Teoman Hünal - İstanbul- Çeşme - Bodrum
Ege yolunda alternatif çok
İstanbul çıkışlı Ege rotasının iki önemli durağı Çeşme ve Bodrum. Bodrum İstanbul’a 700 km mesafede. Gerçi İstanbul-Bursa otoyolu sayesinde artık neredeyse bir buçuk saat içinde Bursa’ya varmak mümkün. Gidişte Bursa’dan sabah saatlerinde geçseniz bile bu kentimizde hiç değilse dönüş yolunda meşhur kebabını yemelisiniz. Eski Tayyare sinemasının yanındaki İskender Kebapçısı ile eski garajların karşısındaki Cemal Cemil yıllardır olağanüstü lezzetli kebaplarıyla haklı bir şöhrete sahipler. Şehre girmek istemezseniz, otoyola beş dakika mesafede Nilüfer’deki Kebapçı Tamer’i hararetle öneririm. Sonra tabii ki Susurluk’ta köpüklü ayran ve tost molası, Akhisar’da Hünkâr Köftecisi, Manisa’da Manisa kebabı için Gülcemal Kebap ve Aydın’a gelmeden Ortaklar’da ızgara beyaz soğan ve domates eşliğinde onlarca çöp şiş yemek için Somuncu Baba. Marmaris’e gidiyorsanız Aydın-Muğla yolunda Çine’yi geçince de çok iyi çöp şişçiler var.
Esnaf lokantaları çok leziz
İstanbul’dan İzmir veya Çeşme’ye yolu biraz uzatıp Çanakkale veya Balıkesir-Ayvalık üzerinden deniz kenarından gideceğinizi varsayarsak o rota için de bir kaç önerim olacak: Öğlen saatlerinde Edremit Körfezi’ne ulaştığınızda Edremit’te Cumhuriyet Lokantası veya Burhaniye’de Bereket Lokantası ülkemizin en iyi esnaf lokantaları arasında. Cumhuriyet’in döneri benim diyen döner kebaplarla yarışacak lezzette. Dönüş yolunda Burhaniye’deki Sarıbaş Mandra’ya uğrayıp peynir alın derim, eski koyun dedikleri beyaz peynir yiyebileceğiniz en iyi peynirlerden biri. Havran’da da kasabanın merkezinde 100 yıllık bir köfteci var. Köfteci İsa’nın tadı damağınızda kalan köftesi mutlaka denemeye değer. Yolu Çanakkale’den geçen okurlarımıza da balıklarıyla meşhur Yalova restorana uğramalarını, Kadir Usta’dan peynir helvası almayı ihmal etmemelerini hatırlatırım.
Mehmet Yaşin - İstanbul - Karadeniz
Samsun’da pide Rize’de fasulye
İstanbul çıkışlı, Bolu, Sinop, Samsun, Ordu, Trabzon, Rize güzergahı... Yani kıyı kıyı batıdan doğuya Karadeniz yolculuğu. Bolu’daki her lokantada kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Benim önerim E5 karayolu üstündeki Mutfak Sanat Merkezi’nde Türk mutfağının en lezzetli yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Sinop’ta, İskele Caddesi’ndeki Saray Restoran önemli lezzet duraklarından biri. Sinop’un mantısı çok lezzetlidir. Sinop’a kadar gitmişken, Şen Pastanesi’ne gidip revaninin tadına mutlaka bakmalısınız.
Balık yemeden olmaz
Samsun denince akla hemen pide gelir. Her yerde pide çok lezzetli yapılır. Benim önereceğim adres Gülhan Tesisleri olacak. Burada Bafra Pidesi’nin tadına bakmalısınız. Denizin üstünde balık yemeye niyetlenirseniz, Batıpark’taki Cemo’nun yerini öneririm. Ordu’da, bütün kenti tepeden seyretmek isterseniz, Boztepe’ye çıkmanız lazım. Boztepe Restoran, manzaranın yanı sıra lezzetli yemekler de sunuyor. Mevsim otlarıyla yapılan mıhlamanın tadına mutlaka bakmalısınız. Denizin üstünde yer alan Midi Restoran’da da yöre yemeklerinin tadına bakmak mümkün. Fatsa’da ise Hünkar Restoranı öneririm. Kaburga kebabı, damakta unutulmaz tatlar bırakıyor. Sahil caddesindeki Saadet Hanım Bizim Lezzetler lokantasında da Gürcü mutfağı ile tanışabilirsiniz.
Damak çatlatıyor
Trabzon’daki Tarihi Kalkanoğlu Pilav, bence Karadeniz kıyısının en önemli lezzet duraklarından biri. Burada 140 yıldan beri pilav pişiyor. Akçaabat’taki Nihat Usta’ya köfteseverlerin mutlaka uğraması gerekir. Rize’den Çayeli’ne uzanıp lezzetli kuru fasulyenin tadına mutlaka bakmak lazım. İlçede bu konuda iki önemli lokanta var: Birincisi Hüsrev Lokantası, diğeri ise Lale Lokantası. Her ikisinde de kuru fasulye damak çatlatıyor.
