Yasemin Dalkılıç ve başarılı Türk sendromu!

Yasemin Dalkılıç ilk dünya rekorunu kırdı, bütün Türkiye önünde konuşurken anlaştık: "Ne yaparsa haberim olacaktı

Haberin Devamı

Yasemin Dalkılıç ilk dünya rekorunu kırdı, bütün Türkiye önünde konuşurken anlaştık: "Ne yaparsa haberim olacaktı." Yasemin bu konuda hiç şaşmadı, hep aradı, haber verdi... "Şu gün rekor denemem var!" Ben haberci refleksleriyle davrandım, rekor varsa büyük haber: Yasemin'den yeni dünya rekoru. Kıramasa yine haber: Bir başka sefere kaldı! Yasemin nasılsa kafasına koyduğunu yapacak, artık hepimiz biliyoruz. Meğer bilmediklerimiz de varmış! Yasemin "Derinlik Tutkusu" adlı belgesel çalışmasını bana yollamış, onu izleyince anladım; işin zorluğunu meğer dile getirmezmiş! Dünyanın en iyisi olduğu için Yasemin'i izlediğinizde o rekoru kırması çok normal geliyor. Aynen dünyanın en iyi pilotunun Formula yarışında kazanması, dünyanın en hızlı adamının 100 metre koşu rekoru kırması veya rekortmenin sırıkla yüksek atlaması gibi... Nedir? Yasemin dalar, çıkar, yüzünde bir gülümseme; dünya rekorunu kırmıştır!

İşte bu belgeselde, televizyondan izleyip rekor kırdığında hepimizin paylaştığı, o gülümsemenin perde arkası var: Nasıl bir çalışma, nasıl bir inanç, nasıl bir tempo, nasıl bir yaşam tarzı, nasıl bir vücut yapısı, nasıl bir eğitim ve nasıl biri tutku! Yaptığı işe o kadar âşık ki bunu anlatırken size o hissi yaşatabiliyor, işte ancak o zaman, o rekor sonrası gülümsemenin ne anlama geldiğini biraz daha yakından bilmeye başlıyorsunuz. "Derinlik Tutkusu" sizi de çekmeye başlıyor ve şu aşamada -aslında- bu çekim alanında başından beri yer alan Quantum saatlerini de burada anmayı bir görev biliyorum. Sponsorun başarılı sporcularla birlikte anılması Türkiye'nin bu rekorlara imza atması bakımından çok önemli ve Türkiye'de biz bu işi gerektiği gibi algılayamıyoruz. Oysa Quantum olmasa (sahibi Türk olan dünya çapında bir saat markası) bu rekorlann kırılması için gereken tesisat, donanım, imkân, para olmayacak. Bu bir zincir, sporcuya para gerekiyor, sponsorun da o sporcuyla birlikte anılması gerekiyor ki Türkiye yeni rekorlara imza atsın. Mesela Süreyya Ayhan dediğinizde artık Vestel diyeceksiniz ki Süreyya rekora daha hızlı koşsun. Yarış sadece pistte değil aynı zamanda imkân yarışı...

Var mı Türkiye'de başka böyle dünya çapında atletler? Var! Çoğu sponsor arıyor... İsimlerini gazetelerin -maalesef- sadece futbola boğulu spor sayfalarında bulmak zor ama ben buraya yazayım, biz de bir sporcunun sponsoru olalım diyenlerin dünya çapında başarıya imza atmalarının yolu açılsın... İşte bizim altın isimler, listenin eksiği vardır, fazlası yoktur...

* Güreş: Hamza Yerlikaya, Şeref Eroğlu, Mehmet Özal, Aydın Polatçı, Nazmi Avluca

* Boks: Sinan Şamil Sam, Hasan Al, Hülya Şahin.

* Atletizm: Süreyya Ayhan, Elvan Abeylegesse, Öznur Dursun, Serap Aktaş.

* Halter: Halil Mutlu, Reyhan Arabacıoğlu, Aysel Özgür, Nurcan Taylan, Şule Şahbaz, Aylin Taşdelen.

* Yüzme: Derya Büyükuncu, Gülşah Günenç.

* Tekvando: Mert Tuncer, Bekir Aydın, Bahri Tanrıkulu, Hamide Bıçkın Tosun, Döndü Güvenç, Ayşenur Taşbakan.

* Karate: Yıldız Araş, Zeynel Çelik.

* Judo: Iraklı Uznadze, Selim Tataroğlu.

* Kayak: Kelime Aydın.

* Buz Pateni: Tuğba Karademir.

* Jimnastik: Ümit Şamiloğlu.

* Okçuluk: Natalia Nasaridze.

* Bisiklet: Kadir Mizbani, Nevzat Kral.

* Bilardo: Semih Saygıner.

* Atıcılık: Ayşe Kil.

* Yelken: Ali Kemal Tüfekçi.

DİĞER YENİ YAZILAR