Filanca takımın sahasına büyü yapılmış. Yok, şu oyuncuya büyü yapılmış.
Başka?
Meğer büyü yapılmayan saha ve oyuncu yokmuş.
Gündemdeki herkes de bu konuda bir yorum yapıyor; gazeteler yazıyor, ekranlarda görüntüye geliyor.
Ciddiye alalım mı?
Elbette!
İnancınıza kimse karışamaz, dinler büyüyü tanır ve yasaklar; lakin kimse "yeryüzünde büyü yoktur" diyemez.
Büyü için milliyet, eğitim, gelir, sosyal sınıf, ırk, kültür farkı yoktur; bunlardan bağımsız var olur ve genelde hiç ummadığınız yerden çıkar.
Misal, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın büyü yaptırdığını bilen biliyor.
1995 seçimlerinde kamuoyu yoklamaları Jacques Chirac'ı rakibi Edouard Balladur karşısında hayli geride gösteriyordu.
Chirac ne yaptı?
Senegalli bir büyücü ("Marabut") getirtti.
Sonuç?
Seçimlerden önce kimselerin şans tanımadığı Chirac, seçimleri ezici bir üstünlükle kazandı.
(O dönemde Fransız televizyonları Senegalli büyücüyü Elize Sarayı'nın çevresinde toprağa bir şeyler ekerken görüntülemeyi başarmıştı.)
Fransız politikacıların Senegalli büyücülere işbirliği Fransa'da kitap bile oldu!
Meraklısına kaynak: Sylvie Jurnel. "La Sorcellerie au Coeur de la Repuplique" (Cumhuriyet'in Kalbinde Büyücülük).
Diyeceğim, Afrikalı büyücüler iyidir.
Afrikalı büyücülerin pîri de Senegal'den çıkar.
Zaten bizim gazete haberlerine
bakılacak olursa takımlarımızın büyüyle olan ilişkileri daha çok yabancı oyuncular vasıtasıyla oluyor.
Yerli oyuncular bu konuda hemen hiç konuşmuyor.
Haklılar.
İşi bilen bu konuyu, bırakın konuşmayı yazmayı, düşünmez bile.
Ve Türkler işi bilir!
"Dünyanın en usta büyücüleri bizde" diyen övünen Senegal, Fransa seçimlerinin sonucunu bile efsunlayarak bu iddianın boş olmadığını gösterdi.
Bununla da kalmadı...
2002 Dünya Kupası'nda Senegal'in Fransa galibiyeti büyücülerinin süper üfürüğü ile açıklanmıştı. Marabut öylesine kem bakmıştı ki Fransa'nın yıldızı Zidane daha kupanın başında sakatlanmıştı.
Peki sonra ne oldu?
Senegal aslanlarının süper büyülü kalesinin filelerini kim havalandırdı?
Bizimkiler!
İlhan Mansız'ın altın golü!
Biz Senegal'ı nasıl elediğimize dair basın toplantısı yaparken, Senegal de neden yenildiğini açıklıyordu:
"Görülen o ki Türk büyücüler bizim büyücülerden çok daha iyi!"
O yüzden, içiniz rahat olsun:
Türk'e Türkten başkası büyü yapamaz, yapsa da tutturamaz.
Bizim başımıza ne iş gelirse yine bizden kaynaklanır.
Elemterefiş, kem gözlere şiş. Nazarlığınızın görünür, maşallahınızın içeriden iğneli olduğu bir hafta sonu dileklerimle!
Yazık promosyon dönemi kapandı, öyle olmasaydı mutlaka birisinin aklına gelirdi: Sirke aromalı "Büyübozan" sabunları gazeteniz "Üçüncü Göz"le birlikte bedava!
