Gazete Vatan Logo

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 26. Dönem 2. Yasama yılı açılış konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 26. Dönem 2. Yasama yılı açılış konuşması

TBMM 26. Dönem 2. Yasama yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Anıtı’nda düzenlenen törenle açıldı. Törene, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli, TBMM Başkanlık Divanı ve Parti Grup Başkanvekilleri katıldı.

TBMM Başkanı Kahraman'ın, anıta çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal marşı söylendi. Daha sonra TBMM Atatürk Anıtı’ndaki tören sona erdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu
Sayın Başkan değerli milletvekilleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugüne kadar TBMM çatısı altında görev yapmış tüm vekilleri saygıyla anıyorum. Gazi Mustafa Kemal'i rahmetle inanıyorum.
Darbe girişimi sırasında derhal bu salonda toplanan milletimizin sokakta gösterdiği tepki gibi Meclis'te tepkisini gösteren siz vekillere saygılarımı iletiyorum. Milletvekillerimiz darve girişimi karşısında onurlu bir davranış gösterdi.
Meclis'imiz 15 Temmuz'da Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ikinci kez gazilik şerefine nail oldu. Esasında milletimizin tamamı gazilik sıfatını hak ediyor.
Milletimize can borcu olduğumuzu unutmamalı ve daha fazla çalışmalıyız.
MGK'da 15 Temmuz'un resmi anma günü kabul edilmesi kararlaştırıldı.
Bu mücadelede yorulanlara şunu tavsiye ediyorum 'o gece yaşananların görüntülerini izleyin, o şehitlerin hikayelerini okuyun.' 15 Temmuz'u unutturmamak zorundayız.
O gece milyonlar ölüm kusan silahların üzerine yürüdü.
Her kim ki, 15 Temmuz'a amasız darbe diyemiyorsa, o da darbe girişiminin gönüllü destekçisidir.15 Temmuz'da yaşananları tiyatro diyerek küçümsemeye çalışanlar oldu.
Yenikapı'daki güzel manzaraların tekrarlanacağını umuyorum. Yenikapı ruhunun titizlikle korunması hepimizin sorumluluğundadır.
Bu hepimizin aynı şeyleri düşünüp, söyleyeceği anlamı değildir. İnanç, düşünce, tarz farklılıklarımız mutlaka olacaktır. Bizden beklenen temel konularda birlik ve beraberliğimizi güçlü tutmamızdır.
Biz PKK, FETÖ, DAEŞ konusunda, sınırlarımızın güvenliği, vatanımızın bütünlüğü konusunda ortak bir zeminde buluşamıyorsak, ortada ciddi bir sorun var demektir. Yenikapı'daki duruşu bu nedenle önemli görüyor ve devamını diliyorum.
Türkiye PKK ve uzantıları ile DAEŞ saldırılarına maruz kalıyor. DAEŞ Türkiye'yi hedef alarak kendisine alan açmaya çalışıyor. Yürütülen mücadele El Kaide'nin uzantısı olarak ortaya çıkan DAEŞ'in geriletilmesine katkı sağlamıştır. Güneydoğu illerimizde gerçekleştirdiği çukur eylemleriyle şimdi de sınır dışındaki projelere destek için çalışıyor. Bu eylemlerde şehit olanlanlarımızın kanını teröristleri kat be kat imha ederek yerde bırakmıyoruz.
Dikkat edilirse, bir süredir bölücü örgütün ve müzahir kuruluşlarının kitlesel eylemlerine katılım oranı onda birin dahi altına düşmüş durumdadır. Bölge insanı, kendisinin ve çocuklarının geleceğini, karanlık bir takım güçlere peşkeş çeken, bu uğurda oluk oluk kan akıtmaya çekinmeyen bu örgütle bağını büyük ölçüde koparmıştır
15 Temmuz'u her anlamda milat haline dönüştürmeliyiz.
Kapsamlı bir Anayasa değişikliğini süratle hayata geçirmeliyiz. Anayasa ve içtüzü çalışamalarını destekliyorum, destekleyeceğim.
Suriye meselesi bizim için hayati konumdadır. DAEŞ terör örgütü Suriye'deki sorunun sebebi değil sonucudur. Türkiye'nin Suriye konusundaki pozisyonu en başından beri nettir. Hedefimiz terör örgütlerinden arındırılmış güvenli bir bölge oluşturmaktır. Amacımız terör örgütlerinden barındırılmış güvenli bölge oluşturmaktır. Türkiye olarak bölgenin asli unsuru olan kesimlerle işbirliği içinde Musul'un DEAŞ'tan kurtarılacağına inanıyoruz.
Türkiye bölge halkına karşı tüm insanı görevlerini yerine getirmekte kararldıır. Avrupa ülkeleri bu insanlık sınavında sınıfta kalmıştır. Avrupa ülkeleri bugüne kadar savundukları değerleri ayaklar altına almıştır. Hiçbir politik hesap Suriye'de 6 yılda öldürülen insan sayısının 600 bine ulaşması artık sözün bittiği yeri ifade ediyor. Biz insani görevimizi yerine getirirken, uluslararası toplumu ikaz etmeye devam edeceğiz.
