Gazete Vatan Logo

Mehmet Şimşek: Cumhurbaşkanlığı sistemi, rejim değişikliği değildir

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir rejim değişikliği olmadığını belirterek, "Bu sistem, bir rejim değişikliği değildir. Bu konuda milletimizin kafasında soru işareti uyandırmak isteyenler bilsinler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir, laik bir devlettir, bir demokrasidir. Bunlar zaten hiçbir şekilde, asla ve asla değiştirilemez, gündemde bile değil" dedi.

Mehmet Şimşek: Cumhurbaşkanlığı sistemi, rejim değişikliği değildir

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep'te Ortadoğu Fuar Merkezi'nde aynı anda düzenlenen 8'inci Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı (GAPTARIM) ile 13'üncü Gıda Ürünleri Fuarı'nın (GAPFOOD) açılışına katıldı. Açılışa Şimşek'in yanı sıra milletvekilleri Nejat Koçer, Ahmet Uzer ve Abdulkadir Yüksel, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adli Konukoğlu, oda başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve üreticiler katıldı.

Açılış öncesi konuşan Başkan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin sıkıntılı günleri geride bırakarak eskisi gibi üretmeye devam edeceğini kaydetti. Tarım potansiyelinin harekete geçirilerek dünyaya satış yapılacağını belirten Şimşek, "İnşallah önümüzdeki dönemde hem Gaziantep, hem Türkiye olarak biz, yakın coğrafyamızın tarım potansiyelini harekete geçirip oradaki ürünleri de biz alıp işleyeceğiz ve bütün dünyaya satacağız. Bu mümkündür. Yeter ki biz, bilgiye ve teknolojiye dayalı bir üretim modeliyle güçlü bir şekilde devam edelim. Türkiye gördüğünüz gibi şu anda DEAŞ ile çok ciddi bir mücadele veriyor. Başarılı bir mücadele veriyor ve bu terör örgütünü sınırımızdan def etmek zorundayız. Aynı şekilde bölücü terör örgütüyle de başarılı bir mücadele var. Dolayısıyla ben inanıyorum ki zamanla Gaziantep tekrar turizmin önemli bir merkezi olacak" dedi.

Haberin Devamı

'YARGI HEM BAĞIMSIZ OLACAK, HEM TARAFSIZ OLACAK'

Türkiye'nin geçtiği süreçleri ve terörle mücadelesini değinen Şimşek, bunların da yansımalarının şimdi görüldüğünü anlatarak şöyle devam etti:

"Türkiye'nin başına bir sürü felaket geldi. Felaketlerin gecikmeli yansımalarını şimdi görüyoruz. Fakat tünelin sonunda her zaman ışık vardır. Şu anda çok büyük bir reformun eşiğindeyiz. Meclisimiz çalıştı, çabaladı. Türkiye'de istikrarı artık gerçekten kurumsallaştıracak yani yönetimde istikrarı sağlayacak. Ondan sonra da Türkiye'nin istikbalini, istiklalini garanti altına alacak çok önemli bir reform. Nasıl bir reform? Aslında yasama, yürütme ve tabi ki yargının özü itibariyle kendi fonksiyonlarını en iyi şekilde geçirecek bir yapı. Bundan sonra meclis yasama ve denetim görevini yapacak. Eskiden de öyleydi, şimdi daha güçlü bir şekilde konumlanıyor. Yargı hem bağımsız olacak, hem tarafsız olacak. Bağımsız yapalım dedik, hakim ve savcılar kendi kurumlarını seçsinler. Yani en azından bir bölümü oradan gelsin diye. Gördünüz bu hain terör örgütü gitti oraya musallat oldu ve Türkiye 2010'dan beri ne badireler atlattı. Şimdi HSYK'nın üyelerinin büyük bir çoğunluğunu daha doğrusu çoğunluğunu, 13'ün 7'sini kim atayacak meclis atayacak, kim atayacak millet atayacak. Millet karar verecek, millet meclisi seçecek, meclis de onları seçecek. Geriye kalanı dolaylı ve doğrudan olmak üzere Cumhurbaşkanımız atayacak."

