Gazete Vatan Logo

Merkez müdahale etmemeli

Dolar 1.300 YTL'nin altına düşünce Cuma günü pek çok spekülatör "Nasıl olsa Merkez müdahale eder, en az 1.350'lerden satar para kazanırım" diyerek dolar aldı. Spekülatörler bu haftaya bu beklenti ile başlıyor. Ancak daha önce de görüldü ki doğrudan müdahale pek işe yaramıyor. Dolar önce yükselip sonra tekrar düşüyor. Asıl yapılması gereken YTL faizi düşürmektir

Dolar kurları 1.30'un altına indiğinden bu yana piyasa katılımcılarında gittikçe artan bir "müdahale" beklentisi var. Hatta kurların 1.30 YTL'nin altına inmesinden sonra "Merkez daha fazla düşüşe izin vermez, buradan alım yapar" diyenler, müdahalede Merkez Bankası'na satmak üzere döviz alımı bile yaptılar. Buna karşın euro paritesinin 1.30'u aşıp 1.3270'lere gelmesiyle kurlar daha da aşağı indi. Bu iniş pariteden kaynaklandığı için MB'nin müdahale olasılığı bir parça azaldı.

Müdahale bekleyenlerin gözü bugün ekranda
Diğer taraftan müdahale bekleyenlerin bir başka dayanağı da piyasadaki likidite sıkışıklığıydı. Hazine 10 Şubat haftasında bir itfaya karşılık gelmeyen 5 yıllık sabit faizli ihraç ile piyasadan önemli ölçüde likidite çekti. Beklenti geçen haftaki itfadan piyasada bırakılacak para ile likiditedeki sıkışıklığın aşılmasıydı.

Ancak Hazine yine 5 yıllık ancak bu sefer 6 ayda bir değişken faizli yeni bir bono ihraç etti ve itfadan çok az bir likiditeyi piyasada bıraktı.

Hal böyle olunca MB'den gelebilecek bir müdahale hem kurları yukarı çekecek hem de likiditeyi dengeleyecekti. Birçok piyasa katılımcısının kafasında bu vardı ve bunun üzerine planlarını kurdular. Cuma günü 800 milyon YTL tutarında bir haftalık repo yaparak piyasaya likidite sağladı. Müdahale beklentisini haftanın ilk gününe taşıyanların da gözü bugün ekranda olacak. Ancak bizce Merkez müdahale edip de bu spekülatörlerin ekmeğine yağ sürmemelidir.

"Müdahale" ile kurların "suni" olarak yukarı çıkarılmasını isteyenler sadece ihracatçılar değil. Artık bazı ithalatçılar da bu kur düşüşünden şikayetçi olmaya başladı.

Geçtiğimiz hafta VATAN Gazetesi olarak Otomobil Distribütörleri Derneği yönetim kurulu üyeleri ile bir yemekte biraraya gelme fırsatı bulduk.

Otomotiv sektörünün doğası gereği 2005 yılı için siparişler 2004 yılında verilmek zorunda. Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçiren otomobilciler, işlerin bu yıl da aynı gideceği ve hatta artacağı düşüncesiyle hatırı sayılır rakamlarda sipariş vermişler. Ancak neredeyse yüzde 100 kayıt altında çalışan bu sektöre gelen ek vergi yükleri ve "hurda indirimindeki" beklenmedik değişiklikle bu yılki şanslar umulduğu gibi gitmiyor. Bu durum stokları artırıyor. Yüksek kurlardan bu stokları oluşturmak zorunda kalan otomobilciler; hem stok maliyetinden, hem de satışlardaki azalmadan dolayı zorlanıyor.

Kur için gerçek silah ne olmalı?
Tüm bunların ışığında; dövizini satıp YTL cinsinden bono ya da hisse senedi almış yabancılar hariç, ekonominin tüm katılımcıları MB'nin dövize müdahalesine taraftar. Ancak böylesi bir müdahale bugünkü şartlar altında hiç bir işe yaramayacaktır. Sadece müdahale beklentisiyle döviz almış ya da bir müdahaleyi bekleyen diğer döviz satıcıları dışında...

MB'nin asıl yapması gereken; YTL'ye olan talebi yaratan yüksek faizi düşürmesidir.

Suni bir yükseliş yeni alım fırsatı yaratacak
Şu anki konjonktürde Türkiye yabancı yatırımcılar için cazibesini koruyor. Bu nedenle de kurlardaki suni bir yükseliş yeni bir döviz satış fırsatı yaratacak, kurlar müdahale sonrasında yine düşecektir. Aynı bir önceki ihalede de görüldüğü gibi... Olan Merkez Bankası'na olacak, döviz rezerv artışı yüksek fiyattan gerçekleşecektir.

Bence bağımsız Merkez Bankası'nın; IMF görüşmeleri sonuçlanmamış dahi olsa, 8 Mart'taki Para Politikaları Kurulu sonrasında faizleri en az 1 tam puan düşürmesi yerinde olacaktır. Faiz indiriminden sonra da kurlar beklenen düzeltmeyi yapmıyorsa, demektir ki hâlâ daha inecek yer vardır.

MB "rezerv artırmak" ya da "oynaklığı azaltmak" için ille de bir "müdahale" yapacaksa bu müdahale faiz indirim(ler)inden sonra piyasaların tepkisi görüldükten sonra yapılmalıdır.

Haberin Devamı