İktidardasınız. Muktedirsiniz. Ülkeyi, ekonomiyi, memleketi istediğiniz gibi yönetebilir, istediğiniz kurumu istediğiniz kişiye ihaleyle verebilirsiniz. Bu kendi seçiminiz. Çünkü güç elinizde. Adil olup olmamak ise tamamen vicdani tercihinizde. Ancak yıllardır televizyon kanallarının lideri olan, Kanal D ya da Show’la sürekli birincilik yarışı yapan atv’nin uzun zamandır devam eden ve son bir ayda zirve noktasına gelen keskin düşüşünü görmezden gelemezseniz. TMSF’nin el koyduğu bir kamu malını, devlet bankalarından alınan kredilere, damadınızın yönettiği bir şirkete ihale edebilirsiniz. Hatta parayı denkleştirmek için Cumhurbaşkanı marifetiyle, ta Katar’lardan kredi de getirtebilirsiniz. Ancak ne yaparsanız yapın, halkı ikna edemezsiniz. Artık kimseye atv’nin o eski atv olduğunu kabul ettiremezsiniz. Ettiremediniz...
Hata üstüne hata yaptınız
Şemsi İnkaya, Fethullah Gülen’e benziyor diye, tutup bir diziyi yayından kaldırdınız. Arkanızda müthiş bir siyasi ve ekonomik güç olmasına rağmen, Ali Kırca gibi çok önemli isimleri bünyenizde tutmayı başaramadınız. Karayılan gibi milli mücadele yıllarını anlatan ve gayet güzel de reyting toplayan bir diziyi, Karayılan’ın şanına yakışır bir final bile yapmadan yayından kaldırdınız. Hata üstüne hata yaptınız. Ana haber bülteninizin, kimi zaman Flash’ın bile gerisine düşmesine kayıtsız kaldınız. Elinizdeki imkanlarla sahaya bütün rakiplerinizin toplamından daha fazla yeni dizi sürdünüz ama onda birini bile tutturmayı başarmadınız. Bakın işte yapamadınız. Birincilik için yarışan bir kanalı, ihalenin yapıldığı nisan ayında, kanallar liginin iki yıldır müzmin üçüncüsü olan Star’ın bile arkasında bıraktınız.
Kendinize gelmelisiniz
Transferler yaptınız, paralar saçtınız ama reyting verileri ortada, seyirciyi inandıramadınız. Kurulduğu yıldan beri atv’nin aldığı en kötü aylık reyting karnesinin mimarısınız. Aslında bu karne sizin için bir fırsat. Kırıklarınızı görüp, durumunuzu düzeltmeniz için bir ayna. Ama önce bakış açınızı değiştirmelisiniz. Şöyle derinden bir titreyip kendinize gelmelisiniz. Şunu, bir daha asla unutmamak üzere beyninize nakşetmelisiniz. Bütün bu olanlar, seyircinin de gözleri önünde yaşanmaktadır. Ve siz ne yaparsanız yapın, uzaktan kumandayı o seyirciler ellerinde tutmaktadır. İşte o seyirci atv’de yapılanları belli ki kabul etmiyor. Akşam yorgun argın evine geldiğinde, eli başka kanalların düğmelerine gidiyor. Unutmayın, yarın aynı eller seçim sandığının başında olacaklar. Ve bu kez seçimleriyle reytingleri değil, Türkiye’nin geleceğini oylayacaklar...
GÜNÜN SÖZÜ
Lost’u seyrediyor musun abi? Hiç seyretmedin mi? Elazığ’lı bir ailenin dramını anlatıyor. Elazığ’lı bir aile Kıbrıs’a düşer... Lost izlemeyeni bu ülkede kahveye bile almazlar be abi. Lost adası, yiğidin harman olduğu yer... (Beyaz, kendi şovunda söyledi.)
BUNU DA DUYDUK!
Oynat Ayhancım. Oynatan Ayhan, ayağını sokan futbolcu Ayhan. Futbolcu kendini yere bırakıyor, yönetmen Ayhan arkadaşımız durumu çok güzel tespit ediyor. Penaltıyla uzaktan yakından alakası yok... (Ahmet Çakar, 6 Pas’ta söyledi.)
