"MİT'li yorgan"

Birkaç casus romanı okumuş herkes bilir ki gizli istihbarat dünyasında açık dünyanın yasaları geçerli değildir.

Casusların dünyasında yalan, ihanet, adam öldürme, şantaj mubahtır. İstihbarat örgütlerinin mafya, uyuşturucu kaçakçıları ve teröristlerle işbirliği yapması da normaldir. Çünkü bu örgütlere nüfuz edilip oyunlarını bozmanın başka yolu yoktur.

Toplum adına pis iş yapanlar pis yöntemler kullanmak ve pis adamlarla çalışmak zorundadırlar.

Bu sadece bizde değil, dünyanın bütün ülkelerinde geçerlidir.

Ama bu işte bir tehlike var. İstihbaratçının nüfuz etmeye çalıştığı örgütle arasındaki ilişki bukalemun ile üzerinde durduğu mekân arasındaki ilişkiye benzer. Baştan çıkarmaya çalışan istihbarat elemanı baştan çıkarılabilir. Mafya ile mücadele edeyim derken mafya olabilir. Uyuşturucu kaçakçısı ile uyuşturucu kaçırmaya ve teröristle terör yapmaya başlayabilir.

Bölük pörçük bilgilerden öğrendiklerimize göre 1980'lerde ve 1990'larda Türkiye'de böyle bir olgu yaşandı. PKK'yı ne olursa olsun alt etmeye yönelik mücadele sırasında kontroller ve prensipler gevşedi. Devlet mafya ve teröristleri kulanmaya başlarken onlar da devleti kullanmaya soyundu.

Böyle olgular başka ülkelerde de yaşandı.

Ama alaturkalık, laçkalaşma, ve dejenere olma eğilimi iliklerimize işlediği için bu bizde daha köklü yaşandı ve belki de yaşanmaya devam ediyor.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Alaattin Çakıcı ile bitmeyen macerasına bu açıdan bakmak lazım. MİT veya MİT'in içindeki bir klik, bir dönemde Çakıcı'ya normal dünyada yasa dışı sayılacak işler yaptırdı.

Şimdi aynı MİT, Çakıcı'yı kendi hesabına yaptırdığı yasa dışı işlerden dolayı yargı önüne çıkartmak istiyor veya istiyor görünüyor.

Ama Çakıcı bildiklerini söylemeye başlarsa, Türkiye'nin yüzü uluslararası arenada kızarabilir.

Çünkü Çakıcı şimdi Türkiye'nin iyi geçinmeye çalıştığı bazı ülkelerde duyulması hoş olmayacak işler yaptı. Bunların ortaya çıkmasından ne MİT ne de Çakıcı'nın MİT'teki eski mesai arkadaşları memnun olur.

MİT'le işbirliği yapmış bir mafya patronu nedir? MİT'çi mi, mafya patronu mu?

Devletin bu konudaki kararlarını kim veriyorsa bunun cevabını versin.

Eğer mafya patronu sayılıyorsa yargılanıp cezasını çeksin. Eğer MİT'çi sayılıyorsa yüzüne plastik ameliyat yaptırılıp eline bir Mozambik pasaportu verilsin ve bir Karayip adasına yollansın.

Bu "MİT'li yorgandan" hem o kurtulsun hem biz.