Bir kadın gerçek aşk için nelerden vazgeçer?

Bu sorunun yanıtı üzerine kurulan yeni bir diziyle daha tanışacağız bugün atv ekranında. Birol Güven’in kaleminden çıkan Kadın Severse, gerçek aşkı sıradan bir insanda bulan bir süperstarın başından geçenleri anlatıyor

Haberin Devamı

Bu sorunun yanıtı üzerine kurulan yeni bir diziyle daha tanışacağız bugün atv ekranında. Birol Güven’in kaleminden çıkan Kadın Severse, gerçek aşkı sıradan bir insanda bulan bir süperstarın başından geçenleri anlatıyor. Bir kadın gerçekten aşık olursa nelerden vazgeçebilir? Kadın Severse, ünlü bir kadının gerçek mutluluğu ve aşkı, sıradan insanlar arasında buluşunu ve kimliğini sakladığı için ortaya çıkan komik durumları anlatan sıcacık bir aşk masalı. Gelelim hikâyesine... Çok ünlü bir film ve televizyon yıldızı olan Deniz Ertekin (Hülya Avşar), iş dünyasının ünlü ve yakışıklı ismi Sinan (Sinan Albayrak) ile evlenmek üzeredir. Düğün hazırlıkları, film ve reklam çekimleri, röportajlar ve medyanın aşırı ilgisinden bunalan Deniz, bir gün kendisini bir peruk ve gözlükle kimse tarafından tanınmayacak hale sokar ve yollara düşer. Hayatında ilk defa halkın arasına karışmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşamaktadır. Yollarda özgürce yürür, otobüse biner, seyyar satıcılardan alışveriş yapar... Ancak bu mutlu günün sonunda kendisini büyük bir sürpriz beklemektedir. Deniz, bir trafik kazası geçirecektir...

Aracı, o semtteki eski bir lokantanın sahibi olan Murat Aksoy (Hüsnü Şenlendirici) kullanmaktadır. Deniz’i arabaya attığı gibi doktorun kapısının önünde alırlar soluğu. Talihsiz kadının önemli bir şeyi yoktur ama 24 saat boyunca uyumaması gerekmektedir. Yani Murat bir yolunu bulup güzel kadını 24 saat oyalamak ve uyutmamak zorundadır. Birlikte kavga dolu geçen saatler, ayrılık vakti geldiğinde yerini duygusal bir havaya bırakır. Deniz Ertekin, bu mahalle delikanlısından çok etkilenmiştir. Artık hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bir tarafta evlenmek üzere olduğu beyaz atlı prensi, diğer tarafta ise mahallenin yakışıklı ve gururlu delikanlısı vardır...

Deniz bu zor kararı vermeden önce bir süre, o mahallede, sıradan insanların arasında yaşamaya karar verir. Murat’ın sahibi olduğu lokantaya garson olarak girer. Ve sonunda asıl mutluluğun o insanların arasında yaşamak olduğunu düşünmeye başlar. Bundan sonrası için onu çok zor bir süreç ve zor bir karar beklemektedir. Deniz Ertekin hangi erkeği seçecektir?

*****

SEYİRCİ NE İSTİYOR?
Erkekler Ağlamaz’ı bir türlü sevemedim
Sadık bir okuyucunuzum. Dizilerle ilgili bazı fikirlerinize katılıyorum. Ama Erkekler Ağlamaz adlı diziyi, tam bir aile dizisi olmasına ve dizideki ufaklığın müthiş güzel oyununa rağmen bir türlü sevemedim. Sizin olumlu eleştirilerinizden sonra bir şans daha verip izledim ama yine sevemedim. Çoğu kişi de benim gibi düşünüyor olmalı ki dizi yayından kalkma tehlikesiyle karşı karşıya. Aslında üzülmüyor da değilim. Onca çaba, onca masraf, daha da önemlisi oyuncuların hayalleri heba olup gidiyor...
İNCİ AYTAN

