Moody’s’den Türkiye'ye kötü haber!

Türkiye’nin kredi notunda seçim öncesinde bir artış olabileceği beklenirken dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’den gelen açıklamalar soğuk duş etkisi yarattı. Türkiye’nin mali temellerinin daha da iyileşmesi durumunda kredi notunun artabileceğini belirterek, bu alanda önemli iyileşmeler kaydedilmesine rağmen yüksek cari açıktan kaynaklanan dış kırılganlıklar olduğuna dikkat çekti.

Moody’s analisti Sarah Carlson tarafından açıklanan raporda, “Türkiye’nin mali temelleri iyileşirse kredi notu artırılabilir. Bu kapsamda önemli ilerlemeler kaydedilirken, Türkiye’nin geniş cari açığı ve cari açığın finansmanında portföy yatırımlarına bağımlı olunması nedeniyle mali temeller her zamankinden daha önemli. Türkiye için şu anda en önemli zorluk daha fazla faiz dışı fazla yaratmak, daha fazla döviz rezervi biriktirmek ve dış şoklara dayanıklılığı artırmak için borç seviyesini daha fazla düşürmek” denildi.

Raporda, kredi notunu aşağı yönde baskılama olasılığı olan konulara da yer verilerek, “Hükümetin açık ve borç oranlarında anlamlı ve kalıcı bir bozulma ortaya çıkarsa kredi notu aşağı yönde baskılanabilir. Ayrıca büyüyen cari açığın finansmanının zorlaşması halinde de kredi notu aşağı yönde baskılanabilir” denildi. Merkez Bankası’nın son dönemde izlediği politikalarının başarılı olduğuna, yaklaşık 10 milyar dolarlık kısa vadeli paranın Türkiye’den çıktığına ve liranın zayıfladığına işaret edilen raporda, bununla birlikte kredi büyümesinin inatçı şekilde yüksek olduğuna ve bunun da cari açığı yukarı yönde baskılamaya devam edeceğine dikkat çekildi.

Enflasyon riski artıyor

Cari açığın GSYH’ye oranının bu yıl sonunda yüzde 7.2 olmasını öngördüklerini açıklayan Moody’s’in raporunda şu görüşlere yer verildi: “Bu politika yaklaşımının her zaman sınırlı bir ömrü var. Liradaki değer kaybı, yükselen gıda ve enerji fiyatlarıyla, çekirdek enflasyon yükseliyor ve muhtemelen gelecek aylarda manşet enflasyonu da etkileyecek. Bununla birlikte Ortadoğu’daki politik istikrarsızlığa bağlı petrol fiyatlarındaki artışın enflasyonist etkileri uygulanan bu politikaların ömrünü daha da kısaltabilir. Merkez Bankası’nın faiz artırımlarının zamanlaması, hızı ve miktarı önemli olacak, eğer Merkez Bankası hızlı tepki veremezse, bu ödemeler dengesi risklerini artıracağı için kredi notu üzerinde olumsuz etkisi olur.”

Para politikasının Türkiye’nin cari açık sorununu tek başına çözmekte yeterli olmayacağı belirtilen raporda, bunun kısmen yapısal bir konu olduğuna dikkat çekildi. İhracatta ithal girdi içeriğin yüksek ve Türkiye’nin enerji ithal eden bir ülke olması nedeniyle, güçlü büyümenin cari açıkta artışa neden olduğu belirtilen açıklamada, bu önemli yapısal unsurlar dikkate alındığında cari açığın hızla yok edilemeyeceği vurgulandı. Carlson, cari açık riskinin hafifletilmesi için gereken kısa vadeli stratejileri; daha sıkı bir mali duruş, verimlilik ve rekabet gücünde iyileşme ve daha fazla döviz rezervi biriktirilmesi olarak sıraladı. Rapora göre, Moody’s’in 2011 büyüme tahmini yüzde 5, yılsonu enflasyon tahmini ise yüzde 6.9 seviyesinde bulunuyor.

