Gazete Vatan Logo

Mevduat faizine ayar

Kredi faizlerini indirmek ve piyasayı canlandırmak isteyen Hükümet, yüksek faizin asıl kaynağının mevduata verilen yüksek faiz olduğunu düşünüyor. Mevduatta 2-2.5 puanlık bir marj olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli “Bu konuda çalışmamız var. Haftaya netleşir” dedi.

Mevduat faizine ayar

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İstanbul Finans Merkezi’nde istedikleri yerde olmadıklarını belirterek, “Bunu itiraf etmekte fayda var ama son birkaç aydan beri İstanbul Finans Merkezi’nin altyapısının hayata geçirilmesi noktasında çok ciddi bir atılım dönemi başladı” dedi.

Sermaye Piyasaları Kongresi kapsamında gerçekleştirilen “Güçlü Sermaye Piyasaları Güçlü Türkiye” panelinde konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli mevduat faizinin seyrine yönelik önemli ipucu değerinde açıklamalar yaptı.

Bankalar güçlü kalmalı

Nurettin Canikli, mevduat faizinde bir yarış olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bankalarda mevduatta ortaya çıkan aşırı faiz var. Burada rekabet kaynaklı 2- 2.5 puanlık bir marj var. Çok kısa süre içinde bu konuda önemli bir rahatlama sağlayacak, aslında finansal bir araç diyebiliriz, bir aracı devreye sokacağız. Bu önümüzdeki hafta veya bir sonraki hafta olabilir.”

Bankacılık sektöründen bir fedakarlık beklendiği iddiasına yönelik soruya da Başbakan Yardımcısı Canikli, şöyle yanıt verdi:

Haberin Devamı

“Önce şunu düzeltmekte fayda var. Biz bankacılık sektöründen fedakarlık talep etmiyoruz, güçlü kalması gerekiyor. Ekonomide birçok kırmızı çizgimiz ve önceliğimiz var. Sıkı bir maliye politikası, güçlü büyüme performansının sürdürülmesi ve bankacılık sektörünün güçlü kalması... Biz şunu söylüyoruz; faizler yüksek, bu tartışmasız. Yatırımcılarımızın rekabet gücünü olumsuz etkiliyor, bu da reel bir gerçek. Bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Peki bu nereden kaynaklanıyor? Esas itibarıyla yüksek faizin kaynağı mevduata verilen yüksek faiz. Elbette birtakım, Merkez Bankası’nın bazı yöntemleri, birtakım araçları yeniden değerlendirerek bankaların maliyetlerini aşağı çekme imkanı var. Keza bankaların bankacılık sistemini kendi maliyet yapıları üzerinden bir miktar aşağı çekerek faiz düşürülmesine yansıtması mümkün ama bunlardan ziyade esas önemli faktör kredi faizlerinin yüksek oluşunda mevduata verilen yüksek faizdir.”

Negatif faiz öngörmüyoruz

Başbakan Yardımcısı Canikli, içinde bulunulan dönemin, bütün küresel ekonomi açısından aslında faizlerle enflasyon arasındaki ilişkinin zayıfladığı, hatta belki geçici olarak koptuğu bir dönem olduğunu ifade ederek, “Sadece faiz ile enflasyon arasında değil, aynı zamanda parasal büyüklüklerle de faiz arasındaki ilişkinin yerle bir olduğu… Klasik ekonomi kitaplarında okutulan en temel kurallardan biri budur ama şu an itibarıyla sadece likidite etkisiyle faizler düşüyor ama enflasyonla ilişki noktasında bildiklerimizin hepsi yerle bir oldu. Değerlendirmeyi yaparken bunu dikkate almak gerekiyor” şeklinde konuştu. Faizlerin negatiflere gittiği, finansman maliyetinin gelişmiş ekonomilerde düştüğü bir dönemde Türkiye’nin de, gelişen piyasaların da bundan ayrı düşünülemeyeceğini belirten Canikli, bütün bunlara rağmen beklentinin, talebin, enflasyonun altında negatif bir reel faiz mevduat sahibine ödenmesinin öngörülmediğini kaydetti.

Haberin Devamı