Atina hesaplarının Ankara yansımaları!

Başbakan Erdoğan'ın "İstanbul sevdası" malum. Dünyanın neresine giderse gitsin o şehri kafasında İstanbul'la mukayese ediyor

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan'ın "İstanbul sevdası" malum. Dünyanın neresine giderse gitsin o şehri kafasında İstanbul'la mukayese ediyor.

"Ayna ayna, var mı İstanbul'dan güzeli" sorusuna "Yoktur" cevabı aldıkça keyifli!

İstanbul'a yurt dışından dönen hemen herkese bu his geliyor zaten. Gerçi yağmur yağar, metropol felç olur, trafiği bir dert, kaçak yapılaşma, yeşilin yağması... Yapılacak çok iş var, liste uzun, hepimiz biliyoruz.

Ama gözlerini kıs, bak Boğaz'a: İşte bu!

Böylesi yok.

Lakin anlaşılan o ki, Başbakan Erdoğan'ın Atina'da gözü seğirmiş.

Atina İstanbul'dan güzel olduğu için değil, haşa huzurdan; İstanbul'un Atina'ya on basacağını Yunanlı da bilir ama söyleyemez.

(Telaffuz edecek olsalar "Gözleri var diyoruz" zaten!)

Erdoğan, Atina'yı "eli yüzü düzelmiş" bulmuş, "güzelleşmiş" bulmuş!

Üç ay gibi bir süreye sığdırılan Olimpiyat makyajı Atina'ya yaramış; şehir trafiğinden altyapısına, temizliğinden albenisine sınıf atlamış.

Başbakan Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'e soruyor:

- Kostas, Atina'yı Olimpiyatlar'a hazırlamak Yunanistan'a kaça mal oldu?

- 8 milyar euro!

Haber bu kadar, yorum malzemesi olarak da sadece Tayyip Erdoğan'ın bakışları var.

O da öyle bir ifade ki ne düşündüğünü anlamanız imkânsız.

Hani Başbakan'ın (televizyon kameraları karşısında konuşurken önüne bir not konduğunda takındığı) hiçbir ifade yansıtmayan bir hali!

Durum böyle olunca, "Şunu düşünmüş olsa gerek" diye yazacağınız her satır spekülasyona girer, yakışmaz.

Ama herkes kendi fikir jimnastiğini yapacak olsa, benimki şöyle:

Günlerdir seyrettiğimiz ve
seyredeceğimiz bütün olimpiyat görüntülerinin her karesini alt alta toplayınca 8 milyar euro hesap çıkıyor.

Az para değil.

Bu Yunanistan'ın bütün dünyaya "Yaptım mı böyle yaparım, bendensin" cakasının bedeli.

Bizde de böyle bir çok bedel var da, fiyakasını az yapıyoruz(!)

Daha geçen gün bize 10 milyar euroluk hesap çıktı.

Neyin faturası?

Sosyal güvenlik açığının -sadece bu yıllık- ekstrasının; yani sosyal güvenlik açığını dengelemek için 2004'te genel bütçeden ayrılan para.

Pekin 2008'e kadar biz sosyal güvenlik açığını kapatmak için dört olimpiyat masrafı yaparız.

***

Hesap anlayışımız, hayata bakışımız da bunu gerektiriyor...

Eşref Apak, (büyük kabiliyet, Çin'de altın alsın inşallah) çekici 79.51'e fırlattı dördüncü oldu, madalya alamadı.

Bronz madalyayı 79.81'le Belarus Ivan Tikhon (geçen yılın Dünya Şampiyonu) aldı.

Milletçe ne diyoruz?

"30 santimle kaçırdı yahu, insan biraz dişini sıkar!"

Allah Eşrefi korumuş, ya ikinci gelseydi; hayatını karartırdık adamın!

Çekiç'te altını Macar Adrian Anmış 83.19'luk atışıyla aldı.

Gümüş madalya 82.91'le Japon Koji Murofushi'nin oldu.

Arada 28 santim var!

Japonlar acaba iki sakeden sonra ellerini karış yapıp, "Tuh şu kadarla altını kaçırdık, yazıklar olsun" mu diyor?

Ya salise farkıyla ikinci gelen yüzücülerimiz olsaydı?

"Sporcumuzun sabah tırnaklarını kesmesi bizi altın madalyadan etti!"

* Biz böyle çok ayrıntılı hesap yaparız; sosyal güvenliğe 10 milyar euro'luk yamada aman tek bir euro eksik olmasın da dünya rekorunu tehlikeye sokmayalım!

DİĞER YENİ YAZILAR