Okula adım atarken…

Okula başlama dönemi, çocuğun hayatındaki en önemli geçiş dönemlerinden biridir. Bu dönemde çocuklarda bazı tepkiler ortaya çıkabilir. Bu tepkiler, çocukların ne denli hazır olduklarına ve genel kişilik yapılarına göre değişiklik göstermekle beraber, tepkilerin neler olacağı, ne kadar süreceği, çocuktan çocuğa ve ailenin, okulun ve öğretmenin tavır ve yaklaşımlarına göre de değişecektir.

Haberin Devamı

Unutmayın; bu dönemde çocuklar her zamankinden daha fazla ilgi ve sevgiye ihtiyaç duyarlar. Bu süreçte çocuğa karşı anlayışlı ve cesaretlendirici olmak gerekir.
Çocuklar, onlara vermek istediğiniz mesajı sözlerinizden önce beden dilinizden anlarlar. Aile, çocuğun okula başlaması yönünde aldığı kararın ne olursa olsun arkasında durmalıdır. Çocuk bu kararlılığı gördükçe bahaneler öne sürmekten vazgeçecek ve okula güvenmeye, okulda bulunduğu zamanlardan hoşlanmaya başlayacaktır.

Öğretmenin yaklaşımı önemli
Elbette okulun çocuğa karşı olan yaklaşımı da önemlidir. Öğretmenin, her çocuğa özel ve önemli olduğunu hissettirmesi, alışma sürecinde özellikle çocukların keyif alacağı etkinlikler hazırlaması, onlarla açık iletişim kurması çocuğun güven duygusu geliştirmesini sağlayacaktır.
Çoğu zaman biz yetişkinler cümlelerimizle farkında olmadan çocuktaki kaygı düzeyini artırırız. Örneğin, anne çocuğa “İki saat sonra gelip seni alacağım.” der, fakat bilmez ki çocuk da iki saatin ne demek olduğunu bilmiyor. “Annem beni burada bırakıp gitti. Ne zaman geleceği de belli değil. Tuvaletim gelirse, karnım acıkırsa ben ne yapacağım?” diye düşünür. Burada iş okula, eğitimcilere düşer; soyut durumlar somutlaştırılırsa öğrenir çocuk her şeyi… Aynı zamanda, çocuğun kısa sürede okulu sevmesi, güvenmesi için aile ile işbirliğine gidilmeli, okula uyum dönemine hep birlikte hazırlanılmalıdır.

Öğretmenin rolünün çocuğa doğru tanımlanmaması (abla, vb.), ailenin sınıfa girmek istemesi, çocuk eve gittikten sonra ısrarcı bir şekilde okul hakkında (Bugün neler oldu? vb.) çocukla konuşulmaya çalışılması, özellikle yemek ile ilgili kaygılandırıcı bir yaklaşım (Yedin mi?, Ne kadar yedin? vb.) sergilenmesi çocuğun olumsuz tepkilerini pekiştirecektir.

Nasıl davranmalıyız?
Çocuğun okula güven duyabilmesi ve alışabilmesi açısından ailelerin dikkat edebilecekleri çok basit davranışlar bu süreci kolaylaştıracaktır.
• Çocuğu okula getiren kişinin beden dili ile kaygılandırıcı tepkiler vermemesi önemlidir.
• Öğretmen çocuğu almak istediğinde ona fırsat verilmelidir.
• Aile, okulda beklerken yanına gelen çocuğuna “Sıkıldın mı? Korkma!” vb. ifadeleri kullanmamalıdır.
• Eğer çocuk anneden ayrılmakta zorluk yaşıyorsa, özellikle ilk günlerde çocuğun okula anne tarafından bırakılmaması önemlidir.
• Çocuk okula başladı diye bir kutlama ortamı yaratılması, çocuğun kaygılarını artırabilir. Bunun yerine; çocuğun, okulu hayatının bir parçası olarak görmesini sağlamak için bu yeni durumun üstünde çok durmamak, çocukta kaygı durumu hissedildiğinde kısa, açık ve net cümlelerle kararlı bir davranış sergilemek en sağlıklısıdır.
Çocuk için oldukça önemli olan bu geçiş döneminde, çocuğa karşı sabırlı, anlayışlı ve güven verici olmak, bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirmesini sağlayacaktır.

mihrapdivrengi@bilfen.com

DİĞER YENİ YAZILAR