Müge Boz: 30 yaş kadını gibi davranmıyorum
.
MELİS GÜVENÇ / mguvenc@gazetevatan.com
Fotoğraflar: BARIŞ ACARLI
30 yaşında olan Müge Boz, “30 yaş kadını gibi davranmıyorum. Evim hala oyuncaklarla dolu. Gençken yaptığım gibi eğlence ve özgürlük peşinde koşuyorum. Ama artık ne istediğimi daha iyi biliyorum” diyor.
Sevda Kuşun Kanadın’da dizisinde neden olmak istediniz?
Normalde gelen bütün senaryolarda hep ikili ve üçlü aşk ilişkilerini anlatan yüzeysel hikayeler ve senaryolar vardı. Ama bu dizinin daha gerçek hikayelere dayanıyor olması ve Türkiye’deki önemli bir tarihi anlatıyor olması hoşuma gitti.
Hayatı nasıl yaşıyorsunuz?
Plan yapmadan yaşamayı severim. Genelde zevk aldığım, mutlu olduğum ve beni heyecanlandıran şeylerin peşinden gidiyorum. Eğer beni bir şey mutlu etmiyor ama onu yapmak çok mantıklıysa bile yapamam. Çünkü içimden gelmesi lazım. Bu yüzden istemediğim, zorlandığım ve yapmak zorunda olduğum şeyler konusunda mutusuz oluyorum. Kendime bu şekilde olmayan bir hayat kurmaya çalışıyorum. Tamamen sevdiğim insanlarla beraber yapmaktan zevk aldığım şeyleri yaşayarak hayatımı yaşamak istiyorum.
30’lu yaşların kadını olmak size bir şey ifade ediyor mu?
30’lu yaşlar hayatımda bir şey değiştirmedi. 30 yaş kadını gibi davranmıyorum. Evim hala oyuncaklarla dolu. Hala bir şekilde gençken yaptığım gibi eğlence ve özgürlük peşinde koşuyorum. Ama geçen yıllarla öğrenilmişliklerin verdiği bir tecrübe ve hayata karşı bir emin olma ve ne yapacağını daha iyi bilme durumu var. Eskisine göre nelerden zevk aldığımı, hoşlandığımı daha iyi biliyorum. Bu yüzden aslında çok daha rahatım. Çünkü genç yaşlarımdaki kafa karışıklığı, kararsızlık karmaşasını üzerimde taşımıyorum. Ama bunun yaşla ilgili bir şey olup olmadığından da emin değilim. Bu kendini geliştirmekle alakalı bir şey de olabilir.
Güzellik sizin için ne kadar önemli? Modayı takip eder misiniz?
Güzellik benim için yüzde 26 önemli. Modayla aram iyidir. Sürekli moda dergisi karıştırıp, yeni trendler ve sezonun renkleri neler gibi araştırmalar yapmıyorum. Kendime göre moda anlayışım var. Rahat giyinmekten hoşlanıyorum. Kostümvari ve eğlenceli giyinmeyi seviyorum. Renkleri karıştırmayı seviyorum. Eskiden daha düz ve desenli olmayan renkleri tercih ederken son zamanlarda desen ve renkleri yaptığım kombinlere koymaya başladım.
"İstemediğim şeyleri yapmak beni çok zorluyor. Rahat bir hayat kuruyorum."
Anlık değişen zevklerim var
Asla giymem veya asla vazgeçmem dediğiniz parçalar var mı?
Asla demeyi sevmem. Çünkü insanın zevkleri zaman içinde değişebiliyor. Çünkü benim çok anlık değişen zevkim ve tarzım var. Bu nedenle, şu tarzı benimsiyorum diyemem. Bazen çok klasik, bazen çok spor, renkli veya renksiz giyinebiliyorum. Bu tamamen o gün ki ruh halime, acele etme durumuma ve ne yapacağıma göre değişiyor. Bu yüzden asla giymem ve kullanmam kelimelerini doğru bulmam. Ama Oxs botlar, bol kotlar, spor ayakkabılar hafif kostümvari ceketler vazgeçilmezlerim arasında.
Çok güzel börek yaparım
Oyunculuğun yanında Boz Ayı markasıyla ticarete atıldığınızı söyleyebilir miyiz?
Aslında ticarete atılmıyorum. Şu ana kadar hayatım boyunca sahip olduğum bir beslenme alışkanlığım var. Sahip olduğum beslenme konusuyla ilgili araştırmalar yapmak, eğitimler almak ve bu konuda tarifler denemek çok hoşuma gidiyor. Bu aslında bir hayat felsefesi ve yaşam tarzı. Bu felsefeyi yiyecekleri kullanarak ve yeni tatlar kullanarak yeni bir oluşum yaratıyorsunuz. Bu yüzden ticaret kelimesini dar ve yaptıklarımı tanımlamayan bir kelime olarak görüyorum.
Boz Ayı’nın hikayesi nedir?
Glütensiz besleniyorum. Son zamanlarda veganlık ve row beslenme şeklini hayatıma sokmaya başladım. Bu konularla ilgili hem yurt içi hem de yurt dışında ciddi eğitimler aldım. Sürekli bu konularla ilgili araştırmalar yapıyorum. Bu konu adına bir şeyler öğrenmekten ve yapmaktan çok zevk aldığımı fark ettim. Yaptıklarımı arkadaşlarıma tattırıyorum.
Belli bir tarife sadık kalmak gibi bir tarzım yok sürekli değişik neler yapabilirim diye deneyler yapıyorum. Belli bir süre sonra çevrem artık bu alanda bir şey yapmalısınız dedi. Onların bunları söylemesi üzerine ve zevk aldığım şeyi işe dönüştürmeye karar verdim. Ama bunu işe dönüştürürken yine çok özel ve ruhu olan bir şey olmasını istiyorum. Çünkü insanlara sağlıklı beslenirken zevk alınabileceğini yediğimiz yiyeceklerin bizim için aslında ne kadar önemli olduğunu anlatmak ve bir bilinç yaratmak istiyorum.
En iyi yaptığınız yemek?
Çok güzel börek yaparım. Ama son iki senedir içinde kullanılan süt ve süt ürünleri, un gibi malzemeleri yemediğim için börek yapmıyorum. Sebze çorbalarım çok iyidir. Glütensiz makarna, krep, ekmek konusunda kendimi çok geliştirdim. Çok güzel makarna tariflerim var. Eskiden mantı ve çiğ börek yapmakta da çok iyiydim.
Başka istediğiniz neler?
Senaryo yazmak ve film çekmek istiyorum. Kısa hikayelerden oluşan ve yazım grubunda yer alacağım bir proje yapmak istiyorum. Karavanla dünyayı dolaşmak istiyorum. Aynı zamanda tekstil alanında da organik kumaşlardan koleksiyon hazırlamak istiyorum.
