Bir kanlı define

Haberin Devamı

Fransız Marianne dergisinin, gayet ciddi siyasal haber ve yorumların arasında okura neşeli bir soluk aldıran magazin sayfalarına bayılırım. Mizah sahibi bir gazeteci ekibinin dünyada olup biten gülünç olaylardan derlediği sayfalarda, bu hafta “Bahçe bellemek zengin edebilir” başlığıyla yayınlanan bir haber, bizim ellerde de pek yaygın define avcılığına umut verir nitelikteydi:

Gelişmiş köy irisi Mérignac kentinde, bahçesini belleyen bir villa sahibinin çapasına, kalın muşambadan bir torba takılmış. Adam, torbayı merakla açınca ne görsün? İçinde deste deste bağlanmış bir papel yığını. Heyecanla saymış ve gıcır gıcır, tam 165 bin Avro’luk bir gömüye ulaştığını anlamış. İçine bir kurt düşmüş. Ya paralar sahteyse? Papellerin gerçekliğini test etmek üzere, soluğu en yakın alışveriş merkezinde almış. Ne var ki, uzattığı paranın gıcır gıcırlığı, kasiyeri de kuşkulandırmış. Özel güvenlik görevlilerinin derdest ettiği villa sahibi, kamu güvenliğine gerçeği açıklamak zorunda kalmış tabii. Polis, adamcağızın bahçede bulduğu defineyle, 2006 yılında aynı bahçenin kapısı önünde vurularak öldürülen kendi halinde bir “aile babası” arasında ilgi kurmakta gecikmemiş. O tarihte henüz villanın sahibi olmayan defineci sorumlu tutulmuyor, ama paralara el konuldu, faili meçhule kurban giden “aile babası”nın gömmüş olup olmayacağı araştırılıyor şimdi. Eğer 165 bin Avro’nun bu cinayetle ilgisi kanıtlanırsa, villanın yeni sahibi avucunu yalayacak. Yoksa, Fransa’daki yasalara göre, özel mülkünün bahçesinde bulduğu definenin de sahibi olacak.

***


Aynı derginin aynı sayısında, bu haberin birkaç sayfa ötesinde, Türkiye de “Godfather” anlamında bir baba olarak siyasal analiz konusuydu. Politika yazarı Guy Sitbon, “Türkiye: İslam Dünyası’nın yeni Baba’sı” başlığını koyduğu yorumunda, ülkemizin İslam dünyasının liderliğine soyunduğu dış politika değişikliğini şöyle aktarıyor:

“Erdoğan, virajı adım adım, ama hiç gevşemeden aldı. Gazze savaşı, geçen yıl kendisine Simon Peres’i ’cinayet uzmanı’ payesine yükselttiği gösterişli bir çıkış fırsatı verdi. Ortak askerî manevralar iptal edildi. İsrail’i dünya barışı için en büyük tehlike ve terörist devlet diye niteledi. Gazze ambargosunu delmeye yönelik ve dramla biten yardım filosu operasyonunu destekledi ve siyasal manevra tamamlandı. Amacına ustaca ulaşan Erdoğan, artık ’Müslümanların sesi’, yeni Nasır. Ahmedinecad’ın gözlediği bu rolü, ondan çaldı. Bir araştırmaya göre, her 10 Arap’tan 8’i, Erdoğan’ın liderliğini istiyor.

Araplar açısından, Erdoğan’ın liderliği Ahmedinecad’dan çok daha avantajlı. Her şeyden önce Erdoğan Sünni. Ahmedinecad Şii. Erdoğan’ın aşırı tutucu bir selefiliği yok. ’İsrail’i haritadan silmek’ gibi gerçek dışı amaçlar da gütmüyor. Türkiye, petrole değil, bileğinin gücüne dayanan ve çalışarak zenginleşen bir ülke. Türkiye’yi ’büyük abi’ benimsemek, Orta Doğu’ya içinde debelendiği bataklıktan çıkmak şansı veriyor. Erdoğan, Arap değil. Ama Arapların Araplara pek güvenmediğine bakılırsa, bu da bir dezavantaj sayılmaz.

Demokratik bir Türkiye’nin bayrağı altında toplanan bir Orta Doğu’dan Avrupa’nın da kazancı var. Bin Ladin’den Erdoğan’a geçmek, müthiş bir fırsat. Herkesin işine gelir.”

***


Siyasal yazar Guy Sitbon’un yukardaki alıntının yapıldığı yorumunda, Batı dediğimiz dünyanın gerçekçi yaklaşımı gayet açık sevgili okurlar. İyi de, Başbakan Erdoğan’ın üstlendiği ve Batı’nın işine gelen bu yeni rol, bizim ülkemizde hangi sonuçlara yol açacak, biz Türklere ne getirecek, Türkiye’den ne götürecek?

Bu topraklarda çok define var, evet. Ama bir onca, hatta daha da çok ceset... Buralardan canlı gidip, binlercesi Orta Doğu topraklarında düşüp kalanlar da cabası. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, durup dururken kesmediler Orta Doğu’yla göbek bağlarını.

Türkiye’nin sahibi bile değil, gelip geçici kiracısı olanlar, bahçede gömülü bir Osmanlı definesi buldular, evet. Ama hele bir harcamaya kalkışsınlar, Allah benzetmesin, hele Erdoğan’ın da Nasır’a benzetildiği uluslararası siyasal arenada, zaten kana doymayan bu define, kime yar olur, neye mal olur?

Üstelik, ya define çakma ve paralar sahteyse?

DİĞER YENİ YAZILAR