FIRAT KALKANI OPERASYONU
Fırak Kalkanı meşru bir operasyondur. DAEŞ'in 14 yaşında bir çocuğu canlı bomba olarak kullanmak süretiyle Gaziantep'e göndermesi ve 56 vatandaşımızın hayatını kaybettiği saldırı bizim için son damla olmuştur. Cerablus'tan başlayarak bu operasyonlar bu bölgede 5 bin kilometrekare büyüklüğünde bir güvenli bölge temin etmektir. Böylece terör ve mülteci sorunu çözüme kavuşacaktır. Şu anda Cerablus'ta 40 bin kişi var. Yıllardır savunduğumuz bu proje için itiraz görmedik ama fiili destek de almadık. Terör koridoru ve PKK ve DAEŞ'in eylemleri biz bu operasyonu kendi imkanlarımızla yapmaya zorladı. Bu ülkenin kendi evlatlarıyla bu operasyonu yürütebileceğini gösterdi. DAEŞ'in karşısına PKK/YPG'yi çıkarmaya çalışanları tezleri Fırak Kalkanı ile geçerliliğini yitirmiştir.
Türkiye olarak masanın dışında kalamayız, masada olmaya mecburuz. Buraya sınır olan ülke Türkiye.
ÜLKELERLE İLİŞKİLER
Rusya ile ilişkilerimizi eski seviyesinin de üzerine taşımayı hedefliyoruz. Aynı şekilde İsrail'le de belli bir noktaya getirmiş bulunmaktayız. ABD'nin son dönemdeki politikalarında çok başlılık olduğunu görüyoruz. Bölgede İran ile birlikte çok ciddi enerji, ulaşım, kültürel işbirliği projeleri bulunuyor. İlişkilerimizi geliştirmeye devam ediyor, edeceğiz.
VİZE SERBESTİSİ
Avrupa'nın ülkemize verdiği sözler doğrultusunda 'vizesiz Avrupa' seyahatinin bu ay yürürlüğe girmesini bekliyorum. Lafı döndürp dolaştırmanın, diplomatik cambazlıklarla üste çıkmanın anlamı yok. Avrupa Birliği objektif bir değerlendirme ile Türkiye'yi tam üye yapacaksa bunun önünde bir engel yok, biz buna hazırız. AB yetkilileri ile birlik içinde etkin ülkelerle açık bir ikrar bekliyoruz. Farklı niyetlerin günahını bize yıkmaktan vazgeçsinler. Bizim AB kriterleriyle, insan haklarıyla, hukukun üstünlüğüyle hiçbir sorunumuz yoktur, olmayacaktır. Bunları AB istediği için değil, kendi vatandaşlarımız layık olduğu için hayata geçiriyoruz. AB, Türkiye'yi tam üye yapacaksa hiçbir engel bulunmuyor, biz hazırız. Artık bu oyunun da sonuna geldik, bunu bilmeleri lazım. Türkiye ile veya Türkiyesiz yola devam seçimi kendilerine aittir. Sorumluluğu bize yıkmaya çalışmasınlar.
Her terör dalgası ve sosyal çalkantı ile birlikte bir ekonomik kriz söylentisi başlatılıyor.
Terör örgütleriyle Türkiye'nin önünü kesemeyenler ekonomi kozunu önümüze koyuyorlar. 14 yılda bir yandan ekonomik krizi hariç kesintisiz bir büyüme sağlarken, ekonomik taarruzlara karşı direniyoruz. Türkiye büyüdükçe bu tür saldırılara karşı daha dirençli hale geldi. Büyüyen, güçlenen bir Türkiye var. Her terör dalgası veya sosyal çalkantıyla birlikte ekonomik sarsıntı dalgası olur. Son olarak 15 Temmuz'un ardından aynı senaryo gündeme geldi. Milletimiz, istiklali ve istikbaliyle ekonomisine sahip çıktı. Şu ana kadar 12 milyar dolara piyasaya sürdü. Büyük yatırımlar, projeler hiç mola vermeden devam etti. Osman Gazi Köprüsü'nün açılışını gerçekleştirdik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü aynı şekilde. Şimdi önümüzde Çanakkale Köprüsü, Kanal İstanbul projesi var. Türkiye büyük bir evrimi, devrimi gerçekleştirecektir, bunu bilmemiz lazım.
Türkiye'nin önünü kesemeyecekler, bu defa kredi derecelendirme kurulunu devreye soktular. Kimse bunları ciddiye almadı. Uluslararası büyük bir şirketle, ilgili kuruluşlar 1,1 milyar dolarlık anlaşmayı imzalayacaklar. 10 Ekim'de açılışı yapılacak enerji kongresi önemli anlaşmalara sahne olacak. Türkiye Varlık Fonu her geçen gün daha büyük ilgi görüyor. Büyük ve stratejik projelerin finansmanı çok daha kolay hale gelecektir. İnşallah Türkiye beklentilerin üzerinde büyüme rakamlarıyla çok büyük mesafe kaydedecektir. Kısmi durgunluğun canlanması için her türlü tedbir alınıyor. Büyük ekonomilerin ciddi sıkıntı yaşadığı dönemde Türkiye'nin yüksek bir büyüme oranını sürdürmesi takdir edilmelidir. Bizim ölçümüz bu değildir, bizim çok büyük hedeflerimiz var. Daha fazla çalışacağız, daha çok üreteceğiz, daha çok istihdam edeceğiz, yüksek teknolojiye önem vereceğiz. Bunu da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

