Asıl açılım Başbakan’ın mektubudur..

Haberin Devamı

Rahmetli Ufuk’la uzun yıllar yan yana
çalıştık..
Küçük bir şifremiz vardı..

Diyelim ki bir olay oldu, siyasi bir gelişme, demeç falan..

Sorardı..

Önemli mi?

Mühim mi?

Mühim dersem mühimserdi..

Çünkü her olay baktığın yere göre önemli olabilir.. Ama bazı olaylar mühimdir..

Başbakan’ın CHP Lideri’ne de yazdığı mektup bu cinsten..

Mühim, çok mühim..

*

Hele son bölümü var ya.. ‘Başbakan hep böyle olsa’ dedirten cinsten..

O ne zarafet, o ne incelik, o ne güzel demokrasi anlayışı..

Baykal’a ‘iki koyun bile güdemez’ diyen.. ‘CHP’nin diktiği taş var mı’ diye alay eden Erdoğan gitmiş..

Demokrasi diyalogdur çağrısı yapan..

Baykal’a ‘birikimlerinizden istifade etmek bizim için ziyadesiyle mühimdir’ diyen Erdoğan gelmiş..

Hayırlara vesile olur inşallah..

*

Erdoğan, Baykal’a ‘zat-ı alinizi ziyaret etmek arzu ve niyetindeyim’ dediğine göre siyasete yeni bir üslup geliyor demektir..

Hakikaten mektup siyasette milat olursa Kürt meselesinin çözümü kadar önemli olur..

Önemli değil mühim..

*

Niye mi?

Bu yaklaşımla Türkiye her meselesini çözer.. Başbakan ‘milli iradeyi ben temsil ediyorum’ demediği sürece..

Yüzde 47’nin veya yüzde 38’in dışındakileri de önemsediği sürece.. Sadece lafla değil icraatlarıyla da o kesimlerin taleplerini dikkate aldığı sürece..

Anayasa da değişir, demokrasi de gelişir, Kürt meselesi de çözülür, Kıbrıs’ta hale yola girer..

Başbakan’ın mektubunda dediği gibi ‘ortak akıl’ devreye girer.. Zaten sorunu çözecek olan da ortak akıldır.. Birisinin aklı değil!..

*

Sadece AKP’nin aklı yetmez.. Gördük yetmiyor..

CHP’nin de.. MHP’nin de.. DTP’nin de.. Meclis’te olmayan siyasi akımlarında aklı gerekir..

Büyük meseleler ‘ortak akıl’la çözülür.. ‘Ben yaparım olur’ anlayışıyla değil..

*

Mektubu bu açıdan bir kez daha okuyunca diyorum ki asıl açılım mektuptur..

Samimiyse tabii..

*****


Erdoğan, Baykal buluşması milat olsun..

Mektubu açılım kabul edersek.

Erdoğan- Baykal görüşmesine de milat dememiz lazım..

Dememiz değil, olması lazım..

Niye mi?

BİR: Türkiye çok gerildi.. Daha sokağa yansımadı ama korkarım yansıyacak.. O’cusun bu’cusun tartışması.. Yandaşsın asıl sen yandaşsın muamelesi.. AKP’li olanla olmayan ayrımı memleketi gerdi.. Sükunete ihtiyaç var!

İKİ: Ülkenin ‘mühim’ meseleleri sadece iktidar- muhalefet diyaloğu veya işbirliğiyle çözülür..

ÜÇ: Kürt meselesi ister istemez tansiyonu yükseltecek.. Kapdopril etkisi yaratır..

DÖRT: Demokrasiyi geliştirir..

*****

Açılıma çifte dinamit!

Diyarbakır’da esnafın kepenk kapatması doğru mu?
Hayır..

Niye kapattılar?

Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasının yıldönümüymüş.. Demek ki kepenk kapatanlar Öcalan’ın hâlâ Suriye’de olmasını istiyorlar..

11 yıl geçmiş!

Hâlâ militanlarını Şam’dan yönetmesini diliyorlar..

Veya..

PKK baskısı hat safhada.. Esnaf çaresiz boyun eğiyor..

Her iki durumda ‘açılımı’ dinamitler.. Hükümeti sıkıştırır,bu işten vazgeçirmeye teşvik eder..

Çünkü Diyarbakır’daki esnaf kepenk kapatınca Bursa’daki esnafın tepesi atıyor!

*

Bu yapılan yanlış dedik de İçişleri Bakanı Atalay’ın tepkisi doğru mu?

On üzerinden sıfır!..

Kürt açılımının koordinatörü ama meseleyi anlamamış.. Esnafa kızmış; “Hem iş yok diyorsunuz hem de kepenk kapatıyorsunuz.”

Kepek eylemiyle işin ne alakası var!

Bakan’ın sözü de dinamit gibi!.

*

Bakan’ın çözmesi gereken, anlaması gereken şu..

O kepenkler niye kapandı..

Veya kapattırıldı?.

Açılım yapacaklarsa açılımın ‘a’sı orada.. İşe oradan başlamak gerek..

DİĞER YENİ YAZILAR