Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP ile yapılan koalisyon görüşmelerine ilişkin, ''Bu hafta müzakereler bir miktar daha yoğunlaşacak, ana başlıklara geçilecek'' dedi.
İşte o röportaj:
Seçim sonuçlarının ortaya koyduğu hükümet koşullarını da dikkate alarak, ekonominin 50 günlük performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seçimler belirsizliği ortadan kaldırmadı. Bu da seçim sonrasına ilişkin olumlu beklentileri siyasi istikrar devam eder ertelenen özel sektör yatırımları devreye girer gibi beklentiler başka bahara kaldı. Büyümede zayıflama devam etti. Kredi hacmine baktığımız zaman nispeten bir yavaşlama var. Son gelişmeler de muhtemelen olumlu yansımayacaktır. Yani piyasalara yansıması olacak diye terör örgütlerinin Türkiye üzerine operasyon yapmasına asla izin vermeyiz. Türkiye'nin son zamanlardaki duruşu sağlıklı bir duruştur. Şiddete ve teröre asla ve asla ödün vermememiz lazım.
Her ne kadar koalisyon görüşmeleri devam etse de siyaset sahnesindeki bazı açıklamalara bakınca tekrar seçim olasılığı da hala güçlü... Kalıcı bir hükümet kurulmasını en iyi ihtimalle bugünden itibaren 4 ay daha ertelemek ekonomiyi nasıl etkiler?
Arkadaşlar şu anda kalıcı reform yapabilecek bir hükümet kurma çabasındalar. Arzumuz güçlü bir hükümetin kurulması. Şu da bir gerçek karşımızda müzakere edebileceğini çok fazla bir ortak yok. Partilerden bir tanesi neredeyse ben bu oyunu oynamak istemiyorum tavrı içerisinde. Diğeri terörle organik bağlarının reddedilmiyor olması karşı duruşun sergilenmemesi onlarla müzakereyi imkansız hala getiriyor. Geriye ana muhalefet partisi kalıyor. Bu hafta müzakereler bir miktar daha yoğunlaşacak. Ana başlıklara geçilecek.
CHP ile olası bir koalisyonda, seçim öncesinde sizin de maliyeti nedeniyle eleştirdiğiniz ekonomik vaatlerini ne kadar gerçekleşebilir görüyorsunuz? Siz de koalisyon heyetinde olur musunuz?
Ekonomi başlığı en son müzakere edilecek diye biliyorum. Müzakere heyetinde yokum ama çok değerli arkadaşlarımız var. Kaynaklarımız sınırlı yapacağımız ilave harcamalar bir taraftan bizim dış dengeyi daha da olumsuz hale getirir bir taraftan da Türkiye bunu borçla yapacağı için tehlikeli sürece girmiş olur.
Sorumu dışarıdaki gelişmeleri de katarak tekrarlarsam; ABD'nin 10 yıl aradan sonra ilk kez faiz artırabileceği bir dönemin eşiğine hükümetsiz ya da geçici hükümetle girmek Türkiye için handikap oluşturur mu?
Şu anda bir hükümet var. Yetkili bir hükümettir. Hükümete ilişkin yapılan yorumlar hukuki açıdan pek sağlıklı değil. Ama şu da bir gerçek tabii ki bir siyasi belirsizlik var. Türkiye güçlü bir hükümetle bir siyasi arka planla girse daha doğru olurdu. Tabii ki bir handikap. Fed eninde sonunda faizleri artıracak. Muhtemelen de bu sene Eylül'de artıracak. Bunu geciktirecek ne tür gelişmeler olabilir. Dolar son birkaç haftadır dolar değer kazandı. İkinci olarak İran'la olan anlaşma petrol fiyatlarını bir miktar aşağı çekti. Bu eğer İran'a özellikle petrol ve doğalgaz sektörüne yatırımları artırırsa ki artırabilir bunun hızına bağlı olarak petrol fiyatlarında kalıcı bir düşüş yaşanabilir. Emtia fiyatlarının düşüyor olması doların değer kazanıyor olması Fed'in faiz artış hızını etkileyebilir. Bence eninde sonunda faizler artacaktır. Bu Türkiye'yi olumsuz etkiler.
Piyasadaki tansiyonu düşürecek ne yapılabilir? Kısa vadede tansiyon düşürücü adım ne olabilir?
Çok basit... Meclis'teki bütün partilerin terörle aralarına mesafe koymaları faydalı olur. Net bir tavır alınması faydalı olur. İkincisi hükümetlerimiz döneminde geçmişte doğu güneydoğu'da yaşanan travmaların yaralarını sarmak adına çok önemli adımlar atıldı. Gelin görün ki terör örgütü yılın başından beri binin üzerinde eylem yapmış. Silahların gölgesinde demokrasi olmaz. Türkiye'nin artık terör örgütüne karşı anladığı dilden konuşması gerekiyor. Şu anda da yapılan bu. Terör örgütlerine IŞİD PKK gibi bunlara alan açarsanız o ülkede ne güven olur ne istikrar olur ne de yatırım olur. Türkiye kalıcı bir şekilde refah artışına gidecekse mutlaka terör belasını minimize etmemiz def etmemiz lazım. Silahları bırakmaları lazım. Silahla devam edeceklerse Türkiye mücadelesini daha da güçlü şekilde devam ettirecektir.
Vergi düzenlemelerine de özel önem verdiğinizi gösteren açıklamalarınız oldu. Vergi Usul Kanunu değişikliğini duyuran açıklamalarınız oldu. Ne değişecek vergi sisteminde?
Bütün vergi sistemini aslında elden geçirdik. Gelir ve Kurumlar Vergisi'ni yeniden yazdık. Şimdi 1960'dan beri doğru düzgün el atılmamış alana el attık. Vergi Usul Kanunu... Çok kapsamlı bir çalışma ilk taslak hazır. Kayıtdışılıkla mücadele anlamında, sistemin basitleştirilmesi anlamında ben bu çalışmayı önemsiyorum. Önümüzde bir tek Maliye Bakanlığı olarak konuşuyorum Kamu İhale Kanunu kaldı. Bu konuda da çalışmalarımız ileri aşamada. Şu anda Türkiye'de bir hükümet var reform çalışmaları devam ediyor.
Önümüzdeki hafta önemli bir süreç başlıyor. 3 Ağustos'ta memurlarla 2016 ve 2017 zamları için toplu sözleşme görüşmeleri başlıyor. ''Hükümet, enflasyon hedefleri doğrultusunda yüzde 3+3 zam teklifiyle masaya oturacak" haberleri yayınlandı. Temel stratejiniz ne olacak?
Bugün bütçenin yüzde 29.7'si neredeyse memur maaşlarına gidiyor. Bu ülkenin imkanları sınırlı ihtiyaçlar sınırsız. İmkanları değerlendiririz elimizden gelenin en iyisini yaparız. Açık konuşayım yoktan var etmek Allah'a mahsustur. Bu ülke olmayan bir imkanı dağıtmaya kalkarsa bu ülkenin çocukları borçlanır. Eninde sonunda hepimiz bizler çocuklarımız öderiz. Oturup ülke bütçe imkanlarıyla denge oluşturmamız lazım. Onları enflasyona ezdirmedik. Tartışmalı olan 2014 yılı da buna dahildir.
