Korkuyorum..

Haberin Devamı

Güya açık toplumuz..

Güya demokrasi var.. Güya her şey yazılıyor çiziliyor..

Güya..

Gerçek tam tersi.. Adam yerine koyup neyin ne olduğunu anlatan yok..

Vatandaş değiliz sanki..

Koyunuz..

Vergini ver, arada sırada da oy ver, başka şeye karışma diyorlar..

Ortalık yıkılıyor, acayip iddialar yürek daraltıyor.. Korku, endişe, kaygı yaratıyor..

Ne olup bittiğini söyleyen yok.. Kime inanacağımızı, neye inanacağımızı şaşırdık..

*

Genelkurmay’da görevli bir albayın hazırladığı ‘AKP ve Fethullah Gülen’i bitirme’ planı vardı ya..

Aylarca tartıştık sahte mi, değil mi diye.. Genelkurmay Başkanı’nın kâğıt parçası dediği belge.. Sahte değilmiş..

Öyle diyorlar..

Daha da fenası, belgeyi dosyadan tırtıklayıp savcılığa yollayan kimse, bir de mektup yazmış..

Aman Allah..

Meğer ‘bitirme’ planını hazırlayan sadece albay değilmiş.. İşin içinde tümgeneral, korgeneral, orgeneral de varmış..

Düşünebiliyor musunuz! Birinci Ordu Komutanı da var..

İhbar mektubu ‘cunta’ diyor..

Doğru mu?

İnanalım mı?

*

Korkuyorum.. Siz de korkun.. O ihbar mektubunda yazılanlar doğruysa da korkun, yalansa da korkun..

Doğruysa demek ki ordunun içinde cunta var.. Cuntalar var.. Cuntanın silahı var, askeri var, topu tüfeği var.. Hayatımızı değiştirecek, karartacak her türlü hareketi yapabilirler.. O güçleri var..

Demokrasi falan hikâye demek..

Pamuk ipliğiyle bağlıyız..

*

Yalansa da korkun.. Bir ihbar mektubuyla bu kadar ağır karalama yapılabiliyorsa, bunun demokrasiyle ilgisi yoktur..

Korkun..

Çünkü rejim korku rejimine dönüşmüştür..

*

Canımı sıkan sadece bu değil..

En yetkili ağızların çıkıp ‘evet, doğru, böyle bir yapılanma varmış, gereği yapılıyor’ dememesi..

En yetkili ağızların çıkıp, ‘hayır, yalan, mektup hayal mahsulü’ de dememesi..

Soruşturmanın gizliliği falan gerekçe gösterilecek..

Soruşturma hâlâ sürüyorsa, neyin ne olduğu hâlâ belli değilse uykularımı kaçıran, korkutan yangına ne gerek vardı..

Benim suçum neydi!

*

Papatya falı mı açacağız?

Doğru.. Yanlış..

Kimi ihbar mektubunda yazılanların doğru olduğuna inanacak, kimi yalan olduğuna..

İstenen bu mudur!

*

Ülkeyi yönetenlere, askerine de siviline de küçük bir hatırlatma..

Bu ülkede vatandaşlar da var..

Ülkem nereye koşuyor diye merak ediyorlar..

*****

Domuz gribi umurumda değil!..

Bu topraklarda yaşayıp da akıl

sağlığımızı koruduğumuza hayret ediyorum..

Havasından suyundan herhalde..

Veya alıştık artık, tesir etmiyor.. Ne geveliyorsun diyeceksiniz..

Şu..

Kürt meselesi, PKK’lıların gelmesi, gösteriler, karşı gösteriler, cuntalar, ihbar mektupları, işsizlik, parasızlık, plansızlık arasında bir de domuz gribiyle uğraşıyoruz ya..

Sağlık Bakanı tavsiye etti..

Beş ay sarılmayın, tokalaşmayın, öpüşmeyin dedi.. Eller çok önemliymiş, sık sık yıkamak gerekiyormuş.. Hapşırırken bile ağzınızı elinizle kapatmayın diyorlar..

Yani ellere dikkat!

*

Sağlık Bakanı bilgili, konusuna hâkim bir kişi; onu dinlemek lazım..

*

Diyanet İşleri Başkanı da bilgilidir, konusuna hâkimdir..

O da çıktı; ‘büyüklerimizin elini öpmekle bir şey olmaz. Siz büyüklerinizin elini öpün, duasını alın’ dedi..

*

Sen ne diyorsun derseniz..

Domuz gribi umurumda değil, kafayı yememek için çaba sarf ediyorum..

DİĞER YENİ YAZILAR