Dar kapılar

Seçimler yaklaştıkça siyaset meydanı kızışıyor...

Bize göre anlamsız gelen kavgaların altında büyük beklentiler yatıyor.

Mesele ülke ise; kişisel bütün beklentilerin sıfıra indirgenmesi gerekiyor.

Ve kimilerine göre “sükut ikrardan” sayılsa dahi çok zaman susmak gerekiyor...

Kelimeler namludan çıkan kurşunlara benzer.

Dile düştüğünde ve seslendirildiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor...

Geri dönüşü olmayan bir yola düşmek gibi.

Susmak incitmez kelimeleri...

Öfke, cehennem ateşinden bir parçadır insanın içinde...

Ve kin bu ateşin odunlarıdır!

***

Masumiyet bize göre, insanın en büyük gücüdür.

Küçük çocukların yüzlerine biraz dikkatlice bakıldığında ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Her türlü afacanlıkları ve yaramazlıklarına rağmen sevilirler...

Onlara bu kadar düşkünlüğümüzün nedeni; masum, günahsız ve küçük oluşlarındandır.

Büyüdükçe masumiyet gider, günah çöker yüzlere.

Ve sevimsizlikler, o zaman başlar işte.

Kavgalar, savaşlar ve anlamsızlıkların tarihi insan büyüdükçe yazılıyor!

Haberin Devamı

Günah defteri açılınca insan sevimsizleşiyor.

Ve büyüklük tasladıkça...

***

Şeytan, Allah’ın varlığını inkar ettiği için şeytanlaşmadı.

Çünkü, Allah’ın baş meleği idi.

Ve bütün ilimlerin zirvesiydi.

Kainatta secde etmediği tek bir karış toprak kalmamıştı!

Kibirlendiği için ateşten gömleği giydi ve defterden silindi.

Taa ki kıyamete dek serbest bırakıldı...

Kim, hangi yoldan giderse gitsin varacağı son durağın adı mezardı.

Öbür tarafa hiç kimse; kariyerini, başarısını, parasını, malını, mülkünü, makamını, rütbesini, iktidarını, muhalefetini, savaşını, kavgasını, kin ve öfkesini taşıyamayacak...

Allah hiç kimseye niye “Sultan” ve “Zengin” olamadın diye sormayacak!

İyi adam olabilmek dünyanın en kolay işi, kötü adam olabilmek ise dünyanın en zor işi.

Neden zor seçilir ki?

Dar günlerden ve dar kapılardan geçmekteyiz.

Biraz sabır, biraz sükut ve biraz sevgi, biraz düşünce çok şeyi çözecektir belki de...

DİĞER YENİ YAZILAR