Dizimize verdiğiniz desteğe teşekkürler
Ben bir Erkekler Ağlamaz izleyicisiyim. Öncelikle dizimize verdiğiniz destekten dolayı size çok teşekkür ediyorum. Atv 11. bölümde zoraki bir final yaparak diziyi kaldırmaya karar vermiş. Açıkçası bu finalin seyircinin gözünü boyamak amaçlı yapıldığını düşünüyorum. Çünkü dizideki onca düğümün bir bölümde çözülmesi imkansız. Ekranda kaliteli, samimi, silahtan, mafyadan, töreden uzak dizileri görmeyi özlediğimiz şu günlerde tam da bu özellikleri barındıran bir dizi olan Erkekler Ağlamaz’ın yayına devam etmesini istiyorum.
SUDE GÖRGÜN

Dizimi arıyorum ama bir türlü bulamıyorum
Bu ülkede varlığı herhangi bir değer ifade etmeyen, kendini yeterince ifade etmek için olanak bulamayan sessiz çoğunluğa ait biriyim. Bugüne kadar izleyebilmek için özel çaba sarfettiğim bir kaç dizinin başına gelen akıbet maalesef Erkekler Ağlamaz isimli dizinin başına da gelmiş gibi görünüyor. Büyük bir umutla her sabah gazeteden program akışlarına bakıyorum belki bugün yayınlanır diye ama yayınlanmıyor. Lütfen, sesimizi duyurmamıza yardımcı olun. Reyting ölçüm aletleri öyle demiyorlarsa da, bu tür kaliteli dizileri yeterince kişinin seyrettiğini lütfen ilgililere söyleyin. Her şey için teşekkürler!
ESRA ALABEYİ

*****

Havada aşk kokusu var
Beyaz’daki değişimin farkında mısınız? Geçen hafta NTV ve Kanal D’de izlediğim iki şovunda da son zamanların en neşeli, en eğlenceli Beyaz’ı vardı karşımızda. Sonunda cumartesi gününün ilk saatlerinde Tuğba Özay’ın “Etrafta aşık olunacak insan var mı?” sorusu üzerine çıkardı ağzından baklayı başarılı şovmen. “Bunu bana sorma. Çünkü durumu bilmiyorsun...”

Belli ki yeni bir aşka yelken açmıştı Beyaz. Ve aşk yüzünde güller açtırmıştı. Espri üstüne espri patlattı iki programda da. Gerek konuklarını, gerekse seyircisini kırdı geçirdi. Ekranlar, uzun zamandır bu kadar formda bir Beyaz görmedi. Ünlü şovmene aşk dolu bir ömür diliyorum. Çünkü onu, her programda böyle neşeli, böyle coşkulu ve bu kadar mutlu görmek istiyorum.

*****

Dizi furyasının yarattığı tehlikenin farkında mısınız?
KanalTürk’te Kürşat Başar’ın sohbet programına katılan yılların televizyoncusu Faruk Bayhan, ekranlardaki dizi furyasının yarattığı tehlikelere işaret eden önemli bir konuşma yaptı. Televizyonculuğun asla sadece dizilerden ibaret olmadığını belirten Bayhan, bir kanalın karakterini dizilerin belirleyemeyeceğinin de altını çizdi.

Gerçekten özellikle de bu sezon, ekranlarda daha önce benzeri görülmemiş bir dizi furyası başladı. Hemen her kanalda, her gece en az iki dizi yayınlandı. Bu dizi bolluğu, birçok kalburüstü yapımın harcanmasına, üzerinde titizlikle çalışılmış birçok projenin yok olmasına yol açtı.

Oysa “Diziler, kanalların karakterini belirleyemez” diyordu Bayhan. Ve devam ediyordu: “Çünkü bir dizi bir kanalda başlar, diğerine transfer olur ve orada devam eder. Oysa eğlence programları, haber programları, yarışmalar kanalın markasını güçlendirir. Önemli olan, elinizle logosunu kapattığınızda da kanalın tanınır olmasıdır. Ve bunun yolu dizilerden geçmez.”

