Gazete Vatan Logo

Mizah erkeklerin tekelinde değil

Usta oyuncu Nursel Köse yazdığı yeni kitabı Soytarı Özgürlüğü ile mizaha başka bir kapı açıyor. Bir stand up şovu hazırlığında olan Köse, "Canım stand up yapmak istiyor. Hedefim genç kızları mizaha ve sahneye yönlendirmek” diyor.

Mizah erkeklerin tekelinde değil

Soytarı Özgürlüğü ilk düz yazı şeklindeki kitabınız. Şiir kitabından sonra bu kitabı yazma fikri nereden çıktı?

Bu kitabı Nursel Köse'nin hatıra defteri gibi düşünün. Sanatsal yolumu, birikimlerimi anlatan, anılarımdan, gözlemlerimden yola çıkarak anlattığım birçok meseleye yer verdiğim bir kitap bu. Uzun zamandan beri yazmak istiyordum ama bu ancak ihtiyarlık zamanımda olur diye düşünüyordum. Ama öyle olmuyormuş. İlk kitabım şiir üzerineydi. Destek yayınlarına gittiğimde elimde ikinci şiir kitabım vardı. Ama onlar şiirinin yanında, yaşadıklarını anlatan bir kitap yapalım dediler. Böylece formatsız, formsuz tam bir Nursel Köse kitabı ortaya çıktı.

Soytarı Özgürlüğü ne demek?

Benim komedi ve mizaha bakan, mizahı gören yanım. İnsanın içindeki soytarı, hele bu insan bir komedi oyuncusuysa keşfetmesi gereken çok önemli bir unsur. Soytarın yoksa sende yoksun. Mizah yoluyla sistemi, olayları korkusuzca eleştiren tek kişidir soytarı. Ve bunu güldürerek yapar. Bir soytarının özgürlüğü sınırsız olabilir.

Haberin Devamı

İçinizdeki soytarı hangi durumlarda ortaya çıkıyor?

Zorda kaldığım anlarda, cevapsız kaldığım sorularda, aksi ve ters cevaplar vermem gerektiğinde o soytarı çıkıyor ve çatır çatır benim intikamımı alıyor. Zorda kaldığımda elinde silahıyla çıkan bir mizahım var ama bu illa sahnede ortaya çıkacak diye bir kural yok. Komik bir kadınım ve komediyi, pozitif olmayı ve güldürmeyi seviyorum. Biz ağlamayı çok seven bir milletiz. Halbuki gülmek, eğlenmek de çok keyifli ve bu keyfi herkesle paylaşmak istiyorum.

Ucuz komedi ve seviyesiz güldürülere karşı yorumunuz nedir?

Dünyanın her yerinde bunlar var. Ucuz komedi, ucuz malzemeler kullanan, çabuk güldüren, birinin çirkinliğini ve başkalarının zayıflığını öne alan ve bunlara güldüren komediye dipsiz diyorum. İnsanları güldürmek çok zor. İyi komedi insanları hem düşündüren hem güldürendir. Temelinde eğlence vardır. Ama ben bu iyi güldürdü, şu kötü güldürdü diye bakmıyorum. Yeter ki gülelim, güldürelim komedinin işi budur.

Risk almak başarıyı getiriyor

Haberin Devamı

Yazdığınız ve sandıkta beklettiğiniz daha neler var?

Çok şey var... Oyunlar, hikayeler ve bir romanım var. Ama daha çok komediye asılacağım gibi geliyor. Çünkü mizah kitapları çok az yazılıyor. Ayrıca komedi oyunculuğuna değmeden geçmek olmaz. Biraz bunun sistemini de anlatmak derdindeyim.

Çok çılgın ve deli bir tarafınız var. En büyük çılgınlığınız neydi?

Bir sürü çılgınlık yaptım. Hangi birini anlatayım. Mesela bir işi yaparken bir anda onu bırakıp başka bir alana atlamak hem cesurca hem de çok çılgınca. Çok işlerde, çok iyi kariyerler yaparken başka şeylere atladım. Ama elimdeki işi yarım bırakmadım. Riske atılmaktan kaçınmam. Almanya'da devlet seni bir garanti ve emniyet altına alıyor. Ama o emniyet beni hep korkuttu. Beş sene sonrasının sıkıcı olabileceğini görebiliyorsam benim için çılgınlık yapma ve başka bir şey deneme zamanı gelmiş demektir.

Peki sizin başarı formülünüz ne?

Profesyonel şekilde çalışman, tembel olmaman, risklere açık olman, disiplinli çalışman, yaratıcı olman başarıyı getirir. Yaratıcı olmak mesela bana büyük keyif veriyor.

Haberin Devamı

Peki kendinizi baştan yaratmanız gerekse ne yapardınız?

Kendimin aynısını isterim. Mesela evde kendimden dört beş tane clon isterim. Biri yemek yapsın, biri çalışsın, biri eşimi memnun etsin, ben yazayım.

Şöhret sizin için bir kariyer mi?

Şöhret başkaları için çok mühimdir. Dışarıda insanların beni gördüğü konumlandırdığı yer şöhret. Yaptığınız iş sizi başka bir yere atıyor. Şöhretin etkisini en çok Paramparça dizisiyle Türkiye'de yaşadım. Yurt dışında sadece kırmızı halıda mümkün. Orada çok nadir hissedersiniz şöhreti. Şöhret çok önemli değil. Yarın unutulabilirsin, tuzluk gibi bir şey yani. Ama şöhrete ulaşmak bir oyuncunun hedefidir sonuçta alkışlarla yaşıyoruz.

Siz alkış olmadan da yaşarsınız...

Evet o olmadan yaşamayı kendime öğrettim. Oyuncu olarak boşluğa düştüğünüz oluyor. Her an size senaryolar yağmıyor. O noktada kendinizle uğraşmayı bilmek gerek. Almadığınız tekliflerle mutsuz olmaktansa kendiniz için sürekli yaratıcı şeyler bulabilirsiniz.

Haberin Devamı

Türkiye’de aşklar çok acılı yaşanıyor

Stand up yapacak mısınız?

Bu konuda hazırlıklarım var. Metin üzerine çalışmalar yapıyorum. Klasik anlamda bir tiyatro oyunuyla sahnede olmak istemiyorum. Canım stand up, kabare ve komedi istiyor. Ben dünyaya insanları güldürmek için gelmişim. Hayat amacım bu. Genç kadınların önünü açmak istiyorum ki herkes kadın mizahının ne olduğunu görsün. Kadın mizah yapamaz diyorlar, izlemeden bilemezsin bunu. Mizah erkeklerin tekelinde değil. Hedefim genç kızların mizaha yönelmesi ve bu şekilde sahnede çeşitlilik oluşturmaları.

Nursel nasıl bir kadın ve aşık?

Mutlu, huzurlu, dopdolu bir kadınım. Mutlu bir aşk yaşıyorum. Arabeskten uzak, acısız bir aşk bizimki. Türkiye'de aşklar çok acılı yaşanıyor. Ben aşkı böyle acılı yaşayanlara üzülüyorum. Çiftler birbirlerine kıskançlık ve kaprisle çok acı veriyor, zulüm ediyor.

Sizde hiç kıskançlık yok mu?

Yok. Ben bunların hepsini bir düzene ve matematiğe koydum. Kıskançlığı çağdaşlaştırarak, kendime ve ona güven duyarak, bunları yendim.