Moody’s korkuttu İMKB yüzde 1.46 düştü

Moody’s açıklamasının piyasalarda Türkiye’ye yönelik not artışı beklentisini ötelemesinin yanı sıra, BDDK verilerinin bankacılıkta kredi artışının sürdüğünü ortaya koyması ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in özel sektör bankalarının gerekli hassasiyeti göstermediği ve gerekirse daha sert tedbirler alınabileceği yönündeki açıklamalarının ardından İMKB’de kayıplar bir ara yüzde 2.5’i aştı. Ancak ABD borsalarının pozitif açılmasının ardından kayıplarının bir kısmını telafi eden İMKB günü yüzde 1.46 düşüşle 60.217 puandan kapattı. Turkish Yatırım Araştırma Müdürü Mehmet Baki Atılal, “Satışların hızlanmasında Moody’s’in kredi notunun artırılmasına yönelik açıklamaları etkili oldu. Not artışı 2011 sonu, hatta 2012 başına ertelenmiş görünüyor. Çünkü cari açığın düşürülmesi, döviz rezervlerinin artırılması gerekliliğinden söz ediyor. Bu da, Merkez Bankası’nın döviz alımlarına devam etmesi anlamına geliyor. Bunlar kısa vadede olacak şeyler değil. En erken 2011’in son çeyreğine işaret ediyor” dedi. Global Menkul Değerler Analisti Sevgi Onur ise kredi büyümesine ilişkin verilerin yarattığı tedirginlikte bankacılık hisselerinde satış görüldüğünü belirtti.

IMF: Yüzde 5.5’lik enflasyon hedefine ulaşmak zor gözüküyor

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Daimi Temsilcisi Mark Lewis, global düzeyde artan petrol ve gıda fiyatlarının etkisiyle bu yıl yüzde 5.5 olan enflasyon hedefinin gerçekleşmesinin zor hale geldiğini söyledi. CNBC-e’nin sorularını yanıtlayan Lewis, “Yüzde 5.5’lik enflasyon hedefi bu yıl için ulaşılabilir ancak tabii ki mevcut şartlar göz önünde tutulduğunda, artan emtia fiyatlarını dikkate aldığımızda, gerçekleşmesi daha zor bir hale geldi. Dış gelişmeler yerel mal fiyatlarını üzerinde ekstra bir baskı yapmakta. Özellikle direkt olarak petrol ve gıda fiyatlarına etkisi olacaktır ancak zaman içinde diğer mal ve hizmet fiyatları üzerinde de etkili olacaktır. Yani yüzde 5.5’den fazla olma olasılığı, altında gerçekleşme olasılığından daha yüksek diyebilirim” dedi. Fiyat artışlarının Türkiye de dahil, ithalatçı her ülkeyi, cari açık ve enflasyon açısından etkileyeceğini kaydeden Lewis, şunları ifade etti: “Zaman içinde kademeli olarak cari açığın aşağı geldiğini görmek kesinlikle iyi olacaktır. Ancak bunun şu anda acil bir risk oluşturmadığını düşünüyorum.”

Komşu’nun notu nihayet Türkiye’nin altına indi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Yunanistan’ın kredi notunu 3 kademe indirerek Ba1’den B1’e düşürdü, görünümünü negatif olarak açıkladı. Böylece krizle boğuşan ve AB-IMF’den yardım almak zorunda kalan Yunanistan’ın kredi notu ilk kez Türkiye’nin altına indi. Daha önce Fitch, Yunanistan’ın kredi notunu Türkiye ile aynı seviyeye indirmiş, not görünümünü “negatif” olarak belirlemişti. Türkiye’nin kredi notunun görünümü Fitch’te “pozitif” durumda. Moody’s’in not indiriminin ardından Yunanistan’ın notu Türkiye’nin 2 kademe altına düştü. Yunanistan’ın notunu düşürmesine gerekçe olarak mali yeniden yapılandırma programı ve borç yeniden yapılandırma olasılığına ilişkin riskleri gösteren Moody’s, Yunanistan’a diğer büyük derecelendirme kuruluşları arasında en düşük notu veren kuruluş oldu.