İnternet, MP3, korsan falan derken, müzik piyasası son yıllarda müthiş bir açmazın içine girdi. Bu durum da sanatçıları gittikçe sertleşen polemiklerin içine itti. Çünkü polemik, gündemde kalmak ve daha çok albüm satmak demekti. Bugüne kadar bin bir türlüsünü dinledik bu kavgaların. Ancak şimdiye kadar duyduğum en sert sözü, Show’da yayınlanan Pazar Keyfi’nde, Hande Yener söyledi. Magazin gündemini takip edenler hatırlayacaktır; geçtiğimiz günlerde Serdar, Hande Yener için “Çakma Madonna” demişti. Hande’nin cevabı da pazar gecesi geldi. Ne dedi biliyor musunuz Hande Yener Pazar Keyfi mikrofonlarına? Hemen söylüyorum: “Serdar bir Romeo bulsun kendine!” Şimdi bu laf ne demektir? Vallahi bana sorarsanız, tek bir manaya gelir. Çünkü bildiğimiz kadarıyla Serdar’a Romeo değil, bir Jülyet gerekmektedir. Ama Hande Yener, üstüne basa basa aksini söylemektedir. Magazin alemi, şimdilerde Serdar Ortaç’ın bu sert söze ne yanıt vereceğini beklemektedir. Serdar ya çıkıp bir açıklama yapacak ya da Hande Yener’i doğrudan mahkemeye verecektir. Yok eğer bu lafı sineye çekerse... İşte o da başka bir şey demektir ki, bizi aşar. Elbette insanlar özgürdür ve herkes hayatını dilediği gibi yaşar...
İşte bu da İsmail Türüt’ün şiirli CV’si
Şimdi şiir kim, İsmail Türüt kim diyecekseniz; demeyin. Önce bir dinleyin. Türüt, bu pazar akşamı İbo Show’un konukları arasındaydı. Programın bir yerinde Banu Alkan’la fena atıştı. Sonunda laf döndü dolaştı, Türüt’ün memleketine odaklandı. Türüt de cevabını bir şiirle anlattı. Akşam akşam tüylerimi diken diken etti; İstanbul’un boğucu sıcağında, içimde Karadeniz rüzgarları estirdi. Türüt Rizeli. Yani benim hemşehri. Öyle bir şiir söyledi ki, buraya almadan duramadım. Ben de o toprakların çocuğuyum, vallahi bu kadar güzel Karadeniz şiiri duymadım.
Ben İsmail Türüt, memleket Rize
Yeşil çayın yetiştiği yerdenim
Yemyeşil dağların Karadeniz’e
Dik inerek bitiştiği yerdenim
Suları soğuktur bizim yörenin
İliği buz tutar ona girenin
Azkoroz Deresi denen derenin
Tam denize karıştığı yerdenim
Köyümüz Ambarlık dağların dibi
Şu yalan dünyanın cenneti gibi
Böyle türkü söylememin sebebi
Bülbüllerin öpüştüğü yerdenim
Karayemiş, limon, mandalin bir de
Balın şahı olur bizim Anzer’de
Arıların çiçek çiçek her yerde
Birbiriyle itiştiği yerdenim
Bizim uşak serttir, kendi huyunca
Hemen sinirlenir karşı koyunca
Velakin kemençe, tulum duyunca
Sinirlerin yatıştığı yerdenim
Hele var ya hamsi mevsimimizde
Bayram olur bayram adeta bizde
Fındık kadar takaların denizde
Dalgalarla çatıştığı yerdenim
Lazlık mazlık işi latife bence
Türk oğlu Türküz her şeyden önce
Müslümanlık, Türklük denince
Yüreklerin tutuştuğu yerdenim
Kavak Yelleri pot kırsa da yine zirvede
Hayvanlara insan ismi konulmasına oldum olası karşı çıkmışımdır. Bunu, aynı ismi taşıyanlar adına hep bir alınganlık sebebi saymışımdır. Geçmiş günlerde birçok tatsız örneğini de yaşamışımdır. Aynı hata, az kalsın Kavak Yelleri gibi çok sevilen bir dizinin de başını yiyordu. Hz. Hüseyin’i, ki peygamberimizin torunudur, kutsal kabul eden Caferiler, dizide bir köpeğe Hüseyin isminin verilmesine isyan etti. Dizinin yönetmeni de Kanal D Ana Haber’e çıkıp özür diledi. Aman siz siz olun, özellikle de dizilerde oynattığınız sevimli dostlara isim koyarken iki kere düşünün. Kimi isimler kutsaldır. Dini açından önemleri vardır. Dikkatsizlik yüzünden milleti üzmeyin, küstürmeyin. Yazlık diziler ligi Kanal D’nin liderliğinde devam ediyor. Öte yandan bütün kanallar, Kanal D’nin tahtına oturabilmek için yeni yapımları ekrana sürüyor. Yarından itibaren her gün yeni sezonda başlayacak dizilerden birini tanıtacağız. Eylülle birlikte ekranlar iyice şenlenecek. Biz de bu ayın sonuna kadar her gün yeni bir diziyle karşınızda olacağız.