Gazete Vatan Logo

Mehmedim projesi: Şehitlerimiz gibi emanetleri olan aileleri de kıymetlimiz

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığımız ve Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışını hatırladığımız bu güzel ve anlamlı günde, vatanımızı ve bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz şehitlerimiz ve onların güzel ailelerine yönelik bir çalışmadan da sizlere bahsetmek istiyorum.

Mehmedim projesi: Şehitlerimiz gibi emanetleri olan aileleri de kıymetlimiz

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığımız ve Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışını hatırladığımız bu güzel ve anlamlı günde, vatanımızı ve bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz şehitlerimiz ve onların güzel ailelerine yönelik bir çalışmadan da sizlere bahsetmek istiyorum. “Mehmedim Projesi” adını verdiğimiz bu çalışma, aynı zamanda halen devam etmekte olan bir doktora tezinin de kapsamına girmektedir. Bu projedeki temel amacımız; Anadolu Kültüründen ve değerlerimizden beslenerek, Şehit Yakınları ve Gazilerimizin manevi açıdan güçlenerek bu süreci sağlıklı geçirebilmelerine katkı sağlamaktır.

Her yakına ayrı terapi...

Şehit aileleriyle yaptığımız derinlemesine görüşmelerde; yas tutma süreçlerinin de kendilerine özel durumlar içerdiğini fark ettik. Bu nedenle; şehit yakınlarına yönelik manevi bakım uygulamalarında; bireylerin ayrı ayrı ele alınması, eş ile ayrı, anne-baba ile ayrı görüşülmesi, çocuklarla da onların gelişim düzeylerine uygun ve özel olarak bir araya gelinmesi sunulacak manevi bakım hizmetlerinin etkili olabilmesi açısından oldukça önemlidir.

Haberin Devamı

Manevi destek önemli...

Proje kapsamında ulaştığımız önemli farkındalıklardan biri de; şehit yakınlarının, şehidimizin son anlarında yanında olma ve vedalaşma gibi duygulardan yoksun oldukları için, yas sürecinde manevi desteğe olan ihtiyaçlarının arttığıdır. Etkin dinleme, “yanındayım ve seninle birlikteyim, Yaradan da her an seninle birlikte, manevi yaklaşımda kayıp diye bir şey yoktur, biz kaybetmeyiz, Hakka göçtü deriz, şehidin onu en çok seven Rabbinin yanında, bir gün hepimiz bu dünyadan göçeceğiz ve orda sevdiklerimize kavuşacağız” şeklindeki yaklaşım şehit yakınlarına iyi gelmekte ve acılarıyla baş edebilmelerine katkı sağlamaktadır.

Aynı acıyla baş edebilmiş şehit ailelerimizi bir araya getirme, birbirlerinden güç almalarını ve deneyim aktarımını sağlama yine bu çerçevede edindiğimiz bir farkındalıktır.

Acı habere nasıl dayandı?

Eşi şehit olduktan bir hafta sonra, 3 şehit eşiyle birlikte görüşmeye gittiğimiz S. (24 yaşında) benzer acıları ve deneyimleri yaşayan eşleri dinledi. Grup ortamında söylenen her söz adeta şifa oluyordu ve bunu O’nun yüzündeki ifadeden anlayabiliyorduk. Bizi kapıda karşıladığı an ile sonrası arasında büyük farklar vardı. Ertesi gün 3 yaşındaki kızına babasının şehadetini söyleyeceği için şehit eşimizin kaygı düzeyi çok yüksekti. Ona haberi duyduğun anda kendini nasıl hissettin diye sorduğumuzda “Nasıl kaldırabildim hala inanamıyorum, farklı bir güç vardı içimde” dedi. Ona Bakara suresindeki, “Allah hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez” (286) ayetini hatırlattık. Kızı da o güçle donatılmıştı. Bunu fark etmek şehit eşimize çok iyi geldi. Diğer şehit eşleri ona kendisini gerçekleştirmesini, çalışmak istiyorsa çalışmasını, bağımsız bir birey olarak 3 yaşındaki kızıyla hayatına devam etmesini söylüyorlardı. Çünkü kendileri de benzer şeyleri yaşamışlardı, çocuklarını büyütmüş, okutmuş ve ayakta kalmışlardı.

Haberin Devamı

Şehitlerimize Selam olsun.