Sadece Memati de değil. Annem, Tek Türkiye, Kavak Yelleri, Parmaklıklar Ardında, Bez Bebek, Tatlı Bela Fadime... Perşembe gecesi ekrana gelen dizilerin tümü, Kanal 1’in günlerdir reklamını yaptığı, bir çuval para verip jüri koltuğunda Paris Hilton’u ekrana çıkarttığı güzellik yarışmasını geçtiler. Kanal 1’in yarışması, kendi kanalının dizisi Bizim Evin Halleri’nin bile arkasında kaldı.
Başka kanalda olsaydı
Bütün büyük kanalların ana haber bültenleri, gündüz kuşağının bütün işleri ve hatta Arka Sokaklar ile Avrupa Yakası gibi dizilerin tekrarları bile Paris Hilton’lu güzellik yarışmasına fark attı. Oysa kızcağız elinden geleni yapmış, sahnede Asena’ya karşılıklı göbek bile atmıştı. Ama olmadı, olamadı.
Kanal 1, bir türlü uzaktan kumandalarda yer tutamamasının, markasını izleyicinin hafızasına yazdıramamasının bedelini çok ağır ödedi. Paris Hilton’lu Miss Turkey 2008 yarışması, geceyi reytinglerde Tüm Kişiler kategorisinde 24, AB Grubu’nda ise 20. sırada bitirdi. Bu kadar düşük bir reyting sonucunu kimseler beklememişti. Bu yenilgi tamamen kanalın tanınmamasıyla ilgiliydi. Yoksa iddia ediyorum Paris güzellik yarışmasına değil de örneğin Seda Sayan’a ya da ne bileyim bir kanalın ana haber bültenine bile çıksa kesin günü ilk onun içinde bitirirdi.
Transfer yapmalıydılar
Paris, Nihat Hatipoğlu’na konuk olsa, kalıbımı basarım güler yüzlü hocamız rakiplerine tur bindirirdi. Kanal 1 uzun zamandır hata üstüne hata yapmaya devam ediyor. Bir sürü projeye yatırım yapıyor ama hiçbirinin meyvesini yiyemiyor. Çünkü en başından yanlış yaptılar. Birkaç tane oturmuş diziyi, birkaç kendisini ispat etmiş sağlam reytingli işi transfer edip seyirciyi kendilerine alıştırmak varken, tutup olur olmadık onlarca riskli projeye para saçtılar. Ve sonunda, aslına bakarsanız son yılların en güzel organizasyonu olmasına karşın, böyle bir yarışmayla bile ilk yirminin içinde yer alamadılar.
Salı günü yazmıştık
Dönelim Memati’ye. Yani ekranların en sıkı takip edilen dizilerinden Kurtlar Vadisi’ne. Memati’nin ölmeyeceğini salı günü yazmıştık. Bunu söylemeyi pek sevmem ama şahitsiniz işte, yine haklı çıktık. Kurtlar her geçen hafta müthiş senaryo kıvraklığıyla seyircisine yenilerini ekliyor. Biliyorum, içindeki şiddet dozu eleştiriliyor ama Kurtlar, sezonun başında yediği RTÜK darbesine rağmen diziler liginin en önemli markası olarak ekranlardaki krallığını devam ettiriyor.
Onların yerinde olsam
Kanal 1’in yerinde olsam ne yapar eder Kurtlar Vadisi Pusu gibi, Yaprak Dökümü gibi bir diziyi mutlaka transfer ederdim. Yıldız futbolcusu olmayan bir takım gibi boşu boşuna didinip durmaktansa, iki-üç tane sağlam transfer yapar amansız reyting mücadelesine elim çok daha güçlü şekilde girerdim. Altını çiziyorum, bunu daha önce de defalarca söyledim. Pazartesi günü yine bu köşede görüşmek üzere, şimdilik hepinize iyi tatiller efendim.
GÜNÜN DİYALOĞU
DEMET AKALIN: Biliyorsun, bu aynalı kostüm kaybolmuştu ama Süleyman Demirel beş günde dikti aynısını.
BEYAZ: Süleyman Demirel derken tabii modacı Süleyman Demirel... (Beyaz Show’dan.)
GÜNÜN DİYALOĞU
ALİ SAYDAM: Ben sana sen diyorum, çünkü hem senin benim üzerimde hakkın vardır hem de bir Cem Yılmaz fan’ıyım.
CEM YILMAZ: Fanları çalıştırın... (Bildiğin Gibi değil’den.)
