Atina'da doping alarmı!

Dün Dünya Anti-doping Ajansı (WADA) kurullarında görev alan tek Türk Doç. Dr. Rüştü Güner'den gelen mektup ışığında bir bilgilendirme notu vermiştim

Haberin Devamı

Dün Dünya Anti-doping Ajansı (WADA) kurullarında görev alan tek Türk Doç. Dr. Rüştü Güner'den gelen mektup ışığında bir bilgilendirme notu vermiştim.

Neydi?

Mesela WADA'nın Süreyya Ayhan olayıyla alakası yoktu. Süreyya Ayhan'ın kontrolleri Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu (IAAF) tarafından yapılmıştı.

Fransızların bir lafı var, "i" lerin üzerlerine noktaları koymak diye, aslında Türk deyimi olmalıymış çünkü koymadığımızda "i" oluyor "ı".

Doç. Dr. Rüştü Güner ile telefonda görüşürken, amacım "ı" ları ve "i"leri ayırmaktı, şu bilgileri verdi:

* "Süreyya Ayhan doping yaptı" diye -durduk yerde- bir farz ve kabul olmaz. Bu cümleyi kullanmak ancak ve ancak doping yapıldığı ispatlandıktan sonra mümkün olabilir. Bizde kural, aynen "suçu sabit olana kadar kişi suçsuzdur" ilkesi gibi işler. Öte yandan, araştırma süreci boyunca -yargıya intikal edilen olay misali- herkesin susup beklemesi gerekiyor. Bu bekleyiş uzun sürebilir. Örneğin 2000 Olimpiyatları'nda ABD'ye 4x400'de altın madalya kazandıran Jerome Young'un 1999'da doping yaptığına (nandrolone) dair iddia daha yeni sonuçlandı, Young suçlu bulundu. Şimdi madalyası elinden alınacak (ABD bayrak takımının diğer elemanlarının madalyalannı kaybetmeleri de sözkonusu MB).

* Bir sporcunun (veya antrenörünün) "sıktı bu doping testleri" veya "eziyet ki eziyet" türü yakınması doping testlerinin yapılmasını engelleyemeyeceği gibi, dünya çapında spor camiasında garip karşılanır. Sporcu gerçekten kendisine anormal gelen bir davranışı bildirmek isterse bunu resmi belgenin altındaki "Yorumlar" bölümüne yazar ve bu yorum resmi işleme konur. Bu bölüme bir şey yazmayan sporcunun sonradan "Bana şöyle davranıldı vs." şeklindeki itirazları da itibar görmez. Doping testi görevlilerinin birkaç kez idrar örneği istemeleri kadar doğal bir şey yoktur. Bu doğal, çünkü çok su içildiğinde (ki dünyadaki bütün sporcular böyle) doping araştırmasına elverişli üre yoğunluğunu elde etmek kolay olmuyor. Ve tahlile elverişli örnek elde edilene kadar bu işlem sürüyor. Örneğin 2002 yılında Manchester'da yapılan Commonwealth müsabakalarında Dr. Rüştü Güner de görevliymiş, Avustralyalı ünlü yüzücü lan Thorpe'dan 6-7 kere örnek alınmış, "Torpido"nun gıkı çıkmıyormuş, çünkü oyunun kuralları böyle.

* Doktor Güner'in bir de tahmini var, aslında tahminden çok bilgi sahibi olmakla birlikte gelen beklenti: "2004 Atina Olimpiyatları özellikle gelişmiş ülke sporcularının doping skandallarıyla da akıllarda kalabilir" diyor. Doping olaylarının özellikle atletizmde görülmesini bekliyor. Türk doping bilimcisi bunun nedenini şöyle açıklıyor: Sporcular doping yapıyor, sonra dopingi bir zamanlama planı çerçevesinde kesiyor. Bunu çok bilinçli ve ince hesaplarla yapıyor ve vücuttan atılma sürelerini biliyorlar. Bu nedenle testlerde çıkmayacak zannediyorlar. Bu, bazı maddeler için kısa bir süre öncesine kadar doğru olabilirdi. Ama artık öyle değil! Bazı yeni teknikler gelişti ve biz bazı dopingleri kesilmesinin üzerinden uzun süre geçse dahi ortaya çıkarıyoruz. Doping kontrolcüleri olarak bunu artık yapabildiğimizi sporcu ve antrenörlerden gizledik. Neyi nasıl tespit ettiğimizi bilemedikleri için karşı önlem de alamıyorlar. Bu testler Atina 2004 boyunca yapılıyor ve tahminim eski dopingler bu kez birçok sporcunun madalyasına mal olabilecek!

***

Bekleyip göreceğiz, adil bir yarış olması isteniyorsa sıfır doping kuralının herkes için işliyor olması gerek, yoksa dopingin sonu yok!

Hormonsuz dopingsiz, doğal güçle mücadele olunca madalya da "helal" oluyor.

Başka türlüsü kursakta kalıyor!

DİĞER YENİ YAZILAR