Bir Atatürk, bir Menderes... Gerisini boşver

103 yaşındaki Bilal Gedik, "Türkiye'ye bir reisicumhur geldi, bir de başbakan. Atatürk Türkiye'yi baştan yarattı. Menderes Hopa'dan Sinop'a limanları yaptırdı" diyor

Haberin Devamı

Atatürk öyle bir adamdı ki, kurt bile kuzuya dalamazdı korkudan... Dünkü yazımızın başlığıydı. 103 yaşındaki Bilal Dede, bir asrın görmüş geçirmişliği ve dobralığıyla Cumhuriyet'in ilk yıllarını, devrimlerin hangi ortamda, nasıl yapıldığını böyle anlatıyordu. Bugün öyle çok tebrik telefonu geldi ki, Bilal Dede biraz daha anlatsın istedim.

Kahveler okul oldu
* Dedeciğim Atatürk'ü pek seviyorsun. Peki başka sevdiğin adam gelmedi mi başa?
Türkiye'ye bir reisicumhur bir de başbakan geldi. Biri Atatürk diğeri Menderes. Gerisini boş ver! Menderes Hopa'dan Sinop'a kadar limanları yaptırdı. Ben de limanlarda çalıştım. Taş çektim hep... İkisi gibisi de bir daha gelmez...

* Peki cumhurbaşkanı için ne düşünüyorsun?
Şimdiki 10'uncu cumhurbaşkanı. 7 reisicumhur da öldü.

* Adlarını biliyor musun hep?
Bilmem mi? Mustafa Kemal Paşa bir, İsmet Paşa iki, Celal Bayar üç, Cemal Gürsel dört, Korutürk beş, Cevdet Sunay altı, Kenan Evren yedi, Turgut Özal sekiz, Demirel dokuz, şimdiki Ahmet... Soyadı neyse işte...

* Nasıl hatırlıyorsun böyle?
Hatırlamam mı? Şimdikilere sorsan hiçbir şeyden haberleri yok. Ben hepisiyle alakadarım. Biz Cumhuriyeti kurmada vazifeli idik.

* Nasıl vazifeliydiniz?
1928'in Ekim ayında yazı ilan olundu. Bir tren geldi. Vali, yüzbaşı, kütüphaneci hep istasyonda... Vagonları açtılar ki hep alfabe.

Emir verdiler. Asker-sivil hep beraber okuyacaklar diye... Kahveleri gece mektebi yaptılar biliyon mu? Büyük kahvelere iki tahta koyduk. Bir bi uca, bir diğer uca... Vah', yüzbaşı başımızda. Sonra dediler ki, "Öğrenenler öğrenemeyenlere öğretsinler." Çok kolay öğrendik.

* Eski yazıyı nasıl öğrenmiştin?
Fevkalede öğrenmiştim. Amma iki senede...

* Değnekli hocadan mı?
(Gülüyor.) Doğru. Değnekli hocamız vardı... Bilemeyenin kafasına cank ettirirdi sopayı. Şimdi mekteplerde sopa ne gezer? Bu yazı kolay oldu. Anlayışlı oldu. 29 harfi öğrendik. Ayı t'ye vurursun at olur. i'yi t'ye vurursun it. Böyle öğrendik. En sonunda istiklal yazıyorduk hep.

İki kardeşim açlıktan öldü
* Çocukluğun, gençliğin nasıl geçti dedeciğim?
Ah kızım ahh! Hep sefaletle geçti... Babam biz küçükken öldü. Biz beş kardeş yetim kaldık. Anam bizi baktı... Ama zordu! Hep aç kaldık. Ot, çer çöp ne bulursak kavurup yiyorduk. Yağ yok, tuz yok... İki kardeşim, Ermeni ayaklanmasında açlıktan öldü. Biri 10, diğeri 2 yaşında.

* Peki ya seferberlikten sonra...
Savaş olmasa da eskiden yaşamak, geçinmek çok zordu. Bir kere traktör yoktu. Camış ilen, öküz ilen sürerdik tarlayı. Onları da boğazdan sayardık... Çamış boğaz hesabı kalktı şimdi. Traktör her şeyi hallediyor. Zorluk bitti. Her şey kolay. Yaşama devri şimdi...

DİĞER YENİ YAZILAR