Islak havludan sonra buzdolabından sıcak bira!

Haberin Devamı

Geçen hafta cumartesi gecesi Şanlıurfa’ya indim..

23.30 civarında..

Otel çok güzel.. Taş bina, belli eskiden hanmış.. Odaya girdim yanıyor.. Klimayı açtım, otelin terasına çıktım.. Ortam güzel.. Tepeden kaleye bakıyorsunuz..

Terasta pek kimse yok.. Bir masa da üç kişi oturmuş..

Bir köşeye geçtim.. Zar zor bir garson buldum..

Bir tek rakı versene, biraz da kiraz dedim..

Tamam abi dedi.. Bardağa biraz rakı koymuş getirdi masa bıraktı, gitti.. Adam ortada yok..

Biraz sonra geldi..

Mutfak kapanmış abi dedi..

Yani kiraz yok.. Yine gitti.. Önümde bir kadeh rakı, bekliyorum.. 10 dakika geçti herhalde, ortada yok.. Gittiği yerde sıkılmış olacak ki bir süre sonra geldi..

Ulan, sen beni öldürecek misin dedim.. Sizin memlekette rakı böyle mi içiliyor.. Su yok buz yok.. Önüme bıraktın saf rakıyı, çekip gittin..

Abi dedi sen rakı istemedin mi?

İstedim..

Getirdim ya..

Haydaaa..

Su yok mu, buz yok mu?

İstemedin ki..

Su getirdi ama buz yok.. Dedi ki; içkili sıla gecesi vardı, buz kalmadı..

Benzer bir olay 1988 yılında başıma gelmişti.. Daha doğrusu başımıza.. Güneydoğu’ya ilk gidişim..

Cumhuriyette çalışıyorum.. Yazı işleri Müdürümüz Okay Gönensin’e dedim ki..

Her gün PKK haberi yapıyoruz, her gün Güneydoğu’yu konuşuyoruz ama ben hiç görmedim ki, yaşamadım ki.. Nasıl değerlendireceğim ki..

Git o zaman dedi..

Gittim.. Güneydoğu’yu karış, karış bilen iki insanla.. Celal Başlangıç ve Vedat Yenerer ile..

13 gün dolaştık.. Diyarbakır’dan başladık, Mardin, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Silvan, ve Batman’ı karış, karış gezdik..

Sonunda döndük Diyarbakır’a..

Toz toprak içindeyiz.. Sıcaktan perişan halde.. PKK’nın yol kesip kimlik sorduğu, arama yaptığı yıllar..

Celal, bölgede çok tanınıyor.. Çok seviliyor.. Ondan torpilliyiz.. Otele girdik, hemen bize temiz havlu yollayın dedi..

Üçümüz aynı odada kalıyoruz.. Celal talimat verdi ya.. Hemen temiz havlu geldi..

Geldi de hepsi ıslak..

Sonrası şöyle..

Celal, ulan buna nasıl kurulanayım diyor..

Havluyu getiren genç.. Abi temiz olsun diye makineden aldım yeni yıkandı diyor..

Celal tamam da ıslak havluyla kurulanılır mı diyor..

Diyarbakırlı genç abi en temizi bu diyor vallahi çamaşır makinesinden elimle aldım diyor..

*

Urfa’daki susuz, buzsuz rakı hadisesi bana bunları hatırlattı.. Sonra düşündüm, garson haklı..

Çünkü ben sadece rakı istemiştim.. Yanında buzla su getir dememiştim ki..

Neyse..

Kalktım, odaya gittim. İçimden bir bira içer yatarım diye geçiriyorum.. Otel odalarında mini bar dedikleri bir şey var ya.. Mini buzdolabı aslında.. Kapıyı açtım, bir bira aldım..

Aaaa.. Sıcak..

Buzdolabındaki bira sıcak olur mu?

Oluyor işte.. Susuz rakı gibi, ıslak havlu gibi, buzdolabında da sıcak bira saklanabiliyor.. Sinire gerek yok..

Bu bölgede hava sıcak.. Hem de çok sıcak..

DİĞER YENİ YAZILAR