Apo’nun defterleri!..

Haberin Devamı

PKK’nın İmralı’daki lideri Öcalan, çözüm önerilerini A-5 boyutundaki kareli defterlere yazmış..

Birinci defteri bitirmiş, ikinci defterin de beşte üçünü doldurmuş..

Ne yazdığı, ne istediği ufak ufak medyaya yansıyor.. Aslında en önemli bölümü yayınlandı da..

Defterde yazılanların bir kısmına bakar, bazı bölümleri ‘süreç dinamitlenir’ diye okumazdan gelirseniz ortaya şu sonuç çıkıyor..

Apo tek bayrak, tek devlet istedi..

Türk bayrağının her yerde dalgalandığı, Türkçenin her yerde öğretildiği bir Türkiye resmi çizdi..

Başka..

Hepimizin istediği bir takım demokratik haklar talep etti.. Radikal bir hedef ortaya koymadı..

*


Defterin veya medyaya verilen metnin bir bölümünü okursanız evet, hepsi bu..

Biraz daha dikkatli bakarsanız, Apo’nun süreci mayınlamaya çalıştığı hemen anlaşılıyor..

‘Aman Apo, canım Apo, bu işi bitir Apo’ diyenler hayati talebi görmezden geliyor..

Dün de yazdım; Apo’nun talebi Kürt Özerk Bölgesi’nin kurulmasıdır..

Yönetiminden eğitimine, camisinden sporuna hatta güvenlik gücüne kadar ayrı bir yapı istiyor..

Bu arada isterseniz Türk bayrağını da asarız diyor..

Bu talep süreci dinamitleme değil de nedir?

*


Öcalan kırmızı çizgileri çekti.. DTP bu çizginin önüne geçse, bu kadarı fazla dese ‘radikal milliyetçi Kürtler’ tarafından hain ilan edilecek.. Apo ellerini kollarını bağladı.. Sadece onların değil, Kandil’deki silahlı militanların da..

Belki birçoğu hükümetin yol haritasına sıcak bakacaktı.. Kültürel ve sosyal haklardaki yeni kazanımlar, ekonomik destek belki ‘makul’ bulunacaktı..

Apo’nun defterleri kalın bir çizgi çekti..

*


Hükümeti de zor durumda bıraktı.. Şimdi herkes hükümetin açıklayacağı raporu veya yol haritasını Apo’nun defteriyle karşılaştıracak..

Kim, ne söylüyor diye!

Haftalardır anlatmak istediğimiz bu..

Hükümet geç kaldı, geç kalıyor..


***



Solcu dövmek moda oldu..

Memleketin ne meselesi olursa olsun.. İlgili ilgisiz, önemli önemsiz, mühim değil.. Bir grup hemen fırsat bu fırsat diye sola küfrediyor, solcuyum diyenlere ‘tuu kaka’ çekiyor..

Öncülüğünü de eskinin hızlı solcuları yapıyor..

Bu ne kin, bu ne nefretmiş..

Ermeni meselesi mi?

Önce sola küfret..

Kıbrıs, Avrupa Birliği, Kürt meselesi ne bulursan.. Önüne ne gelirse sol cenaha küfür serbest..

Çiçek Pasajı’nın ünlü meyhanecisi Entelektüel Cavit ölünce bile bastılar kalayı..

Ne alakası var demeyin..

Cavit’in ‘Huzur’ adlı yerine eskiden solcular gidermiş.. Hepsi kronik olarak parasız ve sosyalistmiş.. Utanmadan içki de içiyorlarmış..

Al sana vesile..


***



Bay Nihat ayıp etmiş..

Pazar günü yayınlanan yazımda Cunda’daki Bay Nihat’ın enfes mezeleri diye bir cümle ettim..

Dün Kemal Vural’dan bir mail aldım.. Çok üzüldüm.. Kısaca şöyle..

“İstanbul’da bir anonim şirketin yönetim kurulu başkanıyım. Pazar günkü yazınızı Çanakkale’de eşimle tatilde iken okudum. İstanbul’a tam dönecek iken o kadar yolu göze alarak Cunda’ya Bay Nihat adlı balıkçıya gittik.. Girişte kulağında verici olan bir yetkili aşırı müşteri bıkkınlığından olsa gerek, gelişimizin nedenini açıklamamıza rağmen asık bir suratla yüzümüze bile bakmadan sokaktaki masalara oturun dedi. Rezervasyonumuz olmayabilir, yer de olmayabilir. Onca yola katlanınca aradığımız, biraz nezaket biraz güler yüz idi. Tabii ki bu tavır karşısında başka bir yere gittik.”

DİĞER YENİ YAZILAR