Haberin Devamı

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ HUKUK VE LAİK BİR DEVLETTİR'

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Anayasa değişikliğine de değinirken bunun bir rejim değişikliği olmadığını belirtti. Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir hukuk ve laik devlet olduğunu kaydederek, asla ve asla değiştirilmeyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

"Şimdi bu sistem, aslında demokrasiyi güçlendiren bir sistemdir. Aslında bu sistem güçlü Türkiye için gerekli olan bir sistemdir. Bu sistem, bir rejim değişikliği değildir. Daha önce hep söyledik. Bu konuda milletimizin kafasında soru işareti uyandırmak isteyenler bilsinler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir, laik bir devlettir, bir demokrasidir. Bunlar zaten hiç bir şekilde, asla ve asla değiştirilemez, gündemde bile değil. Yani dolayısıyla burada şunun altına tekrar çizmek istiyorum. Burada yaptığımız şey; idarede etkinliği nasıl sağlamak, çok başlılığa nasıl son veririz, istikrarı nasıl sağlarız? Çünkü bu zor coğrafya. Bu coğrafyada güçlü bir yönetim Türkiye için olmazsa olmaz; etkin ve hızlı hareket edecek ve istikrar içerisinde millete hizmet edecek. Buna da millet karar verecek. Milletimiz Cumhurbaşkanı'nı seçecek, milletimiz meclisini seçecek. Dolaylı olarak milletimiz aslında yargıyı da şekillendirecek. Yani milli irade, hem yargıda, hem yasamada, hem yürütmede asli unsur olacak. Öyle zaten. Başka türkü de düşünülemez. Doğrudan doğruya milletin yönettiği bir model. Şimdi bu model, Türkiye'yi daha da güçlendirecek. Vesayet işte sistemleri bir daha asla ve asla başını kaldıramayacak. Bu çok önemli. Bu çok büyük bir reform."

Haberin Devamı

Şimşek, Anayasa referandumunun kabul edilerek Türkiye'nin önünün açılması gerektiğini kaydederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu reformu aradan çıkardıktan sonra ben inanıyorum ki belirsizlik azalacak, bir kötü dönemin kapanışı olacak. Yeni, güçlü Türkiye'nin önü açılacak ve dolayısıyla ne olacak? Biz döneceğiz geride kalan bütün yapısal reformları güçlü bir şekilde 2017 yılında yapacağız. Sonuçlarını 2018, 2019 yılında almaya başlayacağız. Bu kadar basit ve net. Dolayısıyla hiç kötümser olmayın. Tabi ki sıkıntılar var, aşmak için de hükümet olarak biz sizin yanınızdayız. Hükümet olarak bizim bütçemiz sağlam, bizim bilançomuz güçlü ve biz reel sektörün hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Türkiye'nin temelleri sağlam. Çok önemli bir reformu aradan çıkarmamız lazım. Önümüzde işte 2- 2,5 aylık bir süreç var. Çok güçlü bir şekilde Türkiye'nin önünü açmamız azım. Bu çok önemli bir reformdur. Bundan sonra yani Türkiye'de siyasi istikrara ilişkin en ufak bir kaygı oluşmayacak."

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş ise, bakanlığın tarım alanındaki çalışmalarını anlatarak, şunları söyledi:

"Milli tarım projemiz kapsamında Ar-Ge desteklerimizi 10 kat artıracağız. Bu yıl 3 kat artıracağız. Tohumdan başlamak üzere yeni tohumlar, yeni çeşitler geliştirmek zorundayız ve ürettiğimiz ürünleri de bu gibi organizasyonlarla üreticimize, çiftçimize ulaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi 941 havzaya paylaştırdık. Bundan sonra hangi havzada hangi ürünleri ekileceğini ilan ediyoruz. Üretici ekilecek ürünlere göre destekleme alacak. Hayvancılık noktasında damızlık, yetiştiricilik ve mera bölgeleri düzenledik. TMO 500 bin ton olan depolama kapasitesini 2018 yılı geldiğinde 3 milyon tonun üzerine taşıyacak. Bu da üreticiye nefes aldıracak. Yine ilk kez üretime yüzde 50 mazot desteği açıkladık. Burada da alan bazında belirlediğimiz ürüne göre üreticimize destekleme sunacağız."

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu da, tarım desteklemelerinin bürokrasiye takılmadan hızlı ve zamanında ödenmesinin sektörün gelişmesine katkı sunacağını ifade etti.

Konuşmaların ardından protokol üyeleri, açılışını yaptıkları fuarlardaki stantları gezip ürünlerle ilgili bilgi aldı.