini yakalayalım" diye millet dişini sıkıyor.
AB hedefleri tutmazsa kemer sıkmaya tahammül, iman tahtası zorlar.