Yani ekranlar hafta başına iki dizi öğüttü. Son üç ayda sadece ekim, kasım ve aralıkta 24 tane dizinin yayınına son verildi. Tanesine 1 trilyon lira harcanmış olsa, ki ben yine azını söylüyorum, bundan çok daha fazladır aslında, 24 trilyon lira, 24 milyon YTL yani, 20 milyon dolardan fazla bir para boşa gitti.
Senaryoları okunmuş, kadroları kurulmuş, teknik altyapıları hazırlanmış, tanıtımları tamamlanmış diziler görkemli mekanlarda, görkemli galalarla başladılar yayına.
Ve hemen sonra, sadece üç, dört hafta sonra bütün o parlak ışıklar karardı. Aynı acı kaderi, bu sezon üç ayda tam 24 dizi birden yaşadı. Hepsinin hevesleri kursaklarında, umutları, hayalleri, beklentileri havada kaldı. Seyirciler kızgın, oyuncular şaşkın, sektörün emekçileri endişe içinde. Bu ne acayip bir israftır, nasıl bir çile, ne menem bir işkence? Herkesin canını yakan ama bir türlü bir derman, bir çare, bir lokman bulunamayan bir tuhaf kabus işte.
Hiçbir şey değişmeyecek
12 haftada 24 tane diziyi, onlardan ekmek yiyenleri, onları beğenip sevenleri, sanatçısıyla, kameramanıyla, yönetmeniyle, ışıkçısıyla bütün sektörü kaplayan, sarsan, sallayan bir akıl tutulması. Listesini çıkardım, ben 24 tane saydım. Unutup yazmayı atladıklarım, adını hatırlayamadıklarım kusuruma bakmasın. Önümüz bayram. Ardından da yılbaşı gelip geçecek. Biliyorum, yeni yılın ilk ayında bütün kanallar yeniden dizi atağına geçecek.
Ve biz yine bu sütunlardan aynı şeyi bağıracağız. Milletin ortak sesini, en yüksek perdeden, dilimiz döndüğünce tekrarlayacağız. Ama korkarım ki hiçbir şey değişmeyecek. Medyanın yarısının hükümetin gölgesinde kaldığı şu süreçte, belki biraz da millet bazı gerçeklerle yüzleşmesin diye, ekranlardan daha çook dizi gelip geçecek. Bu millete masal anlatmak, onları oyalamak lazım diyor sanki birileri. Bir yerden bir düğmeye basılmış gibi. Korkarım o yüzden bu furyanın sonu kolay kolay gelmeyecek.
Dönelim haftanın diziler liginin reyting karnesine. Atv’nin yeni dizisi Mahşer çok kötü başladı. Parmaklıklar Ardında, üstelik de Kurtlar Vadisi’nin karşısında, gayet yüksek bir reyting aldı; beni de yanılttı. Asi’de belirgin çıkış var.
Fedai yine liste dışında
Ancak son haftalarda, diziler arasında en büyük hayal kırıklığını Seda Sayan yaşadı. Büyük umutlarla gösterime giren Tamer Karadağlı ile başrolü paylaştığı dizisi Fedai, ilk haftasının dışında hiçbir pazartesi günü bu listede kendisine yer bulamadı. Bu, sabah kuşağı ile gece dizi seyircisinin ne kadar farklı olduğunu da bir kez daha ispatladı. Ve elbette dizileri asla sadece kadınların izlemediğini tekrar kanıtladı. Hepinize iyi haftalar...
İŞTE GEÇEN HAFTANIN EN ÇOK İZLENEN DİZİLERİ
TÜM KİŞİLER
PROGRAM ADI KANAL REYTING SHARE
YAPRAK DÖKÜMÜ KANAL D 20,00 43,50
KURTLAR VADİSİ PUSU SHOW 15,90 36,70
BİNBİR GECE KANAL D 14,50 33,30
ARKA SOKAKLAR KANAL D 10,40 23,60
SILA ATV 9,30 20,90
ASİ KANAL D 9,00 20,30
KAVAK YELLERİ KANAL D 8,80 19,60
PUSAT SHOW 7,90 19,80
ANNEM KANAL D 7,80 21,50
GENCO KANAL D 7,40 20,10
EŞREF SAATİ SHOW 7,20 16,10
KÖPRÜ STAR 7,10 19,90
DOKTORLAR SHOW 7,00 15,60
TEK TÜRKİYE STV 6,90 15,90
PARMAKLIKLAR AR. ATV 6,80 16,20
İLK ON BEŞE GİREN DİZİLERİN KANALLARA GÖRE DAĞILIMI
TÜM KİŞİLER
KANAL D 7
SHOW 4
ATV 2
STAR 1
STV 1
AB GRUBU
KANAL D 7
ATV 5
SHOW 2
STAR 1
STV -
İŞTE O YİRMİ DÖRT DİZİ
1 - OYUN BİTTİ
2 - BENDEN BABA OLMAZ
3 - YERSİZ YURTSUZ
4 - TILSIM ADASI
5 - ERT. HAYATLAR
6 - KOMİSER NEVZAT
7 - KARA İNCİ
8 - FESUPANALLAH
9 - SANA MECBURUM
10 - LEYLAN
11 - TATLI İNTİKAM
12 - AŞK KAPIYI ÇALINCA
13 - ACEMİ CADI
14 - ZELİHA’NIN GÖZLERİ
15 - YALAN DÜNYA
16 - KARTALLAR Y. UÇAR
17 - EKSİK ETEK
18 - FİKRİMİN İNCE GÜLÜ
19 - OĞLUM İÇİN
20 - PUSAT
21 - SIR GİBİ
22 - HAYAL VE GERÇEK
23 - ŞÖLEN
24 - NAZLI YARİM
GÜNÜN SÖZÜ
Hatırlıyor musun, böyle çok samimi de değildik o zamanlar ve giyinme odasında karşılaşmıştık. Ben oradaydım. Sen çat diye pantolonunu indirmiştin. Donla görmüştüm ben seni... (Şebnem Dönmez, Ata Demirer’e söyledi.)
BUNU DA DUYDUK!
Yani bunlarla ilgili çok şakalar yapıldı. Bunlarla derken, basenlerimi kastettim. Lisede öğrenciyken de şöyle yaparlardı: “Hah Ata döndü. Hah şimdi poposu da döndü...” (Ata Demirer, Hacıyatmaz’da söyledi.)
