Çok iyiyiz

Yeğenim Ada’nın karnesi ‘çok iyi’lerle dolu.

‘Nasılsın Ada’cığım?’ diyorum.

‘Çok iyiyim’ diyor haklı olarak. Sonra çekine çekine soruyor.

‘Sen nasılsın?’

‘Ben de çok iyiyim’ diyorum. ‘Hiç bu kadar çok iyi olmamıştım. Baksana her yanımız çok iyi.’

***

Karnelerde ilköğretimde artık ‘pekiyi’ yerine ‘çok iyi’ kullanılıyor. İkisi arasında eğitim sistemimizdeki değişikliklere baktığımızda pek çok yol katedildiği ortada. Öyle ya, her sene değişen bir sistemden başka ne umulur? Tamam kabul ediyorum, bizim zamanımızda çok iyiler yerine pekiyiler vardı. Ve daha neler neler. Velhasıl, geldiğimiz yer baş döndürücü... Dedim size çok çok iyiyiz.

Ancak sonuçlara baktığımızda durum pek de ‘çok iyi’ değil.

Belki bu yüzden ‘Hindistan mı, yoksa Mars mı daha yakın?’ gibisinden bir soruya, kendilerine uzatılan bir mikrofon aracılığıyla ‘Mars’ yanıtını veren gençlerimiz var.

Diyeceksiniz ki, ne önemi var? Coğrafya bilgisi yoksunluğu neyi kanıtlar? Bunu, öğrenci, gerekirse Survivor gibi yapımlarla tamamlayabilir, Yetenek Sizsiniz Türkiye gibi yarışmalarda da gerçek yeteneğini kanıtlayabilir.

Haberin Devamı

Sen matematiğe bak asıl!

Belki haklısınızdır. Ancak matematikte de, yani o alanda da en büyük takıntıya sahip olan ülkemiz (fen ve matematik kafası olan çocuklarımız maşallah zeki ve zehir gibi, sosyal alanlara ilgi duyan çocuklarımız ah maalesef!) yapılan uluslararası istatistiklerde birazcık nal toplamaya devam ediyor.

Bu kez de hakkımızın yendiği, bu konuda karar veren mercilerin asıl kendilerine bakmaları gerektiğini ifade edenler çıkacaktır.

Onlara da hak veriyorum elbette. Her şeyimiz çok iyiyken moral bozmanın bir anlamı yok. Ancak çok iyi olmak yetmez yeni stratejiler geliştirmeliyiz diyenleri de göz ardı etmemeli.

Kısacası şu soru: Pekiyi, şimdi ne yapacağız?

Üç temel başlıkta toplayalım diyorum ben.

1- ‘İşte Benim Stilim’ diyerek, havanda su dövmeye devam edelim. Kısacası bırakalım yaşam bizi hak ettiğimiz yere kendisi getirip bıraksın.

2- Ekran karşısında uyuklayalım; belki istihare yoluyla uygun bir yöntem bulabiliriz eğitim sistemimize ve çok iyi ötesine geçebiliriz.

Haberin Devamı

3- Cinler perilerle canlı bağlantıya geçelim.

Diyorum ki ilk basamakta yoğunlaşalım ve havanda su dövmeye devam edelim. Diğer ikisi nasılsa kendiliğinden gelecektir. Bilirsiniz, önemli olan temeli iyi atmaktır.

Hatta şıp şıp diye değil resmen tok tok diye su dövelim havanda. Evet!

Kısa zamanda varılacak gerçek: Sadece çok iyilerle değil, Toki-yilerle de dolsun karnelerimiz. Sadece ilköğretimde değil lisede de... Hatta üniversitelerimizde de. Bu derin ruh her şeye sinsin arkadaş! Kürsülerden caddelere, boş arazilerden eskiden dutluk olan arsalara kadar.

Ve kaçınılmaz sonuç:

Görsel sanatlar? Tokiyi.

Felsefe? Tokiyi.

Din Kültürü ve ahlak bilgisi? Tokiyi.

Matematik? Tok tokiyi.

Hatta dilimize de yerleşsin.

Bugün nasılsın?

Tok tok iyiyim.

Çoluk çocuk nasıl?

Tokiyiler.

***

Tokiyi olalım.

Pekiyi olmayı aştın. Tamam. Ama... Çok iyi olmak da yetmez sana... Aş kendini.

Tokiyi ol Türkiye! Tokiyi.

DİĞER YENİ YAZILAR