Haberin Devamı

**Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye gelirken HDP'li vekiller ayağa kalkmadı.

Haberin Devamı

Meclis Başkanı İsmail Kahraman konuştu:
Meclisimiz önceki yasama yılında aktif ve verimli bir çalışma sergiledi. Ne yazık ki Türkiyemiz bir darbe teşebbüsüyle karşılaştı. Bir ihanet şebekesi milli varlığımız ve bütünlüğümüze kast etmeye çalıştı. Beyni yıkanmış, asker kıyafetli terörist bir grup, silahları milletin bağrına doğrulttu.
Ender yaşanan bir trajedi yaşadık. TBMM bombalandı, helikopterlerin ateşine maruz kaldı. 14 polisimiz yaralandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalandı. Cumhurbaşkanımızı öldürmek için suikast girişiminde bulundular. TBMM'yi açtım. Ertesi gün, TBMM'yi olağanüstü toplantıya davet ettiğimi duyurdum. Tanklar namlularını Meclis'e çevirmişken, her türlü zorluğu ve şahadeti göze alarak, Meclis'e koşan ve toplantıya katılan değerli milletvekillerimize teşekkür ve takdirlerimi sunuyorum
İkinci defa Gazi Meclis unvanını aldık.
GÜNDEM YOĞUN: TEZKERE GÖRÜŞÜLECEK
Meclis, bugün başlayacağı yeni yasama yılında önemli düzenlemeler için yoğun gündemle çalışmaya hazırlanıyor.
Meclis'in 26. Dönem ikinci Yasama Yılı'ndaki ilk işi açılışın hemen ardından ele alacağı, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda Hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi olacak.
"Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden Türkiye'ye yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı ulusal güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak için hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması ve bu kuvvetlerin Hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile gerekli düzenlemelerin yapılması" için verilen izin süresinin 30 Ekim 2017'ye kadar uzatılmasına dair Başbakanlık Tezkeresi Genel Kurulda ele alınacak. Süresi 2 Ekim'de dolacak tezkere üzerinde gruplar adına birer milletvekili, Hükümet adına Milli Savunma Bakanı Fikri Işık konuşacak.
AKŞAM RESEPSİYON DÜZENLENECEK
Meclis'in yasama yılı açılış programı kapsamında saat 19.00'da Tören Salonu'nda resepsiyon gerçekleştirilecek.
Genel Kurul, 4 Ekim Salı gününden itibaren çalışmalarını sürdürecek. Meclisi 2017 yılı bütçesine kadar yoğun bir gündem bekliyor.

Haberin Devamı