Medine’ye diye geldi Metris’e geri döndü!

‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün de yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.Yaklaşık bin kişi adliyenin önünde toplandı. Ancak mahkeme umutlarını söndürdü.İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya üçü tutuklu 14 sanık katıldı. Duruşmaya Tunceli Ovacık’taki başsavcı suikastına değinerek başlayan Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Tunceli Ovacık’taki başsavcı kalleşçe, alçakça bir saldırıya uğradı. Başsağlığı diliyorum” dedi ve salondaki sanıklardan “Amin” sesleri yükseldi. İlk olarak ifade veren tutuksuz sanık Burhan Adıyaman, “Aile şirketimizin sahibiyim. 20 yıldır cemaatin içerisindeyim” dedi. Sanık Barış Sezek’le ilişkisinden bahseden Adıyaman, “Barış’ı cemaatten tanırım. Beraber Afrika’ya gittik (Fas), hayvan fiyatları araştırmak için” diye konuştu. Adıyaman, Fas’ta Fatma Zehra isimli bir bayanla tanışıp tanışmadığına dair ise “Fas’ta öyle biriyle tanışmadım. Dolayısıyla Türkiye’ye getirmek için bir teşebbüste bulunmadım. Ben örgüte yardım etmiş değilim. İnsan ticareti yapmadım” dedi. Üye Hakim Seyfettin Mermerci’nin “Fas’a gittiğinizde Fatma Zehra’yla nikah kıydınız mı?” sorusuna, Adıyaman, “Öyle bir şey olsa söylerim bu benim doğal hakkım. Komplo teorisi üretmenin anlamı yok. Ak insanların lekelenmesini anlamıyorum. Masum insanların yargılanmasını anlamıyorum. 45 yaşında ilk defa böyle bir şey görüyorum. Nadide insanlara komplo hazırlıyorlar” dedi.

Tutuksuz sanık Osman Aydemir savunmasında, mahalle muhtarı olduğunu, Seyit İbrahim isimli bir kişiyi derneğin misafirhanesine yerleştirdiklerini, bu kişinin Ahmet Mahmut Ünlü’yü ziyarete geldiğini belirterek, “Seyit İbrahim’in dernekte kalması bereket getireceği için orada kalmasını istedik. Kendisi peygamber soyundan gelen biridir” dedi.

Elektrik kesintisi nedeniyle duruşmaya verilen 5 dakikalık aranın ardından söz alan ve örgütün lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Nejat Ergin, “Ovacık’ta ölen başsavcımıza Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek savunmasına başladı. Üye hakimin telefon tapelerinde geçen “Merminin adresi yok” şeklindeki konuşmasıyla ilgili Ergin, “O beyanımı onurumla oynanmaması için kullandım. Biz bu konuda çok hassasız. Maalesef insan kardeşlerini seçemiyor, kardeşlerimiz yüzünden haksız ithamlara maruz kalıyoruz. İnşallah çocuklarım bunu çekmez” dedi. Cübbeli Ahmet Hoca da, basın danışmanı Özay Oral aracılığıyla basın mensuplarına bir mesaj iletti. Özay Oral, “Hocamız, tutuklandığından beri yazdığı mektuplarda tahliye olduktan sonra Medine’ye taşınacağını söylüyordu. Ancak bu kalabalığı görünce gitmekten vazgeçti. Hocamız kalabalığa teşekkür ediyor” dedi. Davada cumhuriyet savcısı Ufuk Ermertcan, suçun niteliği ve mevcut delil durumu göz önüne alınarak tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Tutuksuz sanıkların avukatları ise müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulmalarını talep etti. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci de daha önce Faslıları Türkiye’ye getiren Barış Sezek’e ‘’Faslıları getirebilir misin Barış?’’ şeklinde sorması salonda gülüşmelere yol açtı.

‘Hoca efendiden özür‘

Tutuklu sanık Barış Sezek de bir hatasının olmadığını, her şeyin avukatları tarafından ispat edildiğini söyleyerek, ‘’Kendi nefsim olan bir konu olmuştur. 10 aylık takip sürecinden telefonda kimse benden kız falan istememiştir. Bir fuhuş olması için bir telefon kaydı, para muhabbeti olması lazım. Telefon takiplerimizde bir şeyimiz yok. Tahliyemi talep ediyorum. Hoca efendiden herkesin huzurunda özür dilerim’’ şeklinde konuştu.

Sanıklar tarafından Fas’tan Türkiye’ye getirildiği öne sürüler mağdurlar Fatma Zehra ve İmane Lemghari’nin varsa yurda giriş yasağının kaldırılarak mahkemede hazır edilmelerine karar verdi. Mahkeme tutuklu sanıklar Ahmet Mahmut Ünlü, Barış Sezek ve Mahjuba Demirel’in tutukluluğunun devamına karar verdi.

Yağmurun altında umutla beklediler

Cübbeli Ahmet Hoca’ya destek için yaklaşık bin vatandaş adliye önüne geldi. ‘Hepimiz Cübbeli’yiz’ yazılı bandaj takan vatandaşlar çeşitli pankartlar açtı. Adliyenin önündeki meydanı dolduran kalabalıkta kadınlarla erkeklerin ayrı yerlerde toplanması dikkat çekti.