Tam da bu anda programın öteki konuklarından Okan Bayülgen girdi lafa: “Ben de, Beyazıt da 10 yıla yakın zamandır Kanal D’de bu işi yapıyorsak, arkamızda Faruk Bayhan durduğu içindir. İkimiz de ona çok şey borçluyuz.” Faruk Bayhan’ın bu tespitine aynen katılıyorum. Kanalların başarılarının, bakkal defteri tutar gibi günlük, haftalık, aylık reyting puanları üzerinden hesaplanmaması gerektiğini savunuyorum. Ve sonunda her gün bir kaç diziyle izleyicisinin karşısına çıkanların değil, kendi markalarını güçlendirmek için kendilerine yatırım yapanların kazanacağına inanıyorum. Yeni Okan’ları, yeni Beyaz’ları bulup, arkalarında durup onları markalaştıran ve yarattıkları bu yıldızlarla kendi markalarını sağlamlaştıranların kazacağını biliyorum.

*****

Sezen Aksu’nun BAHANE’sinin long-play’i piyasaya çıktı
Beyaz Show’da gördüm ilk kez “Minik Serçe”nin yeni long-play’ini. Hani şu içinde İkili Delilik, Yanmışım Sönmüşüm Ben ve Eskidendi Çok Eskiden gibi Sezen klasiklerinin yer aldığı albüm. Çalacak pikap yoksa bile alınır. En azından albümün kapağı masanın üstüne konulur. İçinde yaşanılan o an unutulur, geçmişin arşivinden tatlı bir anının peşine düşülüp koşulur. Sezen bu, albümünün kapağı bile tutulur...

*****

32. Gün ekibi Yalçın Bayer’i TERFİ ETTİRDİ
Acaristanbul’un ve orman talanının masaya yatırıldığı 32.Gün’de terfi etti Yalçın Abi. Konuşmacılar arasında çeşitli oda başkanları olunca, Hürriyet yazarı Yalçın Bayer’in isminin altına da Hürriyet Gazetesi Başkanı yazıverdi 32. Gün ekibi. Üç-beş saniye bu yazı kaldı ekranda. Söz sırası bir kez daha Yalçın Bayer’e geldiğinde Hürriyet yazarı olmuş, asıl kimliğini bulmuştu usta kalem...

*****

GÜNÜN BELGESELLERİ
İstanbul’un Sarnıçları
Üç bin yıllık tarihiyle dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul’un altı, Bizans döneminde yapılan sarnıçlar ve su yollarıyla örülü. Şehir kuşatıldığında su sıkıntısı çekilmemesi için yapılan bu sarnıçlar ve su geçiş yolları, bugünün İstanbul’unun birkaç metre altında hâlâ varlıklarını koruyor. Bu belgeselle, şehrin gizemli dehlizlerine dalacak, “aşağıdaki İstanbul”un zaman tünelinin içinde bir yolculuğa çıkacaksınız.

10.30 - İZ TV

Savunma Sanatları
Savunma sanatları ve Uzakdoğu dövüş teknikleriyle ilgileniyorsanız işte tam size göre bir belgesel. Kung-Fu sporunun barutsuz silahlarının tanıtıldığı bu belgeselde, şekil ve tasarım olarak çok geniş bir yelpazeye sahip olan ve saldırı için tasarlanan silahları göreceksiniz. Savunma sanatlarının binlerce yılda geliştirilen gizemli tekniklerini, ustaların yaptığı özel gösterilerle takip edeceksiniz.

13.00 - NATIONAL GEOGRAPHIC

Çernobil Felaketi: Sıfır Saati
Bu belgeselde, Çernobil’de 1986 yılında yaşanan felaketi farklı açılardan inceleme fırsatı bulacağız. Ülkemize hâlâ bir zararı olup olmadığı tartışılan ve Karadeniz’deki birçok kanser vakasının sebebi olarak gösterilen bu nükleer facia, bu kez olaya tanık olanların ifadeleriyle ekrana gelecek. Ve yine sanırım en çok Karadeniz bölgemizde izlenecek.

22.00 - DISCOVERY CHANNEL

DİĞER YENİ YAZILAR