Yılmaz Yazıcıoğlu - İstanbul -Selanik
Rumeli’nin özgün tadları
Özellikle İstanbul’dan kahvaltı edilmeden çıkılmış ve kahvaltı işi yola bırakılmışsa, Çorlu Tekirdağ sapağında yer alan Shell Benzin istasyonu içindeki Öge Tesisleri’ni hem iyi ve güzel bir kahvaltı için hem de dinlenmeniz için öneririm. Zaten burası kahvaltı için İstanbul’dan İpsala’ya kadar durulabilecek ender düzgün noktalardan biri. Ayrıca İstanbul Anadolu yakasından hareket edenler buraya kadar aşağı yukarı 140 km yol kat ettikleri düşünülürse hem durup biraz dinlenmek hem de sabah çay eşliğinde kahvaltı etmek açısından Çorlu Tekirdağ sapağındaki Öge tesisleri doğru bir duraktır ve yolculuğun keyifli geçmesini sağlar. Özellikle pastırmalı yumurtasını tavsiye ederim.
Dedeağaç ve Kavala
Ama benim gibi buraya kadar geldim, gelmişken de iyi deniz ürünü ve balık yemek istiyorum diyorsanız, bu takdirde biraz dişinizi sıkmanızı ve huduttan sonra 49 km ötede bulunan Dedeağaç’a (Alexandroupoli’ye) kadar sabretmenizi öneririm ki buna da değdiğini gittiğinizde göreceksiniz. Dedeağaç’ta tadacaklarınızın neredeyse tamamı nefis olan balık lokantasının adı Nisiotiko’dur (Fish Tavern Nisiotiko). Burada acılı isli uskumru, acılı ahtapot yahni ve şehriyeli risotto farklı lezzetler. Alexandroupoli’yi yakın bulup tarihi bir yerleşim yeri olsun ve güzel görsel anılarım bulunsun diyorsanız, size Kavala’ya mutlaka girmenizi, Kavala kalesi içindeki kahvede kahve içmenizi öneririm. Eğer ben Kavala içinde yemek yiyeceksem tercihim Thasou Caddesi 19 numarada bulunan Balaouro Restorandır.
Ve Selanik... Kavala’dan sonra bana göre Selanik’e kadar durulacak bir yer yok bu sebeple artık Selanik’e gelebiliriz. Benim Selanik’te vaz geçemediklerim ise Seven Seas veya Hamodrakas (balık) Restoranı. Seven Seas Restoran çok şık bir ambiyansta tam şehrin merkezinde son derece başarılı bir mönüye sahip bir restoran.
Yılmaz Vural - Antalya ve çevresi...
Yemekten iyi anlarım
Ben bugüne kadar 23 farklı şehirde 36 futbol takımı çalıştırdım. Önce Antalya’dan başlayalım, birçok kişi bayramını geçirmek için Antalya’ya uçacaktır. Otelden çıkıp birkaç saatliğine kendinize ziyafet verebilirsiniz. Şehrin en önemli lezzeti bence tahinli piyaz, bu yemeğin en iyi adresi ise Muratpaşa’daki Piyazcı Ahmet. Tahinli piyazı bir başyapıt, Antalyalılar köfteye şiş der, Ahmet’in şiş köfteleri de çok lezzetlidir. Fiyatlar esnaf lokantası seviyesinde. Mutlaka uğrayın pişman olmazsınız.
Çibörek mutlaka yiyin
Ben en son Eskişehirspor ve Giresunsporu çalıştırdım bu iki ilimizden de tavsiyelerim olacak, Eskişehir’de çibörek yemeden dönmeyin, Kent Parkı’ndaki Kırım Börekçisi efsanedir, her öğün yanında ayranla yiyebileceğiniz mis gibi çiböreklerini kaçırmayın. Ev yemekleri yemek isteyenlere de tavsiyem Trakya’dır. Burası 70 yıllık bir esnaf lokantası sulu yemekleri ağır ateşte pişiyor ve tadı damağınızda kalıyor. Giresun’da ise Atatürk Caddesindeki Çağla Pide’de belki de yörenin en lezzetli pidelerini bulacaksınız, kavurmalının üstüne yumurta kırdırın, yanında demli bir çay ile kendinize unutulmaz bir ziyafet çekin.
Afyon’da mola verin
Antalya’ya gidenler Afyon’da İkbal Lokantası’na mutlaka uğramalı. Lokantanın ismini 1934’te kurucusu Salim Usta’nın yemeklerini çok beğenen Atatürk koymuş. Tel tel dağılan tandırını mutlaka denemelisiniz.Bir durak da Antep’ten vereyim Kebaphan’da Hüseyin Usta’nın pamuk gibi küşlemesinin yanı sıra ciğer kebabı da pek meşhur. Gitmişken Antep’in ünlü çorbası beyran ve katmerle tatmayı unutmayın.
