En çok konuşulan konulardan biri de bu.. Kimi kriz falan yok, medya çok abartıyor diyor kimi de bunlar daha iyi günlerimiz diye karalar bağlıyor..
Geçen gün televizyon dünyasının önemli isimleriyle birlikteydim..
Ünlü bir yapımcı daha beni görür görmez sordu Gel bi anlat, kriz var mı yok mu?
Nerede olduğuna bağlı dedim..
Kimisi için kriz yok..
Kimisi için var..
Bu da ne demek dedi..
Şöyle, diye söze başladım.. Mesela maaşla çalışan bir kişi ücretini almaya devam ediyorsa onun için kriz yok.. Tam tersine, krizden nemalanma durumu var..
Birçok malın fiyatı neredeyse yarıya indi.. Bütçesinden tasarruf edip, yeni gömlek, ayakkabı, ceket, palto alamayanlar için tam fırsat..
Geçen yıl harcayacağı paranın yarısıyla bu yıl bu ihtiyaçlarını giderir..
Hele hele borcu yoksa, döviz cinsinden kredi almamışsa krizli değil, tatlı günler yaşıyor demektir..
Peki ne zamana kadar sürer?
Çalıştığı şirketin patronu sıkıntıya girene kadar..
İşçi çıkarmalar başladığında piyango kendisine vurmasa bile kalbi küt küt atmaya başlar..
Krizin öncü sarsıntısını yüreğinde hisseder..
Hadi işini sürdürdü, ücretini almaya devam etti diyelim.. Patronu tasarruf diye yemek parasını keserse kriz onun da kapısını çalmış demektir..
Veya bu yıl zam yapmazsa!
İhracatçının, ithalatçının durumuna hiç girmiyorum.. İhracatçı mallarına talep olmadığı için, ithalatçı döviz kurundaki artış nedeniyle çoktan vurgunu yedi..
Bunların aşağıya doğru mutlaka dalga dalga yansımaları olacak..
Yan sektörler etkilendi bile.. Esnafın durumu da ortada.. Yiyecek içecek sektörüne henüz gelmedi ama diğer alanlar kan ağlıyor.. Dükkânlar sinek avlıyor..
İspatı, indirim üstüne indirim!
Onlar için kriz var!
Meselenin özeti bu dedim..
Bu yüzden kriz kimi için yok, kimi için var!
Sonra ünlü yapımcıya sordum.. Peki sen ne diyorsun kriz var mı?
İşlerim çok iyi dedi.. Yaptığım diziler tuttu.. İyi gidiyor..
Yani senin için kriz yok!
Yok dedi..
Bak dedim.. Şu anda televizyonlardan paranı tıkır tıkır alıyorsun, kriz yok.. Senin dizin ne kadar iyi olursa olsun televizyonlar reklam alamıyoruz diye yeni dizi çektirmeyip tekrarlarla idare etmeye kalkarlarsa.. Yeni bölüm sayısını ayda dörtten ikiye düşürürlerse kriz merhaba demiştir..
Ekip aynı ekip, paralarını ödemek zorundasın.. Oyuncunun, yönetmenin, set görevlilerinin falan filan..
Ne yapacaksın?
Hadi bu ay idare ettin, bir sonraki ay da aynı durum sürerse.. Altından kalkamıyorum deyip diziyi durdurursan kriz seninle birlikte o dizide görev alan onlarca kişiyi de vurur..
Hepsi işsiz kalır..
Diğer dizilerin de akıbeti aynı olacağı için sektör nalları diker..
İşte kriz bu demek!
Kimse kendisine bakıp kriz yok demesin.. Kriz denen hadise girdap gibidir, farkına varmadan adamı içine çeker, bir anda dibe mıhlar..
Sohbet biterken hadi dedim bilmece gibi bir soru da benden.. Kriz kimi vurmaz?
Yanıtı hemen verdim.. Ankara’yı.. Devletten maaş alanları..
Kanıt mı?
2001 krizi onları vurdu mu ki 2